18 Haziran 1999 21:00
Yugoslavya karanlıkta kaldı
NATO'nun 11 hafta süren bombardımanı nedeniyle Yugoslavya'nın büyük bölümünde halen elektrik sıkıntısı yaşanıyor. Başkent Belgrad'da halk geceleri sokağa el fenerleriyle çıkabiliyor.
Yugoslavya karanlıkta kaldı
Yugoslavya'da haftalarca ağır bombardıman altında yaşayan ve dehşet saatleri geçiren halk, uzun süre normal günlük yaşamına dönemeyecek. En çok hedef alınan başkent Belgrad'da insanlar bugünlerde birbirleriyle karşılaştıklarında hatır sormak yerine "Elektriğiniz var mı?, Suyunuz akıyor mu?" sorularını yöneltiyorlar. Yaklaşık iki milyon kişinin yaşadığı Belgrad'da yüzbinlerce insan halen elektrik ve sudan mahrum yaşamak zorunda. En büyük sıkıntı ise, NATO uçakları tarafından yok edilen trafoya bağlı olan Yeni Belgrad bölgesi ve çevresindeki banliyölerde çekiliyor. Mayıs ayından itibaren altyapı sistemlerini hedef alan bombardımanların yoğunlaşmasının ardından Belgrad'da bulunan en az 3 elektrik trafo merkezi ağır hasar gördü ya da tamamen yok oldu. Teçhizatın yenilenmesinin pahalı ve zaman alıcı bir iş olması yüzünden hiçkimse elektrik dağıtım sisteminin ne zaman ve nasıl onarılacağını bilmiyor. Belgrad'a Ekim ayı başına kadar düzenli elektrik verilemeyeceği ve bu tarihten sonra bile elektrik üretim seviyesinin ihtiyaçtan daha az olacağı bildirildi.
NATO'nun, Yugoslavya'nın güç dağıtım sistemini karbon bombaları ve cruise füzeleriyle vurması sonucunda, bütün bir ülkenin karanlıkta kaldığı zamanlar olmuştu. Sırbistan'da Belgrad'ın dışında 4 büyük yüksek voltaj güç birimi daha tahrip edildi ve ileşim kapasitelerinin yaklaşık yüzde yirmilik bir kısmı işlemez hale geldi.
Sırp dilinde 'Beyaz Şehir' anlamına Belgrad, geceleri Avrupa'nın en kalabalık başkentlerinden biri oluyor. Gece saatlerinde karanlık evlerinden çıkmak zorunda kalan binlerce Belgradlı, yollarını el fenerleriyle aydınlatıyor. Havaların giderek ısınmaya başladığı bu günlerde, salgın hastalık endişesi de oldukça yaygın. Halk birçok konuda uyarılırken özellikle çöplerin toplanmasında sorunlar yaşanıyor. Çöp kamyonlarına yakıt bulunamadığı için kent merkezinde çöp dağları oluşuyor.
İletişimde de sorun var
Kentteki güç hayat şartları elektrik ve su kesintileriyle de sınırlı değil, NATO bombardımanı, Yugoslavya'daki rafineri ve petrokimya fabrikalarının tamamına yakınında üretimi durdururken, ülkeye uygulanan petrol ambargosu nedeniyle, toplu taşımacılıkta önemli sorunlar yaşanıyor. Özel araçlar içinse yakıtın karneye bağlandığı ve devlet kuponuyla alınabildiği belirtiliyor. Ülkedeki kitle iletişim araçlarından ise ancak yüzde ellisi kullanılır durumda.
İşsizlik arttı
İşsizlik ise bombardımanla birlikte kat kat arttı. Binlerce kişinin yeteri kadar beslenemediği belirtilirken, NATO'nun vurduğu birçok fabrika ve rafinerinin onbinlerce işçisi işsiz kaldı. Çalışan insanların hiçbiri maaşlarının tamamını alamıyor. Yardım kurumları, hergün 5000 kişiye yemek sağlıyor. Ancak yardım örgütü çalışanları, bu rakamın en az üç katına çıkması gerektiğini söylüyor.
Yugoslavya'da haftalarca ağır bombardıman altında yaşayan ve dehşet saatleri geçiren halk, uzun süre normal günlük yaşamına dönemeyecek. En çok hedef alınan başkent Belgrad'da insanlar bugünlerde birbirleriyle karşılaştıklarında hatır sormak yerine "Elektriğiniz var mı?, Suyunuz akıyor mu?" sorularını yöneltiyorlar. Yaklaşık iki milyon kişinin yaşadığı Belgrad'da yüzbinlerce insan halen elektrik ve sudan mahrum yaşamak zorunda. En büyük sıkıntı ise, NATO uçakları tarafından yok edilen trafoya bağlı olan Yeni Belgrad bölgesi ve çevresindeki banliyölerde çekiliyor. Mayıs ayından itibaren altyapı sistemlerini hedef alan bombardımanların yoğunlaşmasının ardından Belgrad'da bulunan en az 3 elektrik trafo merkezi ağır hasar gördü ya da tamamen yok oldu. Teçhizatın yenilenmesinin pahalı ve zaman alıcı bir iş olması yüzünden hiçkimse elektrik dağıtım sisteminin ne zaman ve nasıl onarılacağını bilmiyor. Belgrad'a Ekim ayı başına kadar düzenli elektrik verilemeyeceği ve bu tarihten sonra bile elektrik üretim seviyesinin ihtiyaçtan daha az olacağı bildirildi.
NATO'nun, Yugoslavya'nın güç dağıtım sistemini karbon bombaları ve cruise füzeleriyle vurması sonucunda, bütün bir ülkenin karanlıkta kaldığı zamanlar olmuştu. Sırbistan'da Belgrad'ın dışında 4 büyük yüksek voltaj güç birimi daha tahrip edildi ve ileşim kapasitelerinin yaklaşık yüzde yirmilik bir kısmı işlemez hale geldi.
Sırp dilinde 'Beyaz Şehir' anlamına Belgrad, geceleri Avrupa'nın en kalabalık başkentlerinden biri oluyor. Gece saatlerinde karanlık evlerinden çıkmak zorunda kalan binlerce Belgradlı, yollarını el fenerleriyle aydınlatıyor. Havaların giderek ısınmaya başladığı bu günlerde, salgın hastalık endişesi de oldukça yaygın. Halk birçok konuda uyarılırken özellikle çöplerin toplanmasında sorunlar yaşanıyor. Çöp kamyonlarına yakıt bulunamadığı için kent merkezinde çöp dağları oluşuyor.
İletişimde de sorun var
Kentteki güç hayat şartları elektrik ve su kesintileriyle de sınırlı değil, NATO bombardımanı, Yugoslavya'daki rafineri ve petrokimya fabrikalarının tamamına yakınında üretimi durdururken, ülkeye uygulanan petrol ambargosu nedeniyle, toplu taşımacılıkta önemli sorunlar yaşanıyor. Özel araçlar içinse yakıtın karneye bağlandığı ve devlet kuponuyla alınabildiği belirtiliyor. Ülkedeki kitle iletişim araçlarından ise ancak yüzde ellisi kullanılır durumda.
İşsizlik arttı
İşsizlik ise bombardımanla birlikte kat kat arttı. Binlerce kişinin yeteri kadar beslenemediği belirtilirken, NATO'nun vurduğu birçok fabrika ve rafinerinin onbinlerce işçisi işsiz kaldı. Çalışan insanların hiçbiri maaşlarının tamamını alamıyor. Yardım kurumları, hergün 5000 kişiye yemek sağlıyor. Ancak yardım örgütü çalışanları, bu rakamın en az üç katına çıkması gerektiğini söylüyor.
YAZARLAR
A. Cihan Soylu
‘Boş tencere’ iktidarın neresinde?
Şebnem Korur Fincancı
Tehlike nedir?
Sultan Özer
Yeni anayasa tartışmaları, AKP’ye can suyu olur mu?
Hediye Levent
Erdoğan'ın Irak ziyaretinin 3 sebebi ve değişim rüzgarı!
Arif Nacaroğlu
Özgürlükçü Anayasa
Erkan Aydoğanoğlu
1 Mayıs ve sonrası
Mehmet Özyazanlar
Galatasaray kaparak, Fenerbahçe kaptırmayarak…
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
