8 Haziran 1999 21:00

Tele-kulak skandalında kulak çekildi

Tele-kulak skandalında kulak çekildi
Başbakanlık'tan bakanlara, Genelkurmay'dan Cumhurbaşkanlığı'na, milletvekillerinden işadamlarına ve gazetecilere kadar birçok kişi ve kurumun telefonlarının dinlendiğinin belirlenmesi ile patlak veren tele-kulak skandalı, bazı polis şeflerinin görevden alınmasına yol açtı. Emniyet içindeki kanat çatışmalarının bir vesilesi haline gelen tele-kulak skandalı ile ilgili soruşturma başlatan İçişleri Bakanlığı, 4 üst düzey emniyetçi ile 7 polisi görevden aldı. Emniyet ve İstihbarat Teşkilatları arasındaki uyumsuzluktan yakınan Başbakan Ecevit de, "Polis teşkilatı içinde, emniyet teşkilatı içinde geçmişin ayrılıkları, gruplaşmalar bir ölçüde sürüyor" dedi.
Ankara Emniyet Müdürü Cevdet Saral, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun, Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı Osman Ak, Terörle Mücadele Şube Müdürü Ersan Dalman ile 4 amir ve 3 polis, soruşturma çerçevesinde, İçişleri Bakanı Sadettin Tantan'ın talimatıyla görevlerinden uzaklaştırıldılar.
Ecevit uyumsuzluktan yakındı
Başbakan Bülent Ecevit, Emniyet ve İstihbarat Teşkilatları arasındaki uyumun henüz yeterli olmadığını ifade etti. Başbakan Bülent Ecevit, Başbakanlık'a gelişinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Son yaşanan tele-kulak olaylarının daha önce istihbarat teşkilatları arasında yakalandığı söylenen uyumu doğrulamadığına ilişkin bir soruya, Başbakan Ecevit şu yanıtı verdi: "Son olaylar uyumun henüz yeterli olmadığını gösteriyor. Tabii eskisine oranla büyük ölçüde bir iyileşme ve etkinleşme var iç güvenlik kuvvetlerinde. Ama buna rağmen henüz polis teşkilatı içinde, emniyet teşkilatı içinde geçmişin ayrılıkları, gruplaşmalar bir ölçüde sürüyor. Bunun gözden saklanabilecek, inkâr edilebilecek tarafı yok."
Meclis'e yanlış bilgi
Telefon dinleme olayının sorumlularından Osman Ak, 1997'de Meclis Araştırma Komisyonu'nda telefonları mahkeme kararı olmadan dinlemediklerini ve cep telefonlarını "kesinlikle" dinlemediklerini bildirmişti. Bu yöndeki ifadelerin de etkisiyle komisyon yeterli belge ve bilgi bulunamadığı için polisin telefon dinleme olayının üzerine gitmemiş, olayı kapatmıştı.
CHP'li Sabri Ergül ve 19 arkadaşının verdiği önergenin kabul edilmesiyle 1997 yılında kurulan Meclis Araştırma Komisyonu, polisin telefon dinleme olayıyla ilgili geniş çaplı bir araştırma yaptı. RP'li Suat Pamukçu'nun başkanlığını yaptığı komisyona Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi Teknik Şube Müdürü olarak ifade veren telefon dinleme biriminin sorumlusu Osman Ak, telefon dinleme olayını yalanlamış ve telefonların mahkeme kararı olmadan dinlenmesine olanak tanıyan kararın bu konuda teknik altyapının kurulması amacını taşıdığını savunmuştu.
Son günlerde ortaya çıkan olaylar ise Osman Ak'ın komisyonda cep telefonlarını dinlemeyedikleri ve telefonları da mahkeme kararı olmadan dinlemedikleri yolunda ifade verdiği sırada polisin, aralarında devletin üst düzey yöneticilerinin makam, ev ve cep telefonlarının da bulunduğu geniş çaplı bir dinleme olayını gerçekleştirdiğini ortaya çıkardı.
Ergül: 'Suç işledi'
Komisyonun kurulmasını sağlayan CHP'li Sabri Ergül, konuyla ilgili ANKA'ya yaptığı açıklamada, Osman Ak'ın bu yöndeki ifadesini de kullanan Refahyol'un olayı kapattığını savundu. Ergül, telefon dinleme olayının boyutlarını, "Dehşet verici" diye nitelendirerek Ak'ın Meclis'i yanlış bilgi vererek yanıltmasının suç olduğunu söyledi. Ergül, poliste telefon konuşma bantlarının depolarda bekletildiğini, bu bantların birçoğuyla ilgili amirlere bile bilgi verilmediğini belirterek, bantların belli gruplar tarafından siyasi amaçla ya da gruplar arası mücadelede kullanıldığını vurguladı.

Evrensel'i Takip Et