17 Haziran 1999 21:00
Hücre Tipi Cezaevi'ne geçit yok
DSP-MHP-ANAP koalisyon hükümeti ile birlikte sıkça gündeme getirilen hücre tipi cezaevlerine karşı tepkiler yükselmeye başladı.
Hücre Tipi Cezaevi'ne geçit yok
İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi, hücre tipi cezaevinin "F" ve "Oda" adlarıyla yeniden gündeme getirilmesinin, cezaevlerinde hakim olan "insanların cezalandırılması" anlayışının devam ettiğini ortaya koyduğunu bildirdi. Tutuklu yakınları da, İHD Adana Şubesi'nde düzenledikleri basın toplantısıyla, cezaevlerindeki hücrü tipi uygulamaları protesto ettiler.
Sorunlar ağırlaşıyor
İHD İzmir Şubesi Cezaevi Komisyonu tarafından yapılan yazılı açıklamada, yürütülen cezaevi politikalarında önceliğin sindirmeye verildiği ve insani yaşam koşullarının sağlanmasından uzak olunduğu ifade edildi. Açıklamada, daha önce gündeme getirilen "Tek tip elbise", "Karıştır-barıştır" ve "Tabutluk" politikaları hatırlatılarak, tüm bu politikaların yaşanan direnişler sonucu yaşam bulamadığı ifade edildi. Cezaevlerindeki sağlık, tedavi, bakım-onarım, sevk, ödenek vb.'den kaynaklı sorunların ise devam ettiğinin vurgulandığı açıklamada, "F tipi cezaevi', 'Oda tipi cezaevi' uygulamaları aslında Eskişehir tabutluğunun yeniden ve tüm cezaevlerinde hayata geçirilme çabasıdır. Ve bu çabanın adına alfabenin hangi adı verilirse verilsin, sonuçta karşımıza 'hücre tipi cezaevi' çıkmaktadır" denildi.
Cezaevlerinin inşaatlarının başladığı ve hızla hayata geçirilmeye çalışıldığının da hatırlatıldığı açıklamada, esas amacın tecrit ve sindirme olduğu vurgulandı. Açıklamada, uygulamanın, "tutuklu ve hükümlülerin sağlığı için" söylemi arkasından da savunulamayacağı kaydedildi.
Baskılar kınandı
Tutuklu yakınları da İHD Adana Şubesi'nde yaptıkları basın toplantısında, devletin cezaevi politikasının baskı ve saldırıya dayandığını ifade ettiler. Açıklamada, Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'ün ilk açıklamasında, hücre tipi cezaevlerini gündeme getirdiği kaydedilerek, bu durumun cezaevlerindeki ortamın gerginleşmesine neden olduğu vurgulandı. Ceyhan ve Kürkçüler cezaevlerinde getirilen görüş yasağının da protesto edildiği basın açıklamasında, cezaevlerine yeni ve kapsamlı saldırılar için zemin hazırlandığı kaydedildi.
Buca Cezaevi'nde baskılar bitmiyor
Buca Özel Tip Cezaevi'nde siyasi tutuklulara yönelik baskılar devam ediyor. İHD İzmir Şubesi Cezaevi Komisyonu'ndan yapılan açıklamada, insanca yaşam koşullarının olmadığı cezaevinin zor ve kaba güce dayalı anlayışla yönetildiği ifade edildi. Açıklamada, Buca Cezaevi'nde yaşanan sorunlar şöyle sıralandı: "Cezaevine daha önceden alınan ve kantinde bulunan cilt bezi, tutkal ve selobant gibi malzemeler artık alınmamaktadır. Yine dışarıda satışı serbest olan ve daha önce cezaevine sokulan bazı yayınların içeriye alınması engellenmektedir. Gelen mektuplar bazen verilmemekte, bazen de geç verilmektedir. Yine içeriden gönderilen mektuplar da bir süre bekletilmektedir. Daha önce temsilcilere verilen görüş hakkı engellenmekte ve bir grubun temsilcisinin cuma günü görüşe çıkması engellenmektedir". Tutuklu temsilcileri ile idare arasında 7 Haziran'da yapılan görüşmede de olumlu bir gelişme sağlanamadığı kaydedilen İHD açıklamasında, "11 Haziran'da görüşe çıkma sırasında temsilci Ali Osman Çöpel'e gardiyanlarca saldırılmış ve bu saldırı malta boyunca tekrarlanmıştır. Bayanlar bölümünde olayın görülmesi ve engellenmeye çalışılması üzerine gardiyanlar tekme ve coplarla bayan tutuklulara da saldırmışlardır" denildi. Saldırıda Ali Osman Çöpel, Nuray Özçelik, Hüsne Davran, Hülya Tüküç, Mürüvet Küçük ve 3 kadın tutuklunun yaralandığı bildirilen açıklamada, tutukluların yaşam haklarını hiçe sayan anlayış ve uygulamalar protesto edilerek, konu ile ilgili kurum ve kuruluşlar göreve çağırıldı.
İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi, hücre tipi cezaevinin "F" ve "Oda" adlarıyla yeniden gündeme getirilmesinin, cezaevlerinde hakim olan "insanların cezalandırılması" anlayışının devam ettiğini ortaya koyduğunu bildirdi. Tutuklu yakınları da, İHD Adana Şubesi'nde düzenledikleri basın toplantısıyla, cezaevlerindeki hücrü tipi uygulamaları protesto ettiler.
Sorunlar ağırlaşıyor
İHD İzmir Şubesi Cezaevi Komisyonu tarafından yapılan yazılı açıklamada, yürütülen cezaevi politikalarında önceliğin sindirmeye verildiği ve insani yaşam koşullarının sağlanmasından uzak olunduğu ifade edildi. Açıklamada, daha önce gündeme getirilen "Tek tip elbise", "Karıştır-barıştır" ve "Tabutluk" politikaları hatırlatılarak, tüm bu politikaların yaşanan direnişler sonucu yaşam bulamadığı ifade edildi. Cezaevlerindeki sağlık, tedavi, bakım-onarım, sevk, ödenek vb.'den kaynaklı sorunların ise devam ettiğinin vurgulandığı açıklamada, "F tipi cezaevi', 'Oda tipi cezaevi' uygulamaları aslında Eskişehir tabutluğunun yeniden ve tüm cezaevlerinde hayata geçirilme çabasıdır. Ve bu çabanın adına alfabenin hangi adı verilirse verilsin, sonuçta karşımıza 'hücre tipi cezaevi' çıkmaktadır" denildi.
Cezaevlerinin inşaatlarının başladığı ve hızla hayata geçirilmeye çalışıldığının da hatırlatıldığı açıklamada, esas amacın tecrit ve sindirme olduğu vurgulandı. Açıklamada, uygulamanın, "tutuklu ve hükümlülerin sağlığı için" söylemi arkasından da savunulamayacağı kaydedildi.
Baskılar kınandı
Tutuklu yakınları da İHD Adana Şubesi'nde yaptıkları basın toplantısında, devletin cezaevi politikasının baskı ve saldırıya dayandığını ifade ettiler. Açıklamada, Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'ün ilk açıklamasında, hücre tipi cezaevlerini gündeme getirdiği kaydedilerek, bu durumun cezaevlerindeki ortamın gerginleşmesine neden olduğu vurgulandı. Ceyhan ve Kürkçüler cezaevlerinde getirilen görüş yasağının da protesto edildiği basın açıklamasında, cezaevlerine yeni ve kapsamlı saldırılar için zemin hazırlandığı kaydedildi.
Buca Cezaevi'nde baskılar bitmiyor
Buca Özel Tip Cezaevi'nde siyasi tutuklulara yönelik baskılar devam ediyor. İHD İzmir Şubesi Cezaevi Komisyonu'ndan yapılan açıklamada, insanca yaşam koşullarının olmadığı cezaevinin zor ve kaba güce dayalı anlayışla yönetildiği ifade edildi. Açıklamada, Buca Cezaevi'nde yaşanan sorunlar şöyle sıralandı: "Cezaevine daha önceden alınan ve kantinde bulunan cilt bezi, tutkal ve selobant gibi malzemeler artık alınmamaktadır. Yine dışarıda satışı serbest olan ve daha önce cezaevine sokulan bazı yayınların içeriye alınması engellenmektedir. Gelen mektuplar bazen verilmemekte, bazen de geç verilmektedir. Yine içeriden gönderilen mektuplar da bir süre bekletilmektedir. Daha önce temsilcilere verilen görüş hakkı engellenmekte ve bir grubun temsilcisinin cuma günü görüşe çıkması engellenmektedir". Tutuklu temsilcileri ile idare arasında 7 Haziran'da yapılan görüşmede de olumlu bir gelişme sağlanamadığı kaydedilen İHD açıklamasında, "11 Haziran'da görüşe çıkma sırasında temsilci Ali Osman Çöpel'e gardiyanlarca saldırılmış ve bu saldırı malta boyunca tekrarlanmıştır. Bayanlar bölümünde olayın görülmesi ve engellenmeye çalışılması üzerine gardiyanlar tekme ve coplarla bayan tutuklulara da saldırmışlardır" denildi. Saldırıda Ali Osman Çöpel, Nuray Özçelik, Hüsne Davran, Hülya Tüküç, Mürüvet Küçük ve 3 kadın tutuklunun yaralandığı bildirilen açıklamada, tutukluların yaşam haklarını hiçe sayan anlayış ve uygulamalar protesto edilerek, konu ile ilgili kurum ve kuruluşlar göreve çağırıldı.
YAZARLAR
A. Cihan Soylu
‘Boş tencere’ iktidarın neresinde?
Şebnem Korur Fincancı
Tehlike nedir?
Sultan Özer
Yeni anayasa tartışmaları, AKP’ye can suyu olur mu?
Hediye Levent
Erdoğan'ın Irak ziyaretinin 3 sebebi ve değişim rüzgarı!
Arif Nacaroğlu
Özgürlükçü Anayasa
Erkan Aydoğanoğlu
1 Mayıs ve sonrası
Mehmet Özyazanlar
Galatasaray kaparak, Fenerbahçe kaptırmayarak…
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
