29 Haziran 1999 21:00

Mudanya'dan notlar...

Karar duruşması için Mudanya'ya on binlerce şehit ailesini çağıran avukatlar hüsrana uğradılar, çünkü katılım oldukça az oldu.

Paylaş
Mudanya'dan notlar...
  • Karar duruşması için Mudanya'ya on binlerce şehit ailesini çağıran avukatlar hüsrana uğradılar, çünkü katılım oldukça az oldu.
  • Çocuklarını, eşlerini, yakınlarını kaybeden ailelerin, diğer göstericilerden ayrı durmaları dikkat çekti. Kararı ağlayarak karşılayanlar olduğu gibi, baygınlık geçirenler de oldu.
  • Sabahın erken saatlerinden itibaren Mudanya sokaklarına ve çay bahçelerine yerleşen göstericiler, grup grup eylem ve gösterilerde bulundular. 1000'i aşkın gösterici, küçük gruplar halinde eylem yaparken, başrolü "kurt" işaretleriyle MHP oynadı. Atılan sloganlardan, söylenen marşlara, yapılan işaretlere kadar, isim verilmese de MHP'nin ağırlığı hissedildi.
  • Göstericilerin beklediği çay bahçesinde kurulan ve MHP'nin afişlerinde kullandığı "vampir Öcalan" posterinin boynuna ipi geçiren göstericiler, asker elbisesi giydirilmiş küçük çocuklara Öcalan aleyhine slogan attırıp, postere tükürmesini istediler.
  • Duruşmaya katılacaklar, davanın başlamasından önce belirlendiği ve liste oluşturulduğu halde, karar duruşmasına Başbakanlık Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü görevlilerinin de izleyici olarak katılmaları dikkat çekti.
  • Kararın açıklanmasından sonra müdahil avukat ve aileler, İstiklal Marşı okuyup, kalem kırarak, Öcalan'ın ve avukatlarının bulunduğu yöne doğru fırlattılar. Müdahil avukatların, Öcalan'ın avukatlarına sataşmaları dün de sürdü.
  • Karar okunurken oldukça sakin görünen Öcalan, bulunduğu cam bölmeden ayrılırken, yakınları salonda olmadığı halde, salonda bulunanları el sallayarak selamladı.
  • Kararın açıklanmasından sonra gazetecilerle sohbet eden Mahkeme Başkanı M. Turgut Okyay, gazetecilerin İtalyan Parlamenter'in "tanık dinlenmediği" eleştirisini hatırlatmaları üzerine, "Güneşin doğuşu ile batışının tanıklığı olur mu?" dedi.
  • Duruşmaya katılan gazeteci, avukat ve aileleri İmralı'dan Mudanya'ya getiren deniz otobüsü, iskeleye yanaşmadan önce kendi etrafında birkaç kez dönerek ve iskele etrafında tur atarak, kararı 'kutladı'. Aynı anda askeri bir helikopter de alçak uçuşla deniz otobüsünü izledi.
  • Duruşma sonrası iskelede basın açıklaması yapan müdahil avukatlar, idam kararını adeta kutladılar. Yargının kararından sonra davanın siyasi safhasının başladığını belirten avukatlar, TBMM'den de onama ve infaz kararının çıkmasını istediler.
  • Diğer duruşmalarda olduğu gibi dün de müdahil avukatlardan Şevket Can Özbay başroldeydi. Duruşma salonundaki agresif tutumuyla dikkatleri çeken Özbay, dün de ay yıldızlı T-Shirt giyerek, İmralı'da ve dönüşte Mudanya'da şov yaptı. Öcalan'ın idam kararının, 7'den 70'e bütün Türkiye'nin beklediği karar olduğunu öne süren Özbay, "Türkiye'nin yüzünün güldüğü bir gündür" diyerek, bugünü I. Şehit Bayramı olarak ilan etti.
  • Davanın başından beri hiçbir fırsatı kaçırmayan Türk Kamu-Sen, karar duruşmasında da meydandaydı. Kamu-Sen'e bağlı Türk Haber-Sen Yönetim Kurulu Üyesi Nurettin Aktepe, kararı "Gözün aydın Türkiye" diye değerlendirdi. Karardan teselli bulduklarını söyleyen Aktepe, diğer örgütleri suçlayarak, "Yanımızda göremedik" dedi. src=/resim/b1.gif width=5>
    Başa dön


    Bilimsel üniversite istiyoruz
    İstanbul Üniversitesi (İÜ)'nde rektörlüğün despotik tutumları nedeniyle öğretim üyelerinin görevlerinden istifa etmesinin ardından dün yapılan panelde, akademisyenler, üniversitelerin özgür, demokratik ve bilimsel olması gerektiğini vurguladılar.
    Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği ile Öğretim Elemanları Sendikası (ÖES), İTÜ Maçka Sosyal Tesisleri'nde "Üniversitelerde Özerklik, Özgürlük ve Katılım" başlıklı panel düzenledi. Panele, İÜ Rektörlüğü'nü protesto ederek idari görevlerinden istifa eden Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Aysel Çelikel, Prof. Dr. Burhan Şenatalar, Prof. Dr. Bülent Tanör ile Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı Prof. Dr. Kadir Erdin, Galatasaray Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yıldızhan Yayla, ÖES Genel Başkanı Prof. Dr. İzzettin Önder ve İÜ Çapa Tıp Fakültesi'nden Prof. Dr. Gencay Gürsoy ile daha birçok öğretim elemanı ve öğrenci katıldı. Panelde konuşma yapan tüm öğretim üyeleri, üniversitelerin demokratikleşmesi gerektiğini vurgulayarak, özgürlük istediklerini söylediler. Öğretim elemanları, YÖK sisteminin üniversiteleri zedelediğine dikkat çektiler.
    Bilimsel özgürlük için savaş veriyoruz
    Açılış konuşmasını yapan Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı Prof. Dr. Kadir Erdin, YÖK sistemi devreye girdiğinden bu yana çok farklı sistem rahatsızlıklarının yaşandığını söyleyerek, "Siyasal iktidarlar bunları duymazdan geldiler ve bu nedenle bugünlere gelindi. Büyük kent üniversitelerinde bu sorun yaşandı. Anadolu üniversitelerinde de yaşanıyor" dedi. Erdin, tüm bu yaşananlara tepki gösterecek öğretim üyeleri bulunduğunu, ancak bu öğretim üyelerinin örgütlerinin yetersiz olduğunu söyleyerek, "Bilimsel özgürlük için savaş veriyoruz" dedi.
    Demokratikleşmeyi sağlayacağız
    İÜ Hukuk Fakültesi Dekanı iken görevinden, İÜ Rektörlüğü'nün baskıcı tutumları nedeniyle istifa eden Aysel Çelikel ise, küçük çıkarlarını gözetmeyen öğretim üyelerinin savaş vereceğini vurgulayarak, "Gelişmeler, çağdaşlık adına çağdışı yöntemlerle yapılıyorsa, biraz düşünülmeli. Çağdaşlık çağdaş düşünceyle yapılır. Geçen yıl hukuk fakültesinden 5 öğretim üyesi istifa etti. Bu öğretim üyeleri devlet veya vakıf üniversitelerine geçti. Bu yıl da toplam 11 kişi ayrıldı. SBF'de ve İktisat Fakültesi'nde geçen yıldan bu yana birkaç öğretim görevlisi ayrıldı. Sadece bu yıl değil, geçen yıllarda da bu tür sorunlar yaşanıyordu. İstifa ettik, ama bu kurumlardan ayrılmayacağız. Kurumlarımızı bırakmayacağız. Kurumlarımızın demokratikleşmesini sağlayacağız" diye konuştu. Çelikel, olayı 5-6 öğretim görevlisinin tepkisi olarak sınırlandırmanın yanlış olduğunu belirterek, "Öğretim elemanı yetiştirmek için hiçbir emek sarf etmeyen vakıf üniversiteleri ve de öğretim üyesi seçen devlet üniversiteleri, bizden ayrılarak oraya geçen öğretim üyeleri sebebiyle Rektör Kemal Alemdaroğlu'na çok şey borçlulardır. Kendilerine teşekkür etmeleri gerekir" dedi.
    Özgürlük ve katılım gerekli
    Çelikel'in ardından söz alan Galatasaray Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yıldızhan Yayla, üniversitelerin demokratik ve özerk bir yapıya sahip olması gerektiğini belirterek, Türkiye'de sendikalaşmanın, öğrenci ve öğretim üyelerinin örgütlenmesinin yetersiz olduğuna dikkat çekti. Yayla, üniversitelere özerkliğin, dışarıdan müdahalelere karşı korunmak amacıyla verildiğini söyleyerek, "Özgürlük ve katılım gerekli. Özgürlüğün sorgulanması da gerekir. Üniversitelerde özgürlük istenildiği kadar verilmedi. Üniversitelerde ve Türkiye genelinde özgürlük, demokrasi ve disiplin bir arada yürütülemiyor" açıklamasında bulundu.
    YÖK yasal bir tehdittir
    ÖES Genel Başkanı Prof. Dr. İzzettin Önder de, üniversitelerde baskı rejimi ortaya çıktıktan sonra YÖK'ün kabul edilmeye başlandığını hatırlatarak, "Üniversitelerin demokratik, özerk ve öğretim elemanlarının özgür olması gerekir. YÖK yasal bir tehdittir" dedi. Vakıf üniversitelerine karşı çıkmak gerektiğini vurgulayan Önder, öğretim üyesinin özgür olması gerektiğine dikkat çekerek şöyle konuştu: "Mücadele etmemiz lazım. Hâlâ 1982 Anayasası'na sığınıyoruz. Bu Anayasa'ya uymakla hukuk dışına çıkmış oluyoruz. Öğretim üyelerinde, YÖK, senato ve dekan baskısı, başka yere sürülme korkusu olmamalıdır."
    İlişkiler engellenmemeli
    İÜ Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Başkanlığı görevinden istifa eden Prof. Dr. Bülent Tanör de, Hukuk Fakültesi kitaplığına yılda 12 kitap girdiğini ve bu kitapları da öğretim elemanlarının gönüllü bir şekilde karşıladığını söyleyerek, Edebiyat Fakültesi'nde Bilimler Tarihi bölümünün keyfi bir şekilde kapatıldığına dikkat çekti. Yunanistan'daki üniversitelerle Türkiye'deki üniversiteler arasında ilişkilerin geliştirildiğini, ancak bir genelge yayınlanarak bu ilişkilere son verildiğini belirten Tanör, "Üniversiteler arası ilişkiler engellenmemeli, üniversiteler bilimsel ve demokratik olmalı" dedi.
  • ÖNCEKİ HABER

    Bundan sonraki hukuksal prosedür

    SONRAKİ HABER

    Beyoğlu'nda gezinen tramvay Kürt'tür

    Sefer Selvi Karikatürleri
    Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa