05 Temmuz 1999 21:00

Diplomalı işsizler ordusu büyüyor

Gençlere iş vaadinde bulunarak kendilerini iktidara taşıyan parlamento partileri, hükümette kaldıkları sürece verdikleri sözleri unutuyorlar.

Paylaş
Diplomalı işsizler ordusu büyüyor
Muzaffer Özkurt - Mine Şirin
"Gençlere iş" vaadini dillerinden düşürmeyerek iktidara gelen DSP ve MHP ile destekçileri ANAP, diğer hükümetler gibi gençliği işsizliğe mahkûm etti. Bu yıl da, üniversitelerden mezun olan binlerce genç, diplomalı işsizler arasındaki yerini aldı. İyi bir iş sahibi olacakları umuduyla üniversiteye giren ve birçok engeli aşarak mezun olmayı başarabilen binlerce genci iş bulma kaygısı sarmaya başladı.
Devlet İstatistik Enstitüsü (DİE) verilerine göre, lise ve üstü eğitim almış gençlerde işsizlik oranı yüzde 30.2 iken, işsizler içindeki üniversite mezunlarının oranı yüzde 11'lere tırmanmış durumda. Bu rakamların da ortaya koyduğu üzere, binlerce üniversite mezunu, daha diplomalarını almadan gelecek kaygısı ve hayatını nasıl belirleyeceği endişesini yaşamaya başlıyor. İş bulabilen öğrencilerin pek çoğu ise, yıllarca eğitimini aldığı ve üzerinde uzmanlaştığı bir alanda değil de, tamamen farklı bir dalda çalışmak zorunda kalıyor. İş bulmak için ya torpil bulmak ya da hocalarla aralarını iyi tutmak zorunda kaldıkların söyleyen mezun adayları, ne yapacaklarını bilemiyorlar.
'Öğretmen de olamıyoruz'
Selda Narcı, İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi. Yakında mezun olacağını belirten Narcı, kafasının çok karışık olduğunu ve şimdi ne yapacağını bilemediğini vurguluyor. Formasyon haklarının ellerinden alınması ve öğretmen atamaları konusunda yapılan değişiklikler nedeniyle öğretmen olup olamayacakları konusunda net bir bilgi sahibi olamadıklarını belirten Narcı'nın en büyük korkusu işsiz kalmak.
Narcı ile aynı bölümde okuyan İsmail adlı öğrenci ise, yıllarca YÖK'ün eğitim bürokrasisini aşmak için uğraştıklarını ifade ederek, üniversitelerde nitelik açısından oldukça düzeysiz bir eğitimin söz konusu olduğuna işaret ediyor. Edebiyat Fakültesi'nden mezun olduktan sonra öğretmenlik yapmanın dışında hiçbir seçeneğin olmadığını söyleyen İsmail, son değişiklik ile kendisi gibi binlerce öğrencinin bu hakkının da gasp edildiğinin altını çiziyor.
Doğru dürüst eğitim yok
İsmini vermek istemeyen bir grup biyoteknoloji öğrencisi de, işe girişte torpilin en önemli etken olduğuna vurgu yaparak, üniversitelerde verilen eğitimin eksikliğinden yakınıyor. Bu eğitim sisteminin değiştirilmesi gerektiğini söyleyen öğrenciler, "İş bulmak için kara kara düşünmek zorunda kalmamalıyız" talebinde bulunuyorlar.
Hayaller bitiyor
Verilen eğitimin kalitesi ve iş bulma olanakları noktasında hukuk fakültelerinin durumu da hiç iç açıcı değil. Hukuk fakültesi öğrencilerinden Fatma Ayhan, okul sonrasını 'kocaman bir boşluk' olarak değerlendiriyor. Asiye Şenbay, hukuk fakültesini bitirdikten sonra bin bir güçlükle boğuştuklarını, genel olarak da düşük bir ücretle özel şirketlerde çalışmak zorunda kaldıklarını anlatıyor. Fazilet Şimşek ise hukuk fakültesini bitirmenin zorluklarına dikkat çekerek, mezuniyet sonrası düşük bir ücretle staj yaptıklarını, ardından da gerçeklerle yüz yüze gelerek, büro açma hayallerini bir kenara bıraktıklarını belirtiyor.
Ne yaparsan yap
Tüm bu olumsuz koşulların kütüphanecilik bölümleri için de geçerli olduğunu kaydeden Özgür İnce, şunları anlatıyor: "Kütüphanecilik bölümünden her yıl yüzlerce öğrenci mezun oluyor. Ancak, bunların çok küçük bir bölümü iş bulabiliyor. Şu anda, mezun olduktan sonra ne yapacağım konusunda hiçbir fikrim yok. Fakültedeki tüm arkadaşların durumu da benden farklı değil."
İş bulma konusundaki zorluklar, teknik fakülte mezunları için de geçerli. Örneğin, Bilgisayar Programcılığı öğrencisi Olcay Duman, çok zor şartlar altında okuduğunu, ancak kendisinin de diplomalı işsizler ordusuna katılmak zorunda kaldığını belirterek, halen ailesinden para aldığını, bu durumun kendisini çok üzdüğünü ifade ediyor. Aynı bölüm öğrencisi Ulaş Körpe de aynı dertten şikâyetçi. O da diğer binlerce öğrenci gibi, köşeye sıkışmışlık duygusu içinde, ileride hayatını nasıl idame ettireceğinin kâbusu içinde yaşıyor. src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dön


Roth, Birdal ve Zana ile görüştürülmedi
Avrupa Parlamentosu Yeşiller Grubu ve Almanya Parlamentosu İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Claudia Roth'un, Ankara Merkez Cezaevi'nde bulunan İHD eski Genel Başkanı Akın Birdal ve kapatılan DEP'in eski Milletvekili Leyla Zana ile görüştürülmesine izin verilmedi.
İHD Genel Başkanı Hüsnü Öndül ile birlikte ellerinde çiçeklerle dün cezaevine gelen Roth, Almanya Başkonsolosluğu aracılığıyla Birdal ve Zana ile görüşmek için Adalet Bakanlığı'na başvurduklarını, ancak bakanlığın "Akrabaları ve avukatları dışında görüşme yapılamaz" bahanesiyle talebi reddettiğini söyledi. Ziyarete izin verilmemesini anlayamadıklarını belirten Roth, Birdal'ın düşüncesinden dolayı cezaevinde bulunmasını da kınadı.
İnsan haklarına ilişkin genel sorunların yanı sıra Öcalan'a verilen idam kararı konusunda da Türkiye'de bulunan Claudia Roth, Öcalan'ın idam edilmesinin toplumsal barışı zedeleyeceğini, idamın olmaması konusunda Avrupa'da bazı çalışmalar içinde olduklarını belirtti.
Öte yandan, Birdal ve Zana'nın avukatı olan Hüsnü Öndül'ün ziyarette bulunmasına izin verildi. Görüşmenin ardından açıklama yapan Öndül, çiçekler için Birdal ve Zana'nın teşekkür ettiğini belirterek, "Birdal ve Zana, Türkiye'nin barışa ihtiyacı olduğunu söyleyerek, herkesi sağduyulu tartışmaya davet ettiler. Türkiye'nin insan hakları problemlerini Türkiye'deki insan hakları savunucularının çözeceğini, ancak uluslararası insan hakları kuruluşlarının da katkı sunabileceğini aktardılar" dedi.
ÖNCEKİ HABER

EMEP, il il karşı kampanya örgütlüyor

SONRAKİ HABER

Otuz yılın tuvale dökülüşü

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa