18 Eylül 1999 21:00

Bilim ayaklar altında

Tabipler Odası ve diğer sağlık örgütleri, MHP'li Sağlık Bakanı Osman Durmuş'un, eğitim hastanelerinde başlattığı siyasi kadrolaşmaya derhal son verilmesini istiyor.

Paylaş
Bilim ayaklar altında
Bursa Tabip Odası, Sağlık Bakanlığı'nda yapılan atamaları, hukuka aykırı "kadrolaşma" olarak değerlendirerek, uygulamaların çalışma barışını bozacağını bildirdi.
Bursa Tabip Odası Yönetim Kurulu adına yapılan yazılı açıklamada, Sağlık Bakanı Osman Durmuş'un, deprem bölgesinde sağlık hizmetini sivil toplum örgütü ve meslek odalarına "havale ettiği" ve siyasi kadrolaşmaya gittiği belirtildi. Açıklamada, eğitim hastanelerinde şef ve şef yardımcısı kadrolarına yapılacak atamalarla ilgili yönetmeliğin değiştirildiği, merkezi sınav zorunluluğunun kaldırıldığı, bununla, siyasi kadrolaşmanın amaçlandığı belirtilerek şöyle denildi: "Bilimsel ve eşit yaklaşımla yapılan sınavlar yerine, siyasi kadrolaşmayı hedefleyen, siyasi, partizanca, tepeden inme yapılacak atamaların, eğitim hastanelerinin eğitim ve hizmet kalitesini olumsuz etkilenmesi kaçınılmazdır. Bu uygulama hukuka da aykırıdır. Aynı yönetmelik değişikliği 31.7.1999'da Danıştay 5. Dairesi tarafından iptal edilmiştir. Aynı değişikliğin yeniden yapılması, hukuki süreç devam ederken, baskın atamaların hazırlığı ve hukuk tanımazlıktan başka bir şey değildir."
'Yasal değil'
Bakanlığın yönetmelik değişikliğinden sonraki atamalarında, açık kriterlerin ortadan kalkacağı ve belli siyasi görüşlere yakın olmanın, yönetici ve doktor atamasında ön plana çıkacağı ifade edilen açıklamada, "Bursa Tabip Odası olarak, Sağlık Bakanlığı'nın uygulamalarının sağlık alanında çalışma barışını bozacağını düşünüyor ve yasal olmayan bu uygulamalara karşı olduğumuzu açıklıyoruz" denildi. src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dön


Almanya'da seçim öncesi ve sonrası
Serdar Derventli
Federal Almanya'da eyalet parlamento seçimleri devam ediyor. Bugün eski Doğu Almanya sınırları içinde bulunan Saksonya eyaletinde seçimler var. 1994 seçimlerinde bu bölgede yüzde 54'lük bir üstünlük ile eyalet hükümetini oluşturan Hıristiyan Demokratik Birlik Partisi CDU'nun oy oranının bugünkü seçimlerde daha da yükselmesi bekleniyor. Kamuoyu araştırmaları, CDU'nun oyların yüzde 57 ila 60 kadarını toplayabileceğini gösteriyor. Seçimlere katılım oranına göre bu partinin üçte ikilik çoğunluğu elde etme şansı dahi var.
O zaman CDU başta eyalet anayasası olmak üzere birçok şeyi dilediği gibi değiştirme yetkisine sahip olacak. Ama bu madalyonun bir tarafı. Diğer tarafı ise federal hükümetin bu sonuçlardan çıkartacağı sonuç. Geçtiğimiz haftalarda Saarland, Kuzey Ren Vestfalya (yerel seçim) ve Brandenburg eyaletlerinde yapılan seçimlerde iktidardaki Almanya Sosyal Demokrat Partisi (SPD) büyük bir hezimete uğradı. Saarland eyaletini CDU'ya devreden SPD, Kuzey Ren Vestfalya eyaletinde daha önceleri "SPD'nin kaleleri" olarak bilinen şehirlerdeki belediyeleri de CDU'ya kaptırdı.
SPD'yi üçüncülük bekliyor
Federal hükümetin birinci partisi olan SPD, Doğu Almanya'da bulunan Brandenburg eyaletinde üçüncü parti konumuna düştü. Seçmenlerin eyalet seçimlerinde federal politikaları göz önünde bulundurmaktan çok eyaletlerde yapılan icraatlara göre tavır aldıkları Almanya'da, bugün yapılacak seçimlerde SPD'nin yüzde 16 civarında kalması tahmin ediliyor. Yani SPD, Saksonya eyaletinde de üçüncü parti konumuna düşecek. Genel seçimlerde Saksonya'daki seçmenlerin yüzde 90'ına yakını seçimlere katılırken, bu kez bu oranın yüzde 50 civarında olması bekleniyor.
Yeşiller barajı aşamıyor
Birlik 90/Yeşiller partisi ise doğuda yapılan tüm eyalet seçimlerinde yüzde 5 barajına takıldı. Bu seçimlerde aynı akıbeti yaşaması beklenen Yeşiller, böylece Doğu Almanya'da bulunan tüm eyalet parlamentolarını dışarıdan seyretmeye devam edecekler.
Yeni saldırı paketi
Geçtiğimiz yıl yapılan genel seçimlerde "sosyal adalet ve eşitliği yeniden sağlama" vaadiyle seçilen Federal Başbakan Gerhard Schröder, işçi ve emekçi düşmanı bir çizgi izlemeye başladı. Kendisine "patronların yoldaşı" denmesinden hoşlanan Schröder, Kohl hükümetinin yürürlüğe koymaya cesaret edemediği birçok planı daha geniş kapsamlı olarak uygulamaya başladı. Önümüzdeki günlerde ise tasarruf paketi adı altında ilk etapta 30 milyar mark tutarında ve 2003 yılına kadar yaklaşık 160 milyar marklık sosyal saldırı programı Federal Parlamento tarafından onaylanacak. Bu paket, başta işçileri, işsizleri, sosyal yardım alanları ve emeklileri vuracak. Vergi, sağlık ve emeklilik reformlarını içeren bu paket, emekçilerin vergi yükünü artmasını içerirken işletme vergilerinin birçoğunun iptal edilmesini öngörüyor. Sağlık ve emeklilik alanlarında ise "vatandaşın her şeyi devletten beklemesi yerine kendine sahip çıkması" öngörülüyor. Emeklilik sisteminin önümüzdeki yıllarda çökeceği iddiasıyla işçilere gönüllü olarak özel emeklilik sigortaları yapmaları öneriliyor. Sağlık hizmetlerinden yüzde yüz yararlanmak isteyenlerin birçoğu ek sigortalarını "gönüllü" olarak şimdiden yapmış durumda.
'Yeni hedefler'
Eyaletlerde yapılan her seçim öncesi ve sonrası hükümetin çizgisinden şaşmayacağını ilan eden Schröder hükümeti, bugün yapılacak olan seçimlerin sonucundan bağımsız olarak saldırı politikalarını sürdürecek. Yüz elli yıl önce öne çıkartılan adalet, eşitlik gibi taleplerin bugün "gerçekleşmiş" olduğunu iddia edenler, şimdi bunları yeniden tanımlayarak "yeni hedefler" belirleme iddiasındalar.
ÖNCEKİ HABER

Hasar tespitlerinde rapor çelişkisi

SONRAKİ HABER

Bir 'kapak ressamı'nın öyküsü

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...