19 Eylül 1999 21:00
Petkim'in özelleştirilmesi
tüm sanayiyi etkileyecek
Petkim'in özelleştirilmesi
tüm sanayiyi etkileyecek
Petrol-İş tarafından hazırlanan "Petkim Raporu"nda, kurumun özelleştirilmesinin Türkiye'nin petrokimya üretiminin yabancı tekellere devredilmesi anlamına geleceğini vurguladı.
Petrol-İş Genel Merkezi'nce hazırlanan ve kitapçık haline getirilen 70 sayfalık raporda, Türkiye'nin bu dev petrokimya kompleksinin, piyasayı düzenleyici, diğer sanayi işletmelerinin maliyetini azaltıcı işlevi bulunan tekel konumunda olduğu belirtildi. Raporda, Petkim'in, katma değer yaratan bir kuruluş olarak özelleştirilmemesi gerektiğine dikkat çekildi.
Petrokimya sanayinin gelişmesi, Petkim'in sanayideki önemi, üretim yapısı, satışlar, Petkim varlıkları, Petkim kârlılığı, özelleştirme dayatması, genel değerlendirme, sonuç ve öneriler başlıklarının bulunduğu raporun sonuç bölümünde şöyle denildi:
"Türkiye'de teknolojik düzeyin gelişmesinin yanı sıra ekonominin değer yaratma kapasitesinin artırılması isteniyorsa Petkim'in geliştirilmesi gerektiği ortadadır. Petkim'in özelleştirilmesi durdurulmalı ve niteliğini yükseltici girişimler başlatılmalıdır. Petkim, teknoloji geliştirme süreçlerindeki etkinliğini korumaktadır. Petkim ekonomiye net katkı yapmaktadır. Türkiye milli gelirinin binde 2'si, imalat sanayi katma değerinin yüzde 1'i, 10 bini aşkın sanayi işletmesi arasından Petkim tarafından karşılanmıştır. Petkim'in işlevi, ekonominin krize girdiği yıllarda çok daha belirginleşmiştir. Petkim piyasalarda fiyat düzenleyici bir işleve sahiptir."
Kârlı bir kuruluş
Kamu işletmelerinin net katma değer elde etmesinin, rasyonellik için yeterli bir ölçüt olduğu ifade edilen raporda, Petkim ürünlerinin, maliyet değerinin üzerinde piyasada satılabildiği belirtilerek, bunun sonucunda işletmenin katma değer elde edebildiği kaydedildi. Petkim'in üretim süreci sonunda net bir değer yaratabilecek rasyonelliğe sahip olduğu, bunun da kârlılık iddialarına verilecek en önemli yanıt olduğu belirtildi.
Petrokimya sektörünün birbirini tamamlayan entegre ve stratejik bir yapıda olduğu ifade edilen raporda, TPAO, BOTAŞ, TÜPRAŞ, PETKİM ve POAŞ zincirini oluşturan bir bütünlüklü yapı arasında, planlamaya dayalı, geniş bir yatırım programıyla desteklenen koordinasyon ve entegrasyonun zorunlu olduğu bildirildi.
Bu anlamda Petkim'in bu kuruluşlarla ilişkilendirilmesi yoluyla daha güçlü konuma gelmesinin sağlanabileceği belirtilen raporda, şu görüşlere yer verildi:
"Petkim, Türkiye'de petrokimya sektörünün tek temsilcisi olup devlet tekelidir. Kamu yararını koruyucu niteliği bulunmaktadır. Özelleştirilmesi durumunda özel tekel oluşacak ve büyük bir sanayi paletine girdi üretmesi bakımından tüm sanayi alanlarına olumsuz etkisi olacaktır. İleri teknolojiye sahip, dünya standartlarında üretim yapan, verimliliği ve kârlılığı yüksek, ülke ekonomisine önemli oranda vergi veren, Türkiye imalat sanayiinde elde edilen gelirin yüzde 1'i oranında katma değer yaratan Petkim, özelleştirilerek, ulusal ve uluslararası tekellere peşkeş çekilmiş olacaktır. Petkim'in özelleştirilmesi, ülkenin bilinçli bir sanayisizleştirme sürecine sokulması demektir."
tüm sanayiyi etkileyecek
Petrol-İş tarafından hazırlanan "Petkim Raporu"nda, kurumun özelleştirilmesinin Türkiye'nin petrokimya üretiminin yabancı tekellere devredilmesi anlamına geleceğini vurguladı.
Petrol-İş Genel Merkezi'nce hazırlanan ve kitapçık haline getirilen 70 sayfalık raporda, Türkiye'nin bu dev petrokimya kompleksinin, piyasayı düzenleyici, diğer sanayi işletmelerinin maliyetini azaltıcı işlevi bulunan tekel konumunda olduğu belirtildi. Raporda, Petkim'in, katma değer yaratan bir kuruluş olarak özelleştirilmemesi gerektiğine dikkat çekildi.
Petrokimya sanayinin gelişmesi, Petkim'in sanayideki önemi, üretim yapısı, satışlar, Petkim varlıkları, Petkim kârlılığı, özelleştirme dayatması, genel değerlendirme, sonuç ve öneriler başlıklarının bulunduğu raporun sonuç bölümünde şöyle denildi:
"Türkiye'de teknolojik düzeyin gelişmesinin yanı sıra ekonominin değer yaratma kapasitesinin artırılması isteniyorsa Petkim'in geliştirilmesi gerektiği ortadadır. Petkim'in özelleştirilmesi durdurulmalı ve niteliğini yükseltici girişimler başlatılmalıdır. Petkim, teknoloji geliştirme süreçlerindeki etkinliğini korumaktadır. Petkim ekonomiye net katkı yapmaktadır. Türkiye milli gelirinin binde 2'si, imalat sanayi katma değerinin yüzde 1'i, 10 bini aşkın sanayi işletmesi arasından Petkim tarafından karşılanmıştır. Petkim'in işlevi, ekonominin krize girdiği yıllarda çok daha belirginleşmiştir. Petkim piyasalarda fiyat düzenleyici bir işleve sahiptir."
Kârlı bir kuruluş
Kamu işletmelerinin net katma değer elde etmesinin, rasyonellik için yeterli bir ölçüt olduğu ifade edilen raporda, Petkim ürünlerinin, maliyet değerinin üzerinde piyasada satılabildiği belirtilerek, bunun sonucunda işletmenin katma değer elde edebildiği kaydedildi. Petkim'in üretim süreci sonunda net bir değer yaratabilecek rasyonelliğe sahip olduğu, bunun da kârlılık iddialarına verilecek en önemli yanıt olduğu belirtildi.
Petrokimya sektörünün birbirini tamamlayan entegre ve stratejik bir yapıda olduğu ifade edilen raporda, TPAO, BOTAŞ, TÜPRAŞ, PETKİM ve POAŞ zincirini oluşturan bir bütünlüklü yapı arasında, planlamaya dayalı, geniş bir yatırım programıyla desteklenen koordinasyon ve entegrasyonun zorunlu olduğu bildirildi.
Bu anlamda Petkim'in bu kuruluşlarla ilişkilendirilmesi yoluyla daha güçlü konuma gelmesinin sağlanabileceği belirtilen raporda, şu görüşlere yer verildi:
"Petkim, Türkiye'de petrokimya sektörünün tek temsilcisi olup devlet tekelidir. Kamu yararını koruyucu niteliği bulunmaktadır. Özelleştirilmesi durumunda özel tekel oluşacak ve büyük bir sanayi paletine girdi üretmesi bakımından tüm sanayi alanlarına olumsuz etkisi olacaktır. İleri teknolojiye sahip, dünya standartlarında üretim yapan, verimliliği ve kârlılığı yüksek, ülke ekonomisine önemli oranda vergi veren, Türkiye imalat sanayiinde elde edilen gelirin yüzde 1'i oranında katma değer yaratan Petkim, özelleştirilerek, ulusal ve uluslararası tekellere peşkeş çekilmiş olacaktır. Petkim'in özelleştirilmesi, ülkenin bilinçli bir sanayisizleştirme sürecine sokulması demektir."
YAZARLAR
İzzettin Önder
Servet vergisi
Adnan Özyalçıner
Geride kalan
T. Gül Köksal
Kent hakkı bağlamında çocuklar
Ayşen Şahin
Mahsus selamlar
Pınar Öğünç
BAĞLANTILAR-9 | Ticaretten afetlere, güvenlikten tiny house'a konteyner çağı
İsmail Gökhan Bayram
İşlevini arayan alet: Yapay zekâ
Evrensel Bilgin
Gordion Düğümü
Şenay Aydemir
Atış Serbest!
Mustafa Yalçıner
İsrail-İran güç gösterisi nereye varacak?
Nuray Sancar
Vatan millet ıstakoz
Bülent Falakaoğlu
Istakozun faturası!
Ahmet Yaşaroğlu
Çocuklar ve gençler kime emanet?
Adnan Gümüş
Köy Enstitüsü farkı, şehre ve geleneğe uymazlığı: Hümanist, yararcı, bütüncül köy rehberi
Yücel Özdemir
AB, İran’a karşı Türkiye’ye rol verme peşinde
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
