09 Temmuz 1999 21:00

'Çözüme yönelik adımlar atılsın'

Diyarbakır Barosu Başkanı Mustafa Özer, PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın idam edilmesinin Kürt sorununu ortadan kaldırmayacağını vurguladı.

Paylaş
Çözüme yönelik adımlar atılsın
Deniz Doğan
Diyarbakır Barosu Başkanı Mustafa Özer, Öcalan'ın idam edilmesinin Kürt sorununu ortadan kaldırmayacağını vurgulayarak, "Türkiye çok sağlıklı, çok sakin, çok aklı selim bir tavırla ve uluslararası konjonktürü göz önünde tutarak bir karar vermeli. Sonuçta, Öcalan'ın birey olarak yaşayıp yaşamaması pek o kadar önemli değil. Önemli olan sosyolojik gerçekliği görebilmektir.
Görülebilen gerçek de, çözüme yönelik adımlar atabilmektir" dedi. Özer, idam cezası ve PKK lideri Abdullah Öcalan'ın idam cezasına çarptırılması konularıyla ilgili olarak gazetemize yaptığı açıklamada, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne imza atmış hiçbir ülkede idam cezası hükmünün bulunmadığına dikkat çekti.
'Siyasi süreç'
Abdullah Öcalan'ın ABD ağırlıklı bir operasyon sonucu Türkiye'ye getirildiğini hatırlatarak, kimlik tespiti yapıldıktan sonra, yargı sürecinin bittiğini, siyasi sürecin başladığını ifade eden Özer, "Çünkü bu dava dosyası, zaten özü itibariyle siyasete bakıyordu. Bu nedenle, gelinen nokta, yani yargı sürecinin başlangıcıyla Mudanya'daki bitim noktası arasında herhangi bir ayrılık yok, anormal bir durum yok. Bu bekleniyordu. Hatta sanıyorum, Abdullah Öcalan tarafından da bekleniyordu. Yakınları tarafından bekleniyordu" dedi. Öcalan davasında idam kararının büyük bir ihtimalle Yargıtay'da bozulmayacağını söyleyen Özer,
"Türkiye'nin siyasal konjonktürü bunu gerektirdiği için idam kararı bozulmayacak. Çünkü, TCK'nın 59. maddesinin uygulanıp uygulanamayacağını Yargıtay takdir edemez. Yargıtay ancak, eğer dava uzatılmak isteniyorsa, usul açısından kararı bozabilir. Bundan sonra da, davada ikinci aşamaya geliniyor. Yargıtay yolu bitiyor, yani siyasi süreç başlıyor. Siyasi süreç bir başka boyutta, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) boyutunda devam eder" diye konuştu.
'Yaptırım uygulanır'
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne taraf olan Türkiye'nin, sözleşmenin koşullarını yerine getirmek ve verilen karara uymak zorunda olduğunu vurgulayan Özer, şunları söyledi: "Uymuyorum derse, yaptırım uygulanır. Bu nedenden dolayı da politik süreç başlayacak. Bundan sonra dava Meclis'e havale edilecek, oradan komisyonlara götürülecek, komisyonda kabul yönünde bir karar çıkarsa genel kurula gidecek. Genel kurulda oylanacak. Ondan sonra Cumhurbaşkanı infazı onar, resmi kararnameyle kararı yayınlatır ve ondan sonra infaz gerçekleşir. Davanın prosedürü budur. Gerçek olan şu ki, Öcalan davasının böyle bir karara bağlandıktan sonra infazın gerçekleşmesi, iç kamuoyunda üç dakikalık bir duygusal tatmin sunmanın ötesinde bir katkı sunmayacaktır."
Davanın uluslararası boyutuna bakıldığında, duygusal istemi yerine getirmenin, Türkiye'nin sorunlarla karşılaşacağını kabul etmek anlamına geleceğine dikkat çeken Özer, "Bakü-Ceyhan boru hattıyla, Kıbrıs sorunuyla, Avrupa Birliği'ne girmek sorunlarıyla karşılaşılabilir. Öcalan teslim edilirken, Türkiye ABD'ye bir taahhüt vermişse, bunu yerine getirmek, Türkiye'yi çok sıkıntılı bir sürece sokar" görüşünü dile getirdi.
Hukuk devletinde idam cezalarının infazlarının caydırıcı nitelik taşımadığının ortaya çıktığını ifade eden Özer, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne imza atmış hiçbir ülkede idam cezası hükmünün bulunmadığına dikkat çekerek, Türkiye'de idam cezasının kaldırılmamış olmasını talihsizlik olarak nitelendirdi.
Medyaya eleştiri
Özer, medyanın, infazın gerçekleştirilmesi yönünde yayın yapmasını da eleştirerek, "Medyanın, 'Mutlak suretle asılmalı, yüreğimize su serpilir' şeklinde bir yaklaşımı var. Bu da son derece tehlikeli. Türkler ve Kürtler arasında derin çizgiler çekmek medyanın hakkı değildir. Medyanın böyle bir görevi de olmamalıdır. Uçurumu gittikçe derinleştiriyorlar" dedi.
'Kürt sorununu çözmez'
Öcalan'ın infazının gerçekleşmesinin, Kürt sorununu ortadan kaldırmayacağını belirten Özer, "Türkiye çok sağlıklı, çok sakin, çok aklı selim bir tavırla ve uluslararası konjonktürü göz önünde tutarak bir karar vermeli. Sonuçta Öcalan'ın birey olarak yaşayıp yaşamaması pek o kadar önemli değil.
Önemli olan, sosyolojik gerçekliği görebilmektir. Görülebilen gerçek de, çözüme yönelik adımlar atabilmektir. Koridoru bulabilmektir. Koridorun ucuna varabilmek için aydınlatmayı sağlıklı yapmak gerekir" diye konuştu. src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dön


SES Genel Kurulu olağanüstü toplanıyor
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Genel Kurulu bugün olağanüstü toplanıyor. 477 delegeyle, Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanat Merkezi'nde yapılacak olan genel kurulda yoğun tartışmaların yaşanması bekleniyor.
SES'in "çekim merkezi olmaktan çıktığı ve tabanın örgüte olan güveninin sarsıldığı"nı ifade eden delegeler imza toplayarak, olağanüstü genel kurul istediler.
SES MYK'sında yaşanan tüzük ve ilkelere, kurumsal işleyişe aykırı tutum ve davranışların sendikayı etkilediği, sorunların ve eksikliklerin MYK'da karşılıklı güven ilişkisi ve tabanın ihtiyaçları temelinde aşılamadığı eleştirileri getirildi. SES'in Merkez Temsilciler Kurulu'nda, "sendikanın sağlık ve sosyal hizmet emekçileri için bir çekim merkezi olmaktan çıktığı ve tabanın örgüte olan güvensizliğinin yaşanılan olaylardan dolayı arttığının gözlemlendiği" dile getirildi.
Sendikal hak ve özgürlüklere saldırıların artacağı, hak gasplarının yoğun olarak yaşanacağı, özelleştirme, taşeronlaştırma, işsizlik uygulamalarının hızla hayata geçirileceği bir sürecin yaşanacağına vurgu yapılmış ve sendikanın içinde bulunduğu zaafı aşıp, eksikliklerini gidererek, güçlü ve örgütlü bir karşı koyuşu sağlamak için yönetimin yenilenmesinin zorunluluğu dile getirilmişti.
Bugün yapılan olağanüstü genel kurulda, Ulusalcılar, Devrimci Sendikal Dayanışma, İş, Ekmek Özgürlük Mücadelesi'nde Sağlık Emekçileri, YÖN ve HÖP gruplarının yönetime aday çıkarmaları bekleniyor. Ortak listenin çıkıp çıkmayacağı ise henüz belli değil.
ÖNCEKİ HABER

'Geçmişte bir partiye gidecek dedik gitti'

SONRAKİ HABER

Enstitülerden korktular

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...