14 Haziran 1999 21:00

Büyük direnişin 29. yıldönümü

Türkiye işçi sınıfı tarihinde bir çok bakımdan bir dönüm noktasını ifade eden 15-16Haziran direnişinin 29. yıldönümü, çeşitli etkinliklerle kutlanıyor.

Paylaş
Büyük direnişin 29. yıldönümü
Türkiye işçi sınıfı tarihinde bir çok bakımdan bir dönüm noktasını ifade eden 15-16Haziran direnişinin 29. yıldönümü, çeşitli etkinliklerle kutlanıyor. DİSK ve KESK, İstanbul'da sendikalhareketin son dönemde yaşadığı sorunların ele alındığı bir panel-forum düzenleyecek.
İzmir'de deDİSK tarafından yapılacak basın açıklamasına KESK de destek verecek.1970 yılında gerçekleşen ve sınıfın o ana kadar sendikal örgütlülüğünü korumak amacıylagerçekleştirdiği ilk topyekün kalkışma özelliğini taşıyan 15-16 Haziran direnişi hükümetin odönemde Türk-İş'le işbirliği halinde Meclis'ten geçirmeye çalıştığı kanun değişiklerini engellemekamacıyla patlak vermişti.
274 ve 275 no'lu sendikalar kanununda yapılmak istenen değişikliklerin amacıysa, sınıf içerisindeteslimiyetçi ve icazetçi bir anlayışın temsilcisi olan Türk-İş'e karşı tepkinin bir ürünü olarak ortayaçıkan DİSK'in engellenebilmesiydi.
14 Haziran'da yapılan işçi temsilcileri toplantısında kararı alınan ve 15 Haziran'da Ankara Asfaltıüzerindeki Ford Otosan Otomobil fabrikasında çalışan 2 bin 700 işçinin şalterleri indirerek sokaklaradökülmesiye başlayan direniş, bu ilk günde 113 fabrikadan toplam 70 bin işçiyi harekete geçirmişti.
Başta İstanbul ve İzmit olmak üzere Ankara, İzmir, Adana ve Sakarya gibi sanayi illerinde patlakveren direnişin İstanbul ayağı işçilerle, asker ve polisler arasında çeşitli çatışmalara sahne oldu.
Özellikle direnişin ikinci günü olan 16 Haziran'da ise katılım toplam 200 kadar büyük fabrikadaçalışan 150 bin işçiye ulaşmıştı. Dört koldan yürüyüşe geçen işçilerin tek bir merkezde birleşmesiniengellemek için her yola başvuran devlet güçleriyle işçiler arasında özellikle Kartal-Kadıköy yoluylaLevent hattında çıkan çatışmalarda üç işçi öldü, 200 işçi ise yaralandı.
Sendikal hareketin sorunları
DİSK tarafından yapılan yazılı açıklamada, Türkiye'de sendikal hareketin önünün kesilmesi için birplanın yürürlüğe konulmak istendiği, ancak 15-16 Haziran 1970'te gerçekleştirilen büyük işçieylemleriyle bu planın önlendiği ifade edilerek, bundan 29 yıl sonra sendikal hareketin yeni engellerleve zorluklarla karşı karşıya olduğu belirtildi. Son dönemde uluslararası sermaye, Çok Taraflı YatırımAnlaşması (MAI), uluslararası tahkim gibi yeni politikalarla sendikaların, dolayısıyla tüm emeğinteslim alınmaya çalışıldığı belirtilen açıklamada, sendikal hareketi tehdit eden bu gelişmelerin bugündüzenlenecek bir panel-forumla ele alınacağı bildirildi.
Mecidiyeköy Kültür Merkezi'nde düzenlenecek etkinliğin panel bölümünde Prof. Dr. Türkel Minibaş,"Uluslararası sermayenin güncel politikaları", Prof. Dr. İzzettin Önder ise "Uluslararası sermayepolitikalarının Türkiye'ye yansımaları" konularını ele alacak. Öğleden sonra gerçekleştirilecek forumbölümünde ise "Sendikal hareketin güncel görevleri" tartışılacak.
İzmir'de basın açıklaması
İzmir'de de DİSK Ege Bölge Temsilciliği tarafından SSK Bölge Müdürlüğü önü 2. Kordon'da basınaçıklaması yapılacak. DİSK Bölge Temsilcisi Musa Çam, yaptığı yazılı açıklamada, 15-16 Haziran'ın29. yılında sağlık hizmetlerinin özelleştirilmesi, emeklilik yaşının yükseltilmek istenmesi ve iştenatmaları protesto için bugün saat 11.00'de basın toplantısı düzenleyeceklerini duyurdu.
KESK'ten ortak mücadele çağrısı
KESK İzmir Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Mevlüt Ülgen, yaptığı yazılı açıklama ile 15-16Haziran'da alanlarda olacaklarını kaydetti. Ülgen, KESK, Türk-İş ve DİSK olarak biraraya gelipmücadele etmeleri gerektiğini ifade ederek, "Bizleri grev ve toplu sözleşme hakkı, işsizlik sigortası,iş güvencesi yasasının en geniş hak ve özgürlükleri kapsayacak şekilde çıkarılması içinmücadelemizi yükseltmeliyiz" dedi.
15-16 Haziran ruhuna bugün daha fazla sahip çıkılması gerektiğini kaydeden Ülgen, sermayeninsınır tanımadan dünyanın her tarafından emekçilerin kazanımlarına saldırdığını sözlerine ekledi.
Ülgen, KESK olarak 16 Haziran'da yapacakları eylemde 15-16 Haziran'ları anacaklarını, ayrıca 15Haziran'da DİSK'in yapacağı eyleme katılacaklarını duyurdu.
Militan ve kitlesel eylemler
Emeğin Partisi (EMEP) Ankara Altındağ İlçe Örgütü önceki gün 15-16 Haziran direnişiyle ilgilisöyleşi düzenledi. Söyleşide konuşan polyester işçisi Kazım Altuğ, 15-16 Haziran'da yüzbinlerceişçinin İstanbul ve İzmit'te sendikal hakları için alanlara çıktığını hatırlatarak, bu eylemlerin kitleselliğive militan karakteri nedeniyle burjuvaziye ve sendika bürokratlarına korku saldığını söyledi. Altuğ,tüm engelleme girişimlerine rağmen sınıfın, Meclis'teki yasa tasarıları geri çekilinceye değin onurlubir mücadele yürüttüğünü belirtti.
Ambar işçisi Kasım Çelik ise, 15-16 Haziran'da işçi sınıfının birliği ve militan mücadelesi karşısındageri adım atan sermayenin, amaçlarına 10 yıl sonra yapılan askeri darbeyle ulaştığını söyledi.
Uluslararası sermayenin, işçi ve emekçilerin haklarını gaspetmek için dünyanın her yerinde kapsamlıbir saldırı sürdürdüğüne işaret eden Çelik, sınıfın kazanımlarını korumak ve geleceğini kazanmakiçin, birliğin sağlaması gerektiğine dikkat çekti.
EMEP Ankara İl Yönetim Kurulu Üyesi Doğan Çelik ise sınıfın eylemi içinde siyasal talep veözlemlerini de daha net ifade ettiğini vurguladı. Buna rağmen hareketin siyasi bir önderliğe sahipolmaması nedeniyle, eylemlerin "el yordamıyla" sürdürüldüğünü söyleyen Çelik, bugün ise işçi sınıfıve emekçi halkın kendi partilerine sahip olduğunu ve sınıfın iktidar kavgasında önemli adımlarınatıldığını kaydetti.
Söyleşide ayrıca 15-16 Haziran'ı konu alan bir skeç sunuldu, şiir dinletisi yapıldı.
'Birleşmeli ve mücadele etmeliyiz'
"15-16 Haziran birleşmek ve mücadele etmek demektir" diyen Emeğin Partisi (EMEP) GenelBaşkanı Levent Tüzel, bu onurlu direnişi yaratan işçi kuşağının nasıl hak alınacağını gösterdiğinisöyledi.
Tüzel, yaptığı yazılı açıklamada, sendika seçme hakları için İstanbul ve İzmit'te sokakları dolduranDİSK ve Türk-İş üyesi yüzbinlerce işçinin bu onurlu direnişinden 30 yıl sonra, sermaye ve onunhükümetinin yeni saldırıların hazırlığı içinde olduğunu belirtti. Seçim nutuklarında ezilenlerin yanındaolduklarını söyleyenlerin, özelleştirmeye karşı çıkanların, şimdi özelleştirmeyi hızlandırmanın,memura ve işçiye en düşük zammı vermenin, Türkiye'yi uluslararası tekeller için 'dikensiz gülbahçesi' yapmanın telaşını yaşadıklarını belirten Levent Tüzel, şöyle devam etti: "Ancak bir şeyiunutuyorlar; 15-16 Haziran'ı yaratan işçi kuşağı, işçi sınıfının nasıl hak alacağını gösterdi. Kuşkusuz,bugün saldırılar daha büyük çaplı; sermaye ve onların hükümetleri işçi ve emekçi düşmanlığındadaha pervasız. Ama bugünün işçileri de 30 yıl öncesine göre daha çok şey öğrendiler; sınıfın kendiiçinde ve diğer emekçilerle birleşmesinin olanakları düne göre çok fazla."15-16 Haziran direnişçilerinin açtığı yolda ilerlemenin yolunun, sermayenin saldırılarına karşı işçi veemekçilerin en geniş birliğini sağlamaktan geçtiğini vurgulayan EMEP Genel Başkanı, sendikaları vekazanılmış hakları korumanın, kamu emekçilerinin grevli toplusözleşmeli sendikal hak mücadelesinedestek olmanın, özelleştirme, taşeronlaştırma ve esnek çalışmanın durdurulmasının ancak böylemümkün olabileceğini söyledi.
Tüzel, sömürü ve talan düzenine karşı ezilenlerin birliğini geliştirmekiçin verdikleri mücadeleyi, işçi sınıfının bu onurlu direnişinden de güç alarak sürdüreceklerini ifadeetti.
ÖNCEKİ HABER

PKK-asker görüşmesine zımni doğrulama

SONRAKİ HABER

'Hükümet yeni bir şey söylemiyor'

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...