Savaş, idamın onanmasını istedi

Savaş, idamın onanmasını istedi
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş, tebliğnamesinde, PKK lideri Abdullah Öcalan hakkında Ankara 2 No'lu DGM'ce verilen ölüm cezasının onanmasını istedi. Savaş, dava dosyasının kendisine ulaşmasının ardından yaptığı inceleme sonunda hazırladığı ve Öcalan'ın ölüm cezasının onanması yönünde görüş bildirdiği iki sayfalık tebliğnamesinde, insan hakları kuruluşları ve bazı devletlere saldırı niteliğinde ifadeler kullanarak, şu iddia ve talepte bulundu: "...PKK örgütü ve onun başı olan sanık Abdullah Öcalan'a yardım ve yataklık yaptıkları kanıtlanmış bazı yabancı devlet yöneticileri ile Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı daima hasmane bir tutum içinde oldukları bilinen sözde insan hakları savunucusu bazı dernek ve kuruluşların, hükümetimizi ve yargılama makamlarımızı ağır baskı altında bulundurmaya çalışmalarına rağmen, Ankara 2 No'lu DGM'nin hiçbir etki altında kalmadan ve dünya tarihinde bu çeşit bir sanığın yargılandığı hiçbir davada görülmemiş biçimde sanığa ve sanık vekillerine savunma haklarını en geniş biçimde kullandırarak, adil ve usulüne uygun biçimde yargılama yaptığı da görüldüğünden, sanık Abdullah Öcalan hakkındaki hükmün onanmasına karar verilmesi talep olunur."
Temyiz incelemesi
Abdullah Öcalan hakkında Ankara 2 No'lu DGM'nin verdiği ölüm cezasına ilişkin kararın temyiz incelemesini, Yargıtay 9. Ceza Dairesi yapacak. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş'ın, ölüm cezasının onanması istemini içeren tebliğnamesini hazırlamasının ardından dosya, temyiz incelemesini yapacak olan Yargıtay 9. Ceza Dairesi'ne gönderildi. Adli tatil olması nedeniyle, Yargıtay Nöbetçi Ceza Dairesi'nin görev yapacağı adli yılın başlangıcı olan 6 Eylül gününe kadar Öcalan hakkındaki dosyanın temyiz incelemesinin yapılması mümkün görülmüyor. Bu durumda, TCK'nın 125. maddesinden verilen hükümlerin de temyiz incelemesini yapan Yargıtay 9. Ceza Dairesi, Öcalan hakkındaki temyiz istemini de karara bağlayacak.
İç hukuk yolları tükeniyor
Yargıtay 9. Ceza Dairesi, Öcalan hakkında verilen idam kararını onarsa hüküm kesinleşecek. Öcalan'ın bu durumda olağanüstü kanun yolu olarak bilinen "karar düzeltme" isteminde bulunma hakkı var. Bu istemin, öncelikle Öcalan hakkındaki ölüm cezasının onanmasını isteyen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş tarafından kabul edilmesi gerekiyor. Savaş'ın, bu istemi reddetmesi durumunda Öcalan hakkındaki iç hukuk yolları tamamlanıyor. Öcalan hakkında verilen ve onanması halinde kesinleşecek idam kararının infaz edilip edilmeyeceği ise TBMM'nin kararına bağlı. Yargıtay 9. Ceza Dairesi, Öcalan hakkındaki hükmü usul veya esastan bozarsa, Öcalan yeniden Ankara 2 No'lu DGM'ce İmralı Adası'nda yargılanacak. Ankara 2 No'lu DGM'ce verilen idam kararı, avukatlar tarafından temyiz edilmişti. src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dön


Tahkim, Akkuyu Şenliği'nin gündeminde
Mersin'in Akkuyu ilçesinde yapılmak istenen nükleer santrale karşı düzenlenen etkinliklerin bu yılki gündemi tahkim. İhale aşamasında olan nükleer santral projesine son verilmesi talebiyle geleneksel olarak yapılan Nükleer Karşıtı Şenlik'in 6.'sı yarın Büyükeceli'de gerçekleşecek. Bergama köylülerinin de katılacağı şenlikte, hükümet tarafından önümüzdeki günlerde meclis gündemine getirilmek istenen ve çokuluslu ülke yatırımlarında ulusal yargıyı etkisiz kılan tahkim protesto edilecek.
Eurogold isimli firmanın siyanürlü altın arama girişimlerinin yargı kararlarıyla da durdurulması ardından tahkimin süreci yeniden başlatacağını dile getiren ve bu amaçla önceki gün yola çıkarak Akkuyu'ya ulaşan Bergama köylüleri de yöre halkıyla dayanışma içinde olacak ve tahkime 'hayır' diyecek.
Tahkim sömürge hukuku
Etkinlikle ilgili olarak dün bir basın toplantısı düzenleyen Türkiye Mimar ve Mühendisler Odası Birliği (TMMOB) Genel Sekreteri Yusuf Tek, tahkimin kabul edilmesi halinde, gerek Akkuyu gerekse Bergama'daki durumla ilgili olarak ulusal yargının devredışı kalacağını bildirdi. Tek, "Özelleştirme adı altında enerji altyapısı 'yabancılaştırılmak' ve kamunun elinde olması gereken 'imtiyaz' hakkının yabancıların eline geçmesi ulusal bağımsızlığımız, insanlık onurumuz çokuluslu şirketlerin insafına terk edilmekte, ulusal yargı ortadan kaldırılarak sömürge hukuku tesis edilmeye çalışılmaktadır" dedi.
Nükleer santrallerle enerji üretiminin teknik bir zorunluluk değil, siyasi bir tercih olduğuna vurgu yapan Tek, Türkiye'nin enerji kaynaklarının yeterli kullanımının, kaçak enerji miktarının önlenebilir sınırlara çekilmesinin var olduğu söylenen sorunları çözeceğini dile getirdi. Tek, en az 6 milyar dolara mal olacak nükleer santralin üreteceği enerji miktarının ise 1000 MW olacağını hatırlattı.
'TEAŞ tahkimi kabul etti'
Enerji altyapısına yatırım yapmayarak sistemi çökme noktasına getirenlerin amaçlarının çözümün nükleer santrallerde olduğunu kabul ettirmeye çalıştıklarını belirten Tek, "Hedefleri önce Akkuyu sonra Sinop'ta başlayıp uzun vadede 11 adet nükleer santrali kurmaktır. 80 milyar dolarlık çok kârlı bir pazar nükleer tekellere sunulmaktadır" dedi.
Tek, santral çalışmalarının proje aşamasına geldiğini bildirerek, Kanada kökenli AECL, ABD ve Japonya kökenli Westinghouse-Mitsubishi, Almanya ve Fransa kökenli Framatom-Siemens ile bu tekellerin yerli ortaklarından oluşan konsorsiyumların katıldıkları ihalenin önümüzdeki günlerde sonuçlanabileceğini ifade etti. Görüşmelerin kamuoyundan gizlenerek sürdürüldüğüne vurgu yapan Tek, nükleer tekel sözcülerinin TEAŞ'ın uluslararası tahkimi kabul ettiğini açıkladıklarını da söyledi.
Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Ethem Torunoğlu ise Akkuyu'daki santralin Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) yapılmadan gerçekleştirilmeye çalışıldığını bildirerek, "Aslında biz ihalenin biran evvel, tahkim yasası Meclis'ten geçmeden sonuçlanmasını istiyoruz. ÇED eksikliğinden dolayı yargıya başvuracağız. Şayet tahkim meclisten geçerse o zaman itiraz edecek merci bulamayacağız" dedi.