18 Temmuz 1999 21:00
Sosyal güvenliğe bütçeden pay yok
Petrol-İş tarafından hazırlanan "Sosyal Güvenlik Hakkımız, Taslak ve Gerçekler" başlıklı raporda, tasarının çalışanlara "getirdikleri ve götürdükleri" tüm yönleriyle ele alındı.
Sosyal güvenliğe bütçeden pay yok
Türkiye Petrol, Kimya, Lastik İşçileri Sendikası (Petrol-İş) tarafından hazırlanan "Sosyal Güvenlik Hakkımız, Taslak ve Gerçekler" başlıklı raporda, tüm yönleriyle "Sosyal Güvenlik Yasa Tasarısı"nın çalışanlara "getirdikleri ve götürdükleri" ele alındı.
Raporda, Nisan 1998 itibariyle Türkiye'de işveren sayısının 1 milyon 269 bin kişi olduğu, geriye kalan 61 milyon insanın ise sosyal güvenliğe muhtaç durumda bulunduğu kaydedildi.
4 çalışandan 1'i sigortalı
Raporda, 1997 yılı itibariyle Türkiye'de 46 milyon 880 bin faal nüfus karşısında aktif sigortalı sayısının 11 milyon 251 bin, bir başka deyişle her dört çalışandan sadece birinin sigortalı olduğu vurgulanarak, Avrupa ve dünyanın pek çok ülkesinde nüfusun tamamının sosyal güvenlik kapsamında bulunduğuna dikkat çekildi.
Türkiye'deki sosyal güvenlik harcamalarının da Avrupa'nın çok gerisinde olduğu ifade edilen raporda, AB ülkelerinde sosyal güvenlik harcamalarının GSMH'ya oranının 1990'da yüzde 25.4'ten, 1996 yılında yüzde 28.7'ye yükseldiği, Türkiye'de ise 1990'da 23.8'den, 1996 yılında yüzde 19'a düştüğüne yer verildi. Ayrıca, kişi başına sosyal güvenlik harcamasının Türkiye'de 222, AB ülkelerinde ise 5000 dolar düzeyinde olduğuna işaret edildi. Raporda, bütçe harcamaları içinde sosyal güvenliğin payının "yok denecek kadar az" olduğuna yer verilerek, Türkiye'nin AB ve diğer OECD ülkelerinin yanında Nikaragua, Panama ve Gana gibi ülkelerle karşılaştırıldığında, bütçe içindeki sosyal güvenlik harcamalarının daha düşük olduğu kaydedildi.
25 yıldan 42 yıla
Türkiye'de 40 yaşın altında emekli olanların oranının yüzde 3 ile 5, 51 yaş ve üzerinde emekli olanların oranının ise yüzde 70 civarında olduğu belirtilen raporda, emeklilik yaşının yükseltilmesinin SSK'nın açıklarını kapatmayacağı belirtildi. Raporda, yeni tasarıyla emeklilik hizmet yılının 25 yıldan 42 yıla çıkartılacağı belirtilerek, Türkiye'deki ağır çalışma koşulları göz önüne alındığında yeni tasarıyla çok az insanın emekli olacağı görüşüne yer verildi. Raporda, SSK'nın 19.5 milyar dolar olan kaybının sorumlusunun hükümetler olduğu belirtildi.
Temmuz '99 itibariyle bir milletvekilinin, 1 milyar 446 milyon lira maaş ve 624 milyon lira da emekli maaşı aldığı ifade edilen raporda, şöyle denildi: "Sosyal güvenlik haklarını sınırlayıcı yasa çıkarma durumunda olanlar, SSK'lıya emekliliği çok görenler, SSK emeklisine ayda 80 milyonu çok görenler, toplam 2 milyarın üzerinde devletten para almaktadırlar. Ücretlilere emeklilik için 42 yıl şartı getirmeye çalışanlar, 2 yılda emekli olabilmektedirler. İlgili mevzuat 8. kez Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilmekle beraber, bu kez kıyak emeklilik için anayasa değişikliğine gidecekler."
Türkiye Petrol, Kimya, Lastik İşçileri Sendikası (Petrol-İş) tarafından hazırlanan "Sosyal Güvenlik Hakkımız, Taslak ve Gerçekler" başlıklı raporda, tüm yönleriyle "Sosyal Güvenlik Yasa Tasarısı"nın çalışanlara "getirdikleri ve götürdükleri" ele alındı.
Raporda, Nisan 1998 itibariyle Türkiye'de işveren sayısının 1 milyon 269 bin kişi olduğu, geriye kalan 61 milyon insanın ise sosyal güvenliğe muhtaç durumda bulunduğu kaydedildi.
4 çalışandan 1'i sigortalı
Raporda, 1997 yılı itibariyle Türkiye'de 46 milyon 880 bin faal nüfus karşısında aktif sigortalı sayısının 11 milyon 251 bin, bir başka deyişle her dört çalışandan sadece birinin sigortalı olduğu vurgulanarak, Avrupa ve dünyanın pek çok ülkesinde nüfusun tamamının sosyal güvenlik kapsamında bulunduğuna dikkat çekildi.
Türkiye'deki sosyal güvenlik harcamalarının da Avrupa'nın çok gerisinde olduğu ifade edilen raporda, AB ülkelerinde sosyal güvenlik harcamalarının GSMH'ya oranının 1990'da yüzde 25.4'ten, 1996 yılında yüzde 28.7'ye yükseldiği, Türkiye'de ise 1990'da 23.8'den, 1996 yılında yüzde 19'a düştüğüne yer verildi. Ayrıca, kişi başına sosyal güvenlik harcamasının Türkiye'de 222, AB ülkelerinde ise 5000 dolar düzeyinde olduğuna işaret edildi. Raporda, bütçe harcamaları içinde sosyal güvenliğin payının "yok denecek kadar az" olduğuna yer verilerek, Türkiye'nin AB ve diğer OECD ülkelerinin yanında Nikaragua, Panama ve Gana gibi ülkelerle karşılaştırıldığında, bütçe içindeki sosyal güvenlik harcamalarının daha düşük olduğu kaydedildi.
25 yıldan 42 yıla
Türkiye'de 40 yaşın altında emekli olanların oranının yüzde 3 ile 5, 51 yaş ve üzerinde emekli olanların oranının ise yüzde 70 civarında olduğu belirtilen raporda, emeklilik yaşının yükseltilmesinin SSK'nın açıklarını kapatmayacağı belirtildi. Raporda, yeni tasarıyla emeklilik hizmet yılının 25 yıldan 42 yıla çıkartılacağı belirtilerek, Türkiye'deki ağır çalışma koşulları göz önüne alındığında yeni tasarıyla çok az insanın emekli olacağı görüşüne yer verildi. Raporda, SSK'nın 19.5 milyar dolar olan kaybının sorumlusunun hükümetler olduğu belirtildi.
Temmuz '99 itibariyle bir milletvekilinin, 1 milyar 446 milyon lira maaş ve 624 milyon lira da emekli maaşı aldığı ifade edilen raporda, şöyle denildi: "Sosyal güvenlik haklarını sınırlayıcı yasa çıkarma durumunda olanlar, SSK'lıya emekliliği çok görenler, SSK emeklisine ayda 80 milyonu çok görenler, toplam 2 milyarın üzerinde devletten para almaktadırlar. Ücretlilere emeklilik için 42 yıl şartı getirmeye çalışanlar, 2 yılda emekli olabilmektedirler. İlgili mevzuat 8. kez Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilmekle beraber, bu kez kıyak emeklilik için anayasa değişikliğine gidecekler."
YAZARLAR
Pınar Öğünç
BAĞLANTILAR-9 | Ticaretten afetlere, güvenlikten tiny house'a konteyner çağı
T. Gül Köksal
Kent hakkı bağlamında çocuklar
Ayşen Şahin
Mahsus selamlar
İzzettin Önder
Servet vergisi
Şenay Aydemir
Atış Serbest!
Adnan Özyalçıner
Geride kalan
İsmail Gökhan Bayram
İşlevini arayan alet: Yapay zekâ
Evrensel Bilgin
Gordion Düğümü
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
