29 Haziran 1999 21:00

Barış talebine idam

İmralı'daki son duruşma, PKK liderinin, "Ülkenin geleceği savaştan değil, barışın zaferinden geçiyor. Herkesi selamlıyorum" şeklindeki son sözleriyle başladı.

Paylaş
Barış talebine idam
Avrupa'nın baskısının önüne geçmek için 'askeri yargıcı' değiştirilen İmralı'daki davada karar, idam olarak açıklandı. Öcalan'ın ülkenin geleceğinin savaştan değil, barıştan geçtiğine inandığını belirttiği ve barış talebini yinelediği son sözlerinin ardından verilen kısa aradan sonra açıklanan karar üzerine, salondan İstiklal Marşı seslerinin yükselmesi, benzer kararlarla tarihe geçen İstiklal Mahkemelerini hatırlattı.
İmralı Adası'nda 31 Mayıs 1999 günü başlayan Öcalan davasının dün gerçekleştirilen 9'uncu duruşması, mahkeme heyetinin 09.50'de yerini almasıyla başladı. 5 dakika sonra Öcalan salona alındı ve son sözleri soruldu. Çok kısa konuşan Öcalan, barış talebini tekrarlayarak, "Devleti ve tüm toplumsal güçleri üzerine düşeni yapmaya çağırıyorum. Ülkenin geleceği savaştan değil, barışın zaferinden geçiyor. Herkesi selamlıyorum'' dedi. Üzerine atılı suçlamaları kabul etmeyerek, suçsuz olduğunu savundu ve beraatini istedi. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Okyay, karar oluşturmak amacıyla duruşmaya ara verdi.
Okyay: '59. maddenin uygulanmasına yer olmadığına...'
Yaklaşık yarım saatlik aradan sonra saat 10.30'da müdahillerin, avukatların ve sanık Abdullah Öcalan'ın salona alınmasının ardından Turgut Okyay, "Efendim, mahkememiz kararını okuyorum. Hüküm fıkrasını ayakta dinlemeye davet ediyorum, buyrun" dedi. Oybirliğiyle alınan tarihi karar şöyle: "Mahkememiz yaptığı yargılama sonucunda sanık Abdullah Öcalan'ın kurduğu silahlı terör örgütü PKK'yı aldığı kararla ve verdiği emir ve talimatlarla sevk ve idare ederek devletin hakimiyeti altında bulunan topraklardan bir kısmını devlet idaresinden ayırmaya matuf eylemleri gerçekleştirdiği sabit görüldüğünden, eylemine uyan TCK'nın 125. maddesine göre, ölüm cezasıyla cezalandırılmasına; sanığın eylemlerinin yoğunluğu ve sürekliliği, bebek, çocuk, kadın, ihtiyar ayrımı gözetilmeden binlerce masum insanın öldürülmüş olması, ana suç için işlenen vasıta suçlardan yüzlercesinin ölüm cezasını gerektirmesi, bu eylemlerin ülke için ciddi, yakın ve büyük tehlike teşkil etmesi nedeniyle ceza adaletinin sağlanması, hak ve nesafet kuralları göz önünde tutularak sanık hakkında takdiren TCK'nın 59. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına; TCK'nın 31. maddesine göre sanığın ömür boyu kamu hizmetlerinden yasaklanmasına; TCK'nın 33. maddesine göre sanığın ceza süresi içerisinde yasal kısıtlılık altında bulundurulmasına; TCK'nın 40. maddesine göre sanığın nezarette kaldığı günlerle, tutuklulukta geçirdiği günlerin cezasından indirilmesine ve tutukluluk halinin devamına; emanetteki zenith marka saat, safilo gözlük kılıfı, deri kemer, rayban marka güneş gözlüğü ile bir adet kravatın kendisine iadesine; müdahillerin tazminat haklarının saklı tutulmasına, müdahale tarihinde yürürlükte olan avukatlık hakları ücret tarifesine göre 56 milyon 350'şer bin lira nakdi avukatlık ücretinin sanıktan alınarak kendisini avukatla temsil ettiren müdahillere verilmesine; ve kararın duruşmaya gelmeyen müdahiller ile vekillerine gelmeyen sanık vekillerine 2845 sayılı yasanın 21. maddesine göre TRT aracılığıyla duyurulmasına oybirliğiyle karar verildi."
İdam kararını açıklayan Mahkeme Başkanı Mehmet Turgut Okyay, kalemini kırmadı.
İstiklal Mahkemesi gibi
Başkan Okyay, kararın re'sen temyize tabi olduğunu, ancak tarafların temyize gidebileceğini de sözlerine ekledi. Kararın okunmasının ardından salondaki asker yakınları ve gaziler ile avukatları İstiklal Marşı okudular. Bu manzara, tarihe benzer kararlarıyla geçen İstiklal Mahkemelerini hatırlattı. Bu sırada Öcalan da salondan avukatlarına el sallayarak ayrıldı.
Kararın açıklanmasından sonra avukatlardan Mahmut Şakar, Doğan Erbaş, Aydın Oruç ve Niyazi Bulgan müvekkilleri Öcalan ile bir süre görüştüler. Avukat Kenan Sidar, gazetemize yaptığı açıklamada, kararın bekledikleri şekilde verildiğini söyledi. Davayı Yargıtay'a götüreceklerini ve AİHM'e götürme yollarını zorlayacaklarını belirten Sidar, müvekkillerinin son sözünün barış olduğunu hatırlattı. Sidar, avukatlarla görüşmede Öcalan'ın kararı soğukkanlı ve doğal karşıladığını, gayet sakin davrandığını ifade ederek, Öcalan'ın "Özgürlük kazanacak" dediğini aktardı.
ÖNCEKİ HABER

Sanayide göstergeler olumsuz

SONRAKİ HABER

Bundan sonraki hukuksal prosedür

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...