20 Ağustos 1999 21:00
70 bin kişi dağlarda
70 bin kişi dağlarda
Sibel Hürtaş
Deprem sonrası TÜPRAŞ'ın alev almasının ardından çevre ilçelerdeki evler belediyeler tarafından olası bir patlama tehlikesine karşı teker teker boşaltıldı. Depremin ardından "Evlerinizi boşaltın" uyarısının dışında bir daha belediye çalışanları, polis veya askerlerle yüz yüze gelmediklerini söyleyen Kocaeli halkı, kendilerine yardım etmeden dağlara süren sorumlulardan şikâyetçi.
Günlerdir hiçbir yardımın yapılmadan kendi başlarına terk edilen 70 bine yakın insan dağlara kendi imkânlarıyla gelmiş. Devletin, kendilerini buraya sürüp sonrada "Ne yaparsanız yapın" tavrına büründüğünü söyleyen Kocaeli halkı ihtiyaçlarını yanan tankların yakınındaki çatlamış evlerine giderek karşılamışlar. İnsanlar tüm gün, üzerinde yardım kamyonu yazan bir araç bekliyorlar yol kenarlarında, kamyon dolu ekmekler ve sular girer girmez yola çoluğu çocuğu, yaşlısı genci hepsi giden kamyonun önüne atıyor kendini. Günlerdir çekilen açlık, susuzluk, perişanlıkla ardından koşturdukları kamyonetlerin görevlileri ise rastgele atıyor ekmekleri kiminin kafasına kiminin ayağına.
Oy isteyenler şimdi nerede?
Depremden bu yana dağda olan Kara ailesi ise sadece gelen ekmek ve su yardımları ile iki battaniye üzerinde 19 nüfusla günlerdir yanan tanklardan zarar görmemeye çalışıyor. Seçim zamanı yüzlerini görmekten bıktığı devlet görevlilerini burada görememekten şikayet eden Selahattin Kara şöyle diyor: "Ne çadırımız var, ne de başka birşeyimiz. Buralarda perişanız pislik içinde oturuyoruz. Devlet buraya yardım yapmıyor,depremden beri burdayız. Kendi imkanımızla çıktık buraya. Bir milletvekili gelmedi, bir bakan gelmedi buraya sormadı bizi."
En büyük ihtiyaçlardan birinin çadır olduğunu belirten Mehmet Canturan gelen yardımların kamyonların peşinden koşan insanlara rastgele fırlatıldığını kimsenin doğru düzgün yardım alamadığını söylüyor. Ülviye Özkan da dağbaşında kendilerini tekbaşlarına bırakanlara sövüyor "oy zamanı kapımızı aşındıranlar şimdi nerelerde" diyor.
Sibel Hürtaş
Deprem sonrası TÜPRAŞ'ın alev almasının ardından çevre ilçelerdeki evler belediyeler tarafından olası bir patlama tehlikesine karşı teker teker boşaltıldı. Depremin ardından "Evlerinizi boşaltın" uyarısının dışında bir daha belediye çalışanları, polis veya askerlerle yüz yüze gelmediklerini söyleyen Kocaeli halkı, kendilerine yardım etmeden dağlara süren sorumlulardan şikâyetçi.
Günlerdir hiçbir yardımın yapılmadan kendi başlarına terk edilen 70 bine yakın insan dağlara kendi imkânlarıyla gelmiş. Devletin, kendilerini buraya sürüp sonrada "Ne yaparsanız yapın" tavrına büründüğünü söyleyen Kocaeli halkı ihtiyaçlarını yanan tankların yakınındaki çatlamış evlerine giderek karşılamışlar. İnsanlar tüm gün, üzerinde yardım kamyonu yazan bir araç bekliyorlar yol kenarlarında, kamyon dolu ekmekler ve sular girer girmez yola çoluğu çocuğu, yaşlısı genci hepsi giden kamyonun önüne atıyor kendini. Günlerdir çekilen açlık, susuzluk, perişanlıkla ardından koşturdukları kamyonetlerin görevlileri ise rastgele atıyor ekmekleri kiminin kafasına kiminin ayağına.
Oy isteyenler şimdi nerede?
Depremden bu yana dağda olan Kara ailesi ise sadece gelen ekmek ve su yardımları ile iki battaniye üzerinde 19 nüfusla günlerdir yanan tanklardan zarar görmemeye çalışıyor. Seçim zamanı yüzlerini görmekten bıktığı devlet görevlilerini burada görememekten şikayet eden Selahattin Kara şöyle diyor: "Ne çadırımız var, ne de başka birşeyimiz. Buralarda perişanız pislik içinde oturuyoruz. Devlet buraya yardım yapmıyor,depremden beri burdayız. Kendi imkanımızla çıktık buraya. Bir milletvekili gelmedi, bir bakan gelmedi buraya sormadı bizi."
En büyük ihtiyaçlardan birinin çadır olduğunu belirten Mehmet Canturan gelen yardımların kamyonların peşinden koşan insanlara rastgele fırlatıldığını kimsenin doğru düzgün yardım alamadığını söylüyor. Ülviye Özkan da dağbaşında kendilerini tekbaşlarına bırakanlara sövüyor "oy zamanı kapımızı aşındıranlar şimdi nerelerde" diyor.
Evrensel'i Takip Et