Zamla yardım mı olur?

Zamla yardım mı olur?
Rojda İldan - Çiğdem Doğan
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin otobüs biletlerine ve köprü geçişine yaptığı zamlara tepkili gösteren halk, bunun gerekçesinin "depremzedelere yardım" olarak açıklanmasına ise daha da sinirleniyor. İstanbullular, "Yardımı devlet yapsın. Fakirin ekmeğini alarak yardım mı olur?" diye soruyorlar.
Son yapılan zamlarla dünden itibaren 100 bin lira olan indirimli bilet 200 bin liradan, 200 bin lira olan tam biletse 300 bin liradan satılmaya başlandı. Tam otobüs biletinin geçen yıla oranla yüzde yüz otuz indirimli otobüs biletininse yine geçen yıla oranla yüzde yüz seksen beş zamlanması halkın tepkisini topluyor. Belediye yetkililerinin zam nedenini depremzedelere yardım olarak açıklaması da dar gelirlilere ikna edici gelmiyor. "Bizden toplanan bu paraların depremzedelere gideceğine inanmıyoruz. Bu paralar yine birilerinin ceplerini dolduracak" diyerek tepki gösteren dar gelirliler ayda 45 milyon alan bir kişinin 18 milyon yol parası ödeyerek nasıl geçineceğini yetkililerin açıklaması gerektiğini söylüyorlar.
Sunay Yeten (26 yaşında, muhasebeci): Hükümetin yaptığı zamların depremzedelere gideceğine inanmıyorum. Kaldı ki bir yardım yapılacaksa bunun halktan alınmaması gerekiyor. Yardımı kendilerinin yapması gerekiyor. Oysa hepsini halkın sırtından çıkarıyorlar. Milletvekilleri 500'er mil yon yardım yapacaklarını açıkladılar. Bize bu zammı yapacaklarına kendileri bir maaşlarının hepsini bağışlasınlar.
Ümit Sunar (23 yaşında, makine mühendisi): Karşı tarafta oturanların bu yakaya geçmeleri için bir milyon lira vermeleri gerekiyor. Bu da ayda otuz milyon lira ediyor. Zaten ücretler çok düşük. Bu zamlar insanları oldukça zorlayacak. Ben işyerimle evimin aynı yerde olması için çalışacağım. Yetkililerin herhalde bizi dinlemeye vakti yok. Ne söylesek onlara boş oluyor, bizi dinlemiyorlar. Sivil toplum örgütlerinin mutlaka bir araya gelip bu tepkiyi dile getirmeleri lazım. Çünkü bu haksız bir zam. Şimdi böyle her şeye zam geliyor, peki bu zamların sonu nereye varacak?
Ahmet Karaaslan (30 yaşında, tekstille uğraşıyor): Evimle işyerimin arası yakın. Ben yürüyerek gidip geliyorum ama bilet fiyatlarının birdenbire 200 bin liradan 300 bin liraya fırlaması anlaşılır değil. İnsanlarında tepkileri var haliyle, artı bunun yanında Boğaz Köprüsü geçiş ücretleri artı otoyol zamları. Bu zamların niye yapıldığı biz anlayamadık. Yetkililere biraz düşünmelerini tavsiye ediyorum. Çünkü halkın bu konuda büyük bir tepkisi var.
Mustafa Tunç (26 yaşında, tekstille uğraşıyor): Türkiye'de doğru olan bir şey yok ki zaten. Cumhurbaşkanı'ndan Başbakan'a kadar her şey yanlış. Doğru dürüst bir yaşantı yok zaten bu ülkede. 300 bin lira gidiş 300 bin lira geliş ayda yapar 18 milyon. Askeri ücretle geçinen insanlar var. Bunu devletimiz görmedikten sonra ben mi göreceğim? 45 milyonla ev geçindiren insan nasıl 18 milyon yol parası versin. Herkes kendi yağıyla kavrulmaya çalışıyor. Burası yaşanacak bir ülke değil. Her şey Marmara depreminde ortaya çıktı. Olgun Zafer (23 yaşında, üniversite öğrencisi): Bence bütün deprem masrafını halktan çıkarıyorlar. Benzinde, faturalarda, aldığımız diğer eşyaların tamamında görülüyor bu durum. Yetkililere ne söylesek boş. Dün akşam bir tanesini dinledim. Halktan fedakârlık bekliyoruz diyor. İnsanlar nasıl fedakârlık yapacak. Biraz da kendileri fedakârlıkta bulunsun.
Bir memur: Bu bir fırsatçılık. Depremi fırsat bilip bu zammı yapmanın bir anlamı yok. Zaten insanların gelir düzeyleri belli. Belediyenin insanlara ücretsiz ulaşım hizmeti sağlaması gerekirken depremi fırsat bilip zam yapıyorlar. Oysa ki insanların şu anda yardıma ihtiyaçları var.
Murat Çıplak (19 yaşında) serbest meslek: Eğer gerçekten bizden çıkartılan zam depremzedeye gidecekse 300 bin değil 500 bin vermeye razıyız. Ama gideceğinden emin değilim. Biz gençlik olarak Türkiye'yi çok düşünüyoruz, fakat beklediğimizi alamıyoruz. Bizim Türkiye'yi düşündüğümüz kadar Türkiye'nin yöneticileri de bizi düşünseydi her şey çok daha güzel olabilirdi. Şu an bizi düşündüren tek şey sigara zamları. Sigaraya artık zam yapılmasın.