24 Temmuz 1999 21:00

Tekel'in özelleştirilmesine tepki

Tekel'in eski genel müdürleri, sigara fabrikalarının özelleştirilmesine karşı çıktıklarını belirterek, bu kurumun ekonomik ve sosyal misyonunun olduğunu ve özelleştirme kapsamında bulunmadığını söylediler.

Paylaş
Tekel'in özelleştirilmesine tepki
Tekel'in eski genel müdürleri, sigara fabrikalarının özelleştirilmesine karşı çıktıklarını belirterek, bu kurumun ekonomik ve sosyal misyonunun olduğunu ve özelleştirme kapsamında bulunmadığını söylediler.
A.A muhabirinin sorularını yanıtlayan Tekel eski Genel Müdürü Orhan Özet, Tekel'e ait sigara fabrikalarının yenilenmesinin sadece özelleştirmeyle olmayacağını, kuruluşun, modernizasyonunu sağlayacak ekonomik gücünün bulunduğunu ifade etti. Özet, Tekel'in elindeki gayrimenkullerin bazılarının değerlendirilerek kaynak yaratılabileceğini ve bunun da yatırım, tevzi ve yenilemede kullanılabileceğini anlattı. Özet, modernizasyon için oluşturulacak bir diğer kaynağın ise 1960 yılından bu yana ekicilerden kesilen primler olduğunu kaydetti. Tekel'in British-American Tobacco (BAT) ile yaptığı ön anlaşmanın geçerli olamayacağını, bunun YPK kararlarına ve hukuka aykırı olduğunu belirten Özet, şöyle dedi: "Tekel'e kaynak yaratılmak isteniyorsa, bu, kuruluşun elinde bulunan ve bugün Tekel tarafından kullanılmayan, toplam değeri bilinmeyen ve bir kısmı yok pahasına elden çıkarılan gayrimenkuller olabilir. Bunlar paraya çevrilmek suretiyle sigara fabrikalarının yatırımları tamamlanabilir. İstanbul Mecidiyeköy'de likör fabrikasının bulunduğu arsa çok değerli. Bu bir spor kulübüne satılmak üzere boşaltıldı. Bugünkü rayiçle buranın değeri yaklaşık 100 milyon dolar. Akhisar sigara fabrikası için 280 milyon dolar yatırıma ihtiyaç olduğu söyleniyor. Bu çok abartılı bir rakam. Bu tesisin faaliyete başlaması için gerekli kaynak 75 milyon dolardır. İşte size kaynak. İstenirse daha bunun gibi birçok kaynak yaratılabilir."
Orhan Özet, Tekel'in sigara fabrikalarının özelleştirilmesine yüzde 100 karşı olduğunu bildirerek, bunun Türk tütüncülüğüne ve çiftçisine büyük zararlar vereceğini savundu. Özet, şöyle devam etti: "Sigara fabrikalarının özelleştirilmesiyle ABD blend tipi sigaralar iç pazara hakim olacaktır. Bu da Türk tütün üretimini sonlandırır. Bu tarlalarda başka bir ürünün yetiştirilmesi de mümkün olmayacağından, tütün üreticisi açlık ve yoksulluğa mahkûm olacaktır. BAT veya Tekel'in sigara fabrikalarına talip olacak çokuluslu firmalar, gelsinler Türkiye'de tek başlarına fabrika kursunlar, bunu engelleyen hiçbir şey yok. Ama Tekel sigara fabrikaları olmaz. Tekel de, sigara fabrikaları yerine içki ve tuz işletmelerini özelleştirsin."
Tekel'in, 7 sigara fabrikasını yeniden elden geçirerek, bir kısmını modernize edebileceğini, bir kısmını kapatabileceğini ifade eden Özet, "Ne yaparsanız yapın ama Tekel'in sigara fabrikalarına dokunmayın. Çünkü bunun ucu Türk tütününe ve üreticisine dokunacaktır" diye konuştu.
Güçlü: Tekel namustur
Tekel eski Genel Müdürü Mustafa Güçlü, sigara fabrikalarının özelleştirilmesine şiddetle karşı olduğunu bildirerek, "Tekel" markasının bir namus olduğunu vurguladı. Güçlü, sigara fabrikalarının özelleştirilmesi isteğine teknoloji eskiliği bahanesiyle yaklaşıldığını kaydederek, "Teknoloji eskiliği nedeniyle fabrikalara özelleştirme kılıfı hazırlanamaz. Tekel markası namustur, özelleştirmeyle binayı, makineleri değil, bu markayı satışa çıkarmış oluyorsunuz" dedi. Tekel'in tütün ve buna bağlı sanayi kuruluşlarının ekonomik ve sosyal boyutlarına değinen Güçlü, bu işletmelerin, rasyonalite ve verimlilik ilkelerine göre ehil ellerde çalıştırılabileceğini söyledi. Güçlü, Tekel`in BAT ile yaptığı anlaşmaya da anlam veremediğini dile getirerek, şöyle konuştu: "Özelleştirme, bir tesisin sahiplerinin el değiştirmesidir. Ama Tekel için böyle bir şey söz konusu değil. Tekel'in elindeki en önemli varlık, en büyük sermaye, markası ve adıdır. (Tekel) bir soyad, bir namustur. Tekel'in tüm sigara fabrikaları bugün faaliyette. Kapasitelerin artırılması için acil bir ihtiyaç da yok. Ne olmuş ki, piyasada Tekel ürünleri karşılanamıyormuş? Niçin Akhisar için BAT ile ön anlaşma yapılmış? Tekel bugün tüm yatırımlarını ve modernizasyonunu yapabilecek güçtedir. Tekel güçsüz mü kalmış, zayıflamış mı? Ne olmuş da sigara fabrikalarını modernize edemiyor? BAT ile yapılan anlaşmayla Tekel Akhisar'daki tesisini değil, markasını özelleştirmiş oluyor. Tekel'in adının özelleşmesi de kabul edilemez."
'Tekel zarar edemez'
Tekel'in özelleştirme kapsamında bir KİT olmadığına dikkat çekerek, "Yeni Rakı markası nasıl satılamazsa, Tekel'in sigara markası da satılamaz" diyen Güçlü, görüşlerini şöyle özetledi: "Tekel zarar ediyorsa, bunun adı konmalı. Tekel zarar ediyorsa, bu tasfiye yaklaşımıyla kuruma yaklaşılmaz. Tekel doğru yönetim, rasyonalizm ve verimlilik ilkeleriyle çalıştırıldığında hem kendine hem ülkeye, devlet hazinesine büyük yararlar sağlayan bir KİT`tir. Zarar edemez. Tekel'in BAT ile olan ilişkisi ve sigara fabrikalarının özelleştirilmesi tartışmaları sonlandırılmalıdır. Çünkü Tekel yaşayan bir organizasyondur ve bu tartışmalar kuruma büyük zarar veriyor." src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dön


FP'den hükümete istifa çağrısı
Fazilet Partisi (FP) Genel Başkan Yardımcısı Ali Gören, 57. hükümetin çalışanın isteklerine kulağını tıkayıp ülkeyi büyük bir çıkmaza sürüklediğini belirterek, hükümeti istifaya çağırdı.
Ali Gören, düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'nin büyük gürültü ve çalkantıların içinde bulunduğunu söyleyerek, bundan hükümeti sorumlu tuttu. Çalışanın konuşarak anlatamadığı derdini sokaklarda bağırarak anlatmaya çalıştığını ifade eden Gören, çalışanların ve emeklilerin dünkü eylemlerine Fazilet Partisi olarak destek verdiklerini bildirdi. Hükümetin çalışanın sesine "kulak tıkadığını" vurgulayan Gören, "Vatandaşların bu çığlıklarını duymayanların kulak zarları patlasın" dedi. Geçen sene vergi yasasını çıkaran hükümetin, bu yıl yasanın yanlış olduğunu itiraf ederek geri çektiğini ileri süren Gören, sunulan ekonomik paketin de rantiyeye ve büyük şirketlere yeni kapılar açtığını dile getirdi. İlköğretim 5'nci sınıfı bitiren çocukların Kur'an kurslarına gitmesini düzenleyen yasayı sert bir dille eleştiren Gören, "Ne karışır devlet benim çocuğuma ne okutacağıma. Hükümet milleti kendi değerlerinden koparmaya yönelmiştir" diye konuştu. Yasaya imza atan milletvekillerinin neden "evet" dediklerini bilmediğini söyleyen Gören, "Milletvekilleri izahını yapamadığı işi nasıl yapıyor?" diye sordu. Ülkede hukuk, ekonomi ve insan hakları krizi yaşandığını kaydeden Gören, bunların da siyaset krizini doğurduğunu ifade etti. Hükümetin kriz üstüne kriz doğurduğunu söyleyen Gören, hükümetin "Biz bu işi beceremiyoruz, işi ehline bırakacağız" diyerek istifa etmesini beklediklerini bildirdi.
ÖNCEKİ HABER

Bayram değil, mücadele günü

SONRAKİ HABER

Yaşam, acı, ölüm ve Hemingway

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...