07 Eylül 1999 21:00
'Hükümetin fırsatçılığı ortaya çıktı'
Eğitim-Sen Başkanlar Kurulu, deprem bölgesindeki hasarlı okulların kesinlikle eğitim-öğretime açılmaması uyarısında bulundu.
'Hükümetin fırsatçılığı ortaya çıktı'
Eğitim Sen Başkanlar Kurulu, siyasi iktidarın "tüm halk deprem nedeniyle acılar içinde yaşarken Sosyal Güvenlik Yasası'nı Meclis'ten geçirerek fırsatçılık yaptığını" belirtti. Başkanlar Kurulu, yeni öğretim yılının, önceki yıllarda çözülmemiş ve artarak birikmiş sorunlarla başladığına vurgu yaparak, var olan sorunların, toplumun bütün bireylerinin eşitçe yararlanabileceği demokratik, bilimsel ve laik bir eğitimin yaşama geçirilmesiyle sona erdirileceğini açıkladı. Eğitim-Sen Başkanlar Kurulu'nun 4-5 Eylül tarihinde Ankara'da gerçekleştirdiği toplantının sonuç bildirgesi açıklandı.
Deprem sonrasında halkın yaşadığı sorunlar ortada iken devletin aldığı tutumun "manidar" olduğu kaydedilen bildirgede, "Hakları, özgürlükleri savunan ve insanca bir yaşam mücadelesi verenlere karşı son derece koordineli olan, kendini hissettiren devlet, deprem sonrasında halkın yaşadığı sorunlar karşısında adeta ortadan kaybolmuştur. Üstelik, halkın yardımına koşan demokratik kitle örgütleri, sendikalar, odalar ve siyasi partilere engelleyici bir tutum alınmıştır" denildi. Yalova ve Derince'de kurulan çadırlara yapılan müdahalelerin de bu tutuma bir örnek teşkil ettiğinin hatırlatıldığı bildiride, depremle beraber, halk karşıtı, insan yaşamını hiçe sayan, rant ekonomisini öne çıkaran anlayışın iflas ettiğinin anlaşıldığı kaydedildi.
Deprem bölgesindeki hasar tespit çalışmalarının bilimsel ölçütlere göre yapılması gerektiği ifade edilen bildirgede, şu görüşlere yer verildi:
Hasarlı okullar açılmamalı
"Hasara uğramış okullar, kesinlikle eğitim-öğretime açılmamalı, bu konuda üniversiteler ve meslek kuruluşları ile işbirliği içinde olunmalıdır. Deprem bölgesinde eğitim-öğretimin sağlıklı şekilde başlaması, çocuklarımızın deprem ortamından alınarak okul ortamına kavuşturulması ve depremin yarattığı sosyal-psikolojik etkilerin giderilmesi için gerekli olan her türlü önlem alınmalıdır."
Yardım ve ülke kaynaklarının değerlendirilmesinde şeffaf olunması gerektiğinin vurgulandığı bildiride, sivil toplum kuruluşlarının, derneklerin ve sendikaların dağıtım ve denetim konusunda katılımlarını sağlamanın yerinde bir yöntem olacağı ifade edildi.
'Mücadelemiz sürecek'
Tahkim ve sosyal güvenlik yasasının, emekçiler tarafından kabul edilemez olarak görüldüğü belirtilen bildirgede, "Tüm halk deprem nedeniyle acılar içinde yaşarken Sosyal Güvenlik Yasası'nı Meclis'ten geçiren siyasi iktidar fırsatçılık yapmıştır. Bu yasaya karşı mücadelemiz devam edecektir" denildi.
OHAL Bölgesi
Bildiride, Doğu ve Güneydoğu'da öğretmen açığı olmasına rağmen sendikal çalışmaları nedeniyle yüzlerce eğitim emekçisinin keyfi ve önyargıya dayanan gerekçelerle sürgün edildiği belirtilerek sürgünlerin durdurulması ve Van'da kaçırılan Eğitim-Sen üyesi öğretmenler Cengiz Tan ve İbrahim Tanrıoğlu'nun serbest bırakılması istendi. Emek Platformu'nun kurulmasının mücadele süreci bakımından olumlu ve önemli bir adım olarak değerlendirildiği bildiride, platformun eksikliklerinin giderilerek devamında yarar görüldüğü vurgulandı. Bildirgede ayrıca, Af Yasası'nın, düşünsel ve siyasal görüşlerinden dolayı suçlananları, mahkûm edilenleri içermediği takdirde adil olmadığı gibi toplumsal barışa da hizmet etmeyeceği de ifade edildi. src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dön
Deprem bu kez Yunanistan'ı vurdu
Yunanistan'ın başkenti Atina yakınlarında, dün öğle saatlerinde şiddetli bir deprem meydana geldi. Yunan televizyonlarında Richter ölçeğine göre 6.5 şiddetinde olduğu ifade edilen deprem nedeniyle, yıkılan binaların olduğu bildirildi. Ancak, Atina'da elektriklerin kesik olması ve telefon bağlantısının kopması nedeniyle ayrıntılı bilgi alınamadı.
Türkiye saati ile 15.00 civarında meydana gelen ve 10 saniye süren deprem nedeniyle, binlerce Atinalı sokaklara fırlarken, depremin çevre kentlerde yarattığı tahribat konusunda henüz bilgi alınamadı. İlk bilgilere göre, Atina'da bir büyük bina yerle bir olurken, çok sayıda binada çatlaklar oluştuğu, beton parçalarının caddelere düştüğü öğrenildi.
Ölümler yaşandı
Deprem sırasında Atina'da bir kişinin kalp krizi geçirerek öldüğü, bir kadının ise yıkılan bir binanın altında mahsur kaldığı öğrenildi. Metamorfosi, Sepolye ve Tatoi bölgelerinde birçok binanın yıkıldığı deprem sırasında asansörlerde çok sayıda kişi de mahsur kaldı. İtfaiyenin kurtarma için 200 telefon çağrısı aldığı kaydedildi. Deprem sonrası 20 artçı deprem olduğu, Metamorfosi bölgesindeki bir fabrikada çıkan yangınla beraber önemli hasar meydana geldiği belirtildi.
Halk panik içinde
Depremin merkez üssü konusunda da kesin bir bilgi edinilemedi. Ancak, Atina yakınlarında olduğu ifade edilen merkez üssün, İtia bölgesi ya da Pamita dağı yakınları olduğu duyuruldu. Selanik Aristotelis Üniversitesi Rasathanesi, yaşanan depremin şiddetini Richter ölçeğine göre 5.9 olarak açıkladı. Rasathane, Türkiye saati ile 14.56'da meydana gelen depremin merkez üssünün de Atina'nın 20 kilometre kuzeydoğusundaki Parmita dağı yakınları olduğunu duyurdu. Artçı depremlerin devam ettiği belirtilen Yunanistan'da, halkın büyük bir panik yaşadığı öğrenildi.
Türkiye'de de hissedildi
Merkez üssü Ege Denizi olan deprem, İzmir ve çevresinde de hissedildi. Saat 15.00 sıralarında meydana gelen deprem, Çeşme, Karaburun, Seferihisar ve Urla ilçelerinde vatandaşlar arasında heyecana neden oldu. İzmir Emniyet Müdürlüğü yetkilileri, kendilerine gelen ilk bilgilere göre, depremden dolayı İzmir ve çevresindeki ilçelerde herhangi bir hasar ve can kaybının meydana gelmediğini belirttiler.
Marmara Depremi ile ilgisi yok
Bu arada, Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü yetkilileri, Atina yakınlarındaki depremle ilgili olarak yaptıkları açıklamada, depremin şiddetinin 6.1 olduğunu duyurdu. Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, Atina'da meydana gelen depremin, Kuzey Anadolu Fay Hattı ile bir ilgisinin bulunmadığını söyledi.
Eğitim Sen Başkanlar Kurulu, siyasi iktidarın "tüm halk deprem nedeniyle acılar içinde yaşarken Sosyal Güvenlik Yasası'nı Meclis'ten geçirerek fırsatçılık yaptığını" belirtti. Başkanlar Kurulu, yeni öğretim yılının, önceki yıllarda çözülmemiş ve artarak birikmiş sorunlarla başladığına vurgu yaparak, var olan sorunların, toplumun bütün bireylerinin eşitçe yararlanabileceği demokratik, bilimsel ve laik bir eğitimin yaşama geçirilmesiyle sona erdirileceğini açıkladı. Eğitim-Sen Başkanlar Kurulu'nun 4-5 Eylül tarihinde Ankara'da gerçekleştirdiği toplantının sonuç bildirgesi açıklandı.
Deprem sonrasında halkın yaşadığı sorunlar ortada iken devletin aldığı tutumun "manidar" olduğu kaydedilen bildirgede, "Hakları, özgürlükleri savunan ve insanca bir yaşam mücadelesi verenlere karşı son derece koordineli olan, kendini hissettiren devlet, deprem sonrasında halkın yaşadığı sorunlar karşısında adeta ortadan kaybolmuştur. Üstelik, halkın yardımına koşan demokratik kitle örgütleri, sendikalar, odalar ve siyasi partilere engelleyici bir tutum alınmıştır" denildi. Yalova ve Derince'de kurulan çadırlara yapılan müdahalelerin de bu tutuma bir örnek teşkil ettiğinin hatırlatıldığı bildiride, depremle beraber, halk karşıtı, insan yaşamını hiçe sayan, rant ekonomisini öne çıkaran anlayışın iflas ettiğinin anlaşıldığı kaydedildi.
Deprem bölgesindeki hasar tespit çalışmalarının bilimsel ölçütlere göre yapılması gerektiği ifade edilen bildirgede, şu görüşlere yer verildi:
Hasarlı okullar açılmamalı
"Hasara uğramış okullar, kesinlikle eğitim-öğretime açılmamalı, bu konuda üniversiteler ve meslek kuruluşları ile işbirliği içinde olunmalıdır. Deprem bölgesinde eğitim-öğretimin sağlıklı şekilde başlaması, çocuklarımızın deprem ortamından alınarak okul ortamına kavuşturulması ve depremin yarattığı sosyal-psikolojik etkilerin giderilmesi için gerekli olan her türlü önlem alınmalıdır."
Yardım ve ülke kaynaklarının değerlendirilmesinde şeffaf olunması gerektiğinin vurgulandığı bildiride, sivil toplum kuruluşlarının, derneklerin ve sendikaların dağıtım ve denetim konusunda katılımlarını sağlamanın yerinde bir yöntem olacağı ifade edildi.
'Mücadelemiz sürecek'
Tahkim ve sosyal güvenlik yasasının, emekçiler tarafından kabul edilemez olarak görüldüğü belirtilen bildirgede, "Tüm halk deprem nedeniyle acılar içinde yaşarken Sosyal Güvenlik Yasası'nı Meclis'ten geçiren siyasi iktidar fırsatçılık yapmıştır. Bu yasaya karşı mücadelemiz devam edecektir" denildi.
OHAL Bölgesi
Bildiride, Doğu ve Güneydoğu'da öğretmen açığı olmasına rağmen sendikal çalışmaları nedeniyle yüzlerce eğitim emekçisinin keyfi ve önyargıya dayanan gerekçelerle sürgün edildiği belirtilerek sürgünlerin durdurulması ve Van'da kaçırılan Eğitim-Sen üyesi öğretmenler Cengiz Tan ve İbrahim Tanrıoğlu'nun serbest bırakılması istendi. Emek Platformu'nun kurulmasının mücadele süreci bakımından olumlu ve önemli bir adım olarak değerlendirildiği bildiride, platformun eksikliklerinin giderilerek devamında yarar görüldüğü vurgulandı. Bildirgede ayrıca, Af Yasası'nın, düşünsel ve siyasal görüşlerinden dolayı suçlananları, mahkûm edilenleri içermediği takdirde adil olmadığı gibi toplumsal barışa da hizmet etmeyeceği de ifade edildi. src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dönDeprem bu kez Yunanistan'ı vurdu
Yunanistan'ın başkenti Atina yakınlarında, dün öğle saatlerinde şiddetli bir deprem meydana geldi. Yunan televizyonlarında Richter ölçeğine göre 6.5 şiddetinde olduğu ifade edilen deprem nedeniyle, yıkılan binaların olduğu bildirildi. Ancak, Atina'da elektriklerin kesik olması ve telefon bağlantısının kopması nedeniyle ayrıntılı bilgi alınamadı.
Türkiye saati ile 15.00 civarında meydana gelen ve 10 saniye süren deprem nedeniyle, binlerce Atinalı sokaklara fırlarken, depremin çevre kentlerde yarattığı tahribat konusunda henüz bilgi alınamadı. İlk bilgilere göre, Atina'da bir büyük bina yerle bir olurken, çok sayıda binada çatlaklar oluştuğu, beton parçalarının caddelere düştüğü öğrenildi.
Ölümler yaşandı
Deprem sırasında Atina'da bir kişinin kalp krizi geçirerek öldüğü, bir kadının ise yıkılan bir binanın altında mahsur kaldığı öğrenildi. Metamorfosi, Sepolye ve Tatoi bölgelerinde birçok binanın yıkıldığı deprem sırasında asansörlerde çok sayıda kişi de mahsur kaldı. İtfaiyenin kurtarma için 200 telefon çağrısı aldığı kaydedildi. Deprem sonrası 20 artçı deprem olduğu, Metamorfosi bölgesindeki bir fabrikada çıkan yangınla beraber önemli hasar meydana geldiği belirtildi.
Halk panik içinde
Depremin merkez üssü konusunda da kesin bir bilgi edinilemedi. Ancak, Atina yakınlarında olduğu ifade edilen merkez üssün, İtia bölgesi ya da Pamita dağı yakınları olduğu duyuruldu. Selanik Aristotelis Üniversitesi Rasathanesi, yaşanan depremin şiddetini Richter ölçeğine göre 5.9 olarak açıkladı. Rasathane, Türkiye saati ile 14.56'da meydana gelen depremin merkez üssünün de Atina'nın 20 kilometre kuzeydoğusundaki Parmita dağı yakınları olduğunu duyurdu. Artçı depremlerin devam ettiği belirtilen Yunanistan'da, halkın büyük bir panik yaşadığı öğrenildi.
Türkiye'de de hissedildi
Merkez üssü Ege Denizi olan deprem, İzmir ve çevresinde de hissedildi. Saat 15.00 sıralarında meydana gelen deprem, Çeşme, Karaburun, Seferihisar ve Urla ilçelerinde vatandaşlar arasında heyecana neden oldu. İzmir Emniyet Müdürlüğü yetkilileri, kendilerine gelen ilk bilgilere göre, depremden dolayı İzmir ve çevresindeki ilçelerde herhangi bir hasar ve can kaybının meydana gelmediğini belirttiler.
Marmara Depremi ile ilgisi yok
Bu arada, Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü yetkilileri, Atina yakınlarındaki depremle ilgili olarak yaptıkları açıklamada, depremin şiddetinin 6.1 olduğunu duyurdu. Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, Atina'da meydana gelen depremin, Kuzey Anadolu Fay Hattı ile bir ilgisinin bulunmadığını söyledi.
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
