16 Ağustos 1999 21:00

'Tahkim ülkeyi yağmaya açmaktır'

'Tahkim ülkeyi yağmaya açmaktır'
Mimarlar Odası, uluslararası tahkimin Anayasa'ya girmesini Türkiye'nin uluslararası yağmaya teslim edilmesi olarak değerlendirdi ve tahkime yönelik Anayasa değişikliğini protesto ettiğini açıkladı. Mimarlar Odası MYK'sı tarafından yapılan yazılı açıklamada, Danıştay'ın işlevsiz kılınmasının ardında, ülkeyi, yargı gücünü kendi siyasal ve ekonomik hedefleri önünde engel olarak gören sömürgeci politikalara teslim etme amacının yattığı dile getirildi.
Açıklamada, uluslararası hakemlerin 'varlık nedenleri' olan uluslararası sermayenin çıkarlarını, ilgili ülkenin ulusal değerlerinden çok daha önemli göreceklerine dikkat çekilerek, tahkime teslimiyetle birlikte Türkiye'nin, kendi vatandaşına ve kendi ulusal şirket ve kurumlarına getirdiği 'kamu yararına kısıtlamalar'ın yabancı ortaklıklar için geçersiz kalacağı vurgulandı. Tarihsel, kültürel, kentsel, doğal ve ekolojik değerlerin korunabilmesi için ulusal hukukta geliştirilen imar ve yer seçimi kısıtlamalarının, tahkim güvencesi altındaki yabancı yatırımcılar için geçerli olmayacağına işaret edilen açıklamada, Türkiye'nin küresel yağmanın içine itilerek talan ve tahribatın işgaline uğrayacağı uyarısında bulunuldu.
Açıklamada, devlet ormanlarının vakıf üniversitelerine peşkeş çekilmesini hukuka aykırı bularak yağmaya engel oluşturmaya başlayan kurumun Danıştay olduğu hatırlatılarak, bu ve benzeri örneklerin, Danıştay'ın devre dışına çıkartılmak istenmesinin ardındaki çıkar hesaplarını ortaya çıkardığı belirtildi. Danıştay'ın işlevsiz bırakılması ve tahkim kurumunun devrneye sokulmasıyla, ne Mimarlar Odası'nın, ne de aynı yönde hukuk savaşı veren diğer kurumların dava açamayacaklarına dikkat çekilen açıklamada, uluslararası sermayenin çıkarlarına bağımlı tahkimde dava açmanın mümkün olmadığı ifade edildi. src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dön


Hacıbektaş'ta Demirel'e protesto
Jülide Kalıç
Nevşehir'in Hacıbektaş ilçesi, 10. Uluslararası Hacı Bektaş-ı Veli'yi Anma Törenleri'nde Türkiye'nin dört bir yanından gelen onbinlerce kişiyi ağırladı. Kitle örgütleri, Alevi-Bektaşi dernekleri ve Hacıbektaş ilçesi halkından oluşan komite, gelenlerin ağırlanması için ilçeye 2000 civarında çadır kurdu.
Dün saat 10.30'da Belediye Meydanı'nda saygı duruşundan sonra başlayan törene, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Başbakan Bülent Ecevit ve diğer devlet erkânı katıldı. Halkın ilgi göstermediği resmi törende konuşan Hacıbektaş Belediye Başkanı Mustafa Özcivan, devletin Alevi anlayışına gereken önemi vermeyip, Sünni anlayışını desteklediğini söyledi.
Kürsüde tahkim eleştirisi
Daha sonra Başbakan Ecevit kürsüye gelerek, "Hacı Bektaş-ı Veli Onur Ödülü"nü kazanan Nejat Birdoğan adına yakını Dr. Servet Ünsal'a ödül verdi. Ünsal, kürsüde yaptığı kısa konuşmada, "Sekiz yıllık eğitimin delindiği kanısındayız. Tahkim yasasıyla ulusal yargı tehlikeye girdi, ulusal yargı bu kadar korkulan bir şey midir? Tahkimle ilgili pazarlıklar oluyor; Meclis'e sıkıntı çıkaran, hakaret eden kişilerin gerçekten affedildiğini görüyoruz. Belli pazarlıklar sonucu, biz olayı tasvip etmiyoruz" deyince protokolde şok yaşandı.
Ecevit 'laikliğe' sığındı
Başbakan Ecevit ise kürsüde konuşmaya yanıt vermeye çalıştı. "Siteme veya kaygıya gerek yok. Biz milletin kaderi üzerine kimseyle pazarlık yapmadık, yapmayız" diyen Ecevit, uzlaşmanın ve pazarlığın ayrı şeyler olduğunu savundu. Ecevit, tahkim protestosunun ardından "Alevilik" övgüsü ve "laiklik" vurgusu ile durumu kurtarmaya çalıştı. Ecevit, "Alevilerin laikliğe dört elle sarılmalarını istiyorum. Bu kendi kendinize borcunuz, ödevinizdir" dedi.
Demirel'e sloganlı yanıt
Daha sonra kürsüye gelen Cumhurbaşkanı Demirel'in konuşması bu yıl da yuhalandı ve sloganlarla kesildi. Cumhurbaşkanı Demirel, Hacıbektaş'ın "barış meydanı" olduğunu ifade ederek, "Bu ülke insanlarını kutuplaştıranlar yanlış yoldadır, uymayın onlara. Bunda sizin kârınız yoktur. Kimsenin kârı yoktur. Haksızlık oluyorsa işte meydanlar, bunları ortadan kaldırmak sizin iradenizdedir" dedi. Cumhurbaşkanı Demirel'in konuşması boyunca, "Mezarda emekli olmayacağız", "Tahkim yasasına hayır" sloganları atıldı. Tören sırasında Barış Anneleri de pankart açarak, "Yaşasın halkların kardeşliği", "İdam barış getirmez" flamaları taşıdı.
Nevşehir valisi ve kaymakamı ile Alevi-Bektaşi Temsilciler Meclisi Genel Başkanı Ali Doğan'ın da birer konuşma yaptığı törende, bu yılki Hacı Bektaş Dostluk ve Barış Ödülü Araştırmacı-Yazar İrene Melikoff'a Cumhurbaşkanı Demirel tarafından verildi. CHP Genel Başkanı Altan Öymen de, törende yaptığı konuşmada, "Alevi-Bektaşi topluluğunun sözcüleri, ilgili kişi ve kuruluşlar tarafından, hükümet tarafından dinlenmeli önerisini yapıyorum" dedi.
Katılmayarak protesto
Bu arada, Hacıbektaş'taki etkinliklere katılmayan Ehl-i Beyt Vakfı tarafından Crown Plaza Oteli'nde bir toplantı düzenlendi. Kuran okunan anma toplantısına İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna ve FP yöneticileri de katılırken, TBMM Başkanı Yıldırım Akbulut, DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, FP Genel Başkanı Recai Kutan ile kapatılan Refah Partisi'nin son Genel Başkanı Necmettin Erbakan da mesaj gönderdi.
Öte yandan, Cem Vakfi Genel Başkanı Prof. Dr. İzzettin Doğan, dün yaptığı yazılı açıklamada, "devleti yönetenleri, en üstündekinden başlamak üzere protesto etmek için" etkinliklere katılmadıklarını ifade etti.