27 Haziran 1999 21:00

Gözler konfederasyonlarda

Emeklilik yaşının yükseltilmesini de içeren "sosyal güvenlik yasa tasarısı" perşembe günü Ekonomik ve Sosyal Konsey'de tartışılacak.

Paylaş
Gözler konfederasyonlarda
Bakanlar Kurulu'nun "reform" olarak sunduğu sosyal güvenlik yasa taslağının Ekonomik ve Sosyal Konsey'de görüşülmesini kararlaştırmasının ardından, işçilerin ve emekçilerin gözü, ESK'te yer alan konfederasyonlara çevrildi.
IMF'nin Türkiye ile bir anlaşma için en önemli koşul olarak öne sürdüğü "sosyal güvenlik reformu", bugün Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan, Devlet Bakanları Hikmet Uluğbay ve Şükrü Sina Gürel, Maliye Bakanı Sümer Oral, Sağlık Bakanı Osman Durmuş ile Orman Bakanı Nami Çağan'dan oluşan Sosyal Güvenlik Alt Komisyonu'nda ele alınacak. 1 Temmuz Perşembe günü toplanacak olan Ekonomik ve Sosyal Konsey'de de tartışılacak olan yasa tasarısının, 2 Temmuz Cuma günü Bakanlar Kurulu'nda son şekli verilerek, imzaya açılması planlanıyor. Yaşar Okuyan, hazırlanan yasa taslağının "aciliyet arz eden" emeklilik yaşıyla ilgili birinci bölümünün Meclis tatile girmeden önce çıkarılacağını belirterek, "Sosyal güvenlik kuruluşlarını tek bir çatı altında toplamayı, sigorta ve sağlık hizmetlerinin birbirinden ayırmayı ile prime muhatap olmayan harcamaları prim sistemi içinden çıkarmayı" öngören yasaların da yılbaşından önce çıkarılması amacında olduklarını söyledi.
Konfederasyonlar bir araya geliyor
Bu arada, ESK toplantısından önce, yarın Türk-İş Genel Merkezi'nde bir araya gelecek olan Türk-İş, Hak-İş ve DİSK tasarıya karşı tavır belirleyecek. 6 Temmuz Salı günü toplanacak olan Türk-İş Başkanlar Kurulu'nun gündemi de "sosyal güvenlik reformu."
Sosyal güvenlik yasa tasarısını sadece emeklilik yaşı açısından tartıştıran ve Türkiye'nin "genç emekliler cenneti" olduğunu öne sürerek halkı aldatmaya çalışan hükümet ve sermaye çevreleri, asıl hedeflerini gizlemeye çalışıyor. SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı'nı da kapsayan yasa tasarısı, emeklilik yaşının kadınlarda 58, erkeklerde 60 olarak öngörüyor. Emeklilik yaşının kademeli olarak daha da yükseltilmesini hedefleyen bu uygulamanın asıl amacı "mezarda emeklilik" yani emekli etmemek. Çünkü Türkiye'de ortalama olarak hayatta kalma süresi 67 yıl.
Ayrıca sigortalının ödediği prim miktarını ve prim ödeme gün sayısını artırmayı da öngören tasarıyla, emeklilik ve sağlık sigortaları ayrılarak SSK hastanelerinin özelleştirilmesi, sigorta sektörünün yerli ve yabancı sermayeye açılması hedefleniyor.
Emeklilik yaşının yükseltilmesini savunan ve bu konuda Avrupa ülkelerini örnek gösterenler, çalışma süreleri ve koşulları, prim ödemeleri, ortalama ömür ve devletin katkısı gibi konulardan hiç bahsetmiyor. Devletin sosyal güvenliğe katkısı Avrupa ülkelerinde ortalama yüzde 27 iken, Türkiye'de yüzde 5'i bile bulmuyor. Diğer taraftan 1998 yılı sonu itibariyle SSK'nın çeşitli devlet ve özel kuruluşlardan alacağı prim borcu, gecikme zammı da dahil toplam 401 trilyon 201 milyar lira civarında. Ülkemizde işçi ve emekçilerin, işsizlik sigortası ve işgüvencesi gibi hakları da bulunmuyor.
'Mezarda emekliliğe hayır'
Hükümetin, sorunu 'yaş'a kilitleyerek, sosyal güvenlik sisteminin asıl sorunlarını gözden kaçırma çabasına rağmen işçi ve kamu emekçilerinin tepkisi yükseliyor.
Geçtiğimiz hafta içinde kitlesel eylemler yapan Sümerbank ve Cevizli Tekel işçileri ile kamu emekçileri, "Mezarda emekliliğe hayır" diyerek, sosyal güvenliğin tasfiyesine izin vermeyeceklerini bildirdiler.
Sendikaların, başta sosyal güvenlik ve özelleştirme olmak üzere çeşitli alanlarda sınıfa yönelik saldırılara karşı mücadele kararları almasını isteyen işçi ve emekçiler, konfederasyonların ESK toplantısındaki tutumunu da merakla bekliyor.
ÖNCEKİ HABER

'Belediye hâlâ para istiyor'

SONRAKİ HABER

IMF için değil halk için bütçe

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...