1 Haziran 1999 22:00
Çocuk cinayeti davasına devam edildi
Keçiören 19 Mayıs Mahallesi'nde, Hüseyin Akbaş (9) adlı çocuğa tecavüz ettikleri ve öldürdükleri için yargılanan 3 sanığın davasına devam edildi. Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok'un da adının karıştığı olay nedeniyle Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşma sonrasında sanık ve mağdur yakınları birbirine girdi.
Keçiören 19 Mayıs Mahallesi'nde, Turgut Altınok tarafından babası ile birlikte park bekçiliği için görevlendirilen Kürşat Kıyak ve arkadaşları Selami Saygın ve Zafer Erdoğan'ın, dokuz yaşındaki Hüseyin Akbaş'ı öldürmekten yargılandıkları davanın dünkü duruşmasında birçok tanık dinlendi. Sanıkların komşuları ve akrabaları dinlenirken tanık ifadelerinin çelişkili olduğu gözlendi.
Tanıklardan bazılarının daha önceden tanık olmak için başvurmalarına rağmen olayı görmediklerini söylemeleri dikkat çekti. Tanıklardan Beyhan Arıcı, tanıklık için başvurduğunda Kürşat Kıyak'ı üstü kanlı olarak gördüğünü ve ailesinin kanlı gömleği yaktığını gördüğünü söylemesine rağmen duruşmada, bir şey görmediğini bildirdi. Bu sırada duruşmayı izleyen Akbaş'ın yakınları, Kıyak ailesinin zengin olduğunu ve istediği ifadeyi verdirdiğini söylediler. Bunun üzerine mahkeme başkanı huzuru bozduğu gerekçesiyle bazı kişileri dışarı çıkardı.
Çelişkili ifadeler
Tanıklardan Çelebi Özoğlu, olay günü kendisinin uzaktan geldiğini gören Kürşat'ın "Çelebi Amca, burada çocuk öldürmüşler, buraya gelme ayak izlerinden seni suçlarlar dediğini, bundan sonra kendisinin çocuğun yanına gittiğini, ama ölmüş olduğunu gördüğünü anlattı. Özoğlu, olay yerine geldiğinde orada 5-6 çocuğun beklediğini söylemesi üzerine, izleyiciler "Yalancı daha önce öyle dememiştin" diyerek tepki gösterdiler.
Daha sonra dinlenen sanık aileleri ve akrabaları ise çocuklarını o sırada nerede olduklarını kanıtlayamadıklarını ama suçsuz olduğunu söylediler. Özellikle sanıklardan Zafer Erdoğan'ın annesi ve babası evde kolu kanlı bir gömlek olduğunu ama bu kanın bardak kırılması sonucu bulaştığını anlatarak o gün Erdoğan'ın sabah 06.00'da eve geldiğini ve saat akşam 15.00'a kadar yattığını, sonra da kahveye gittiğini söylediler.
Bu arada sanıklara gözaltına polisler tarafından işkence yapıldığı ve takibatın devam ettiği öğrenildi. Takibatın bitmesinin ardından dosyanın mahkemeye gönderilmesi istendi. Sanıklar ise savcılık ve hakim ifadelerinin alınması sırasında, cezada indirimi sağlayan TCK 59. maddesinden yararlanmak için suçu kabul ettiklerini anlattılar.
Mahkeme sanıklardan Kürşat Kıyak ve Selami Saygın'a baro tarafından avukat sağlanması için Ankara Barosu'na yazı yazılmasına ve gelmeyen tanıkların adreslerini tespitine ve çağrılmasına karar vererek duruşmayı 29 Haziran'a erteledi.
Kavga çıktı
Duruşma çıkışında adliye koridoruna çıkan sanık yakınları ile Akbaş'ın yakınları birbirine girdi. Yaklaşık on dakika süren kavgada polis müdahalesi yetersiz kalırken birçok kişi yaralandı. Sanık yakınları tekrar duruşma salonuna girerken Akbaş'ın yakınları ise dışarıya çıkarıldı. Daha sonra Akbaş yakınlarından dört kişi Adliye Karakolu'na götürüldü.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Bütün toplum heybede

Bütün toplum heybede

Emekçileri bastırmak için grevler yasaklandı. “İç cepheyi tahkim” denilerek her kesimden siyasetçi, gazeteci ve aydına yönelik sabah operasyonları, tutuklamalar ve akılalmaz gerekçelerle açılan davalar sürüyor.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Adalet bakanı, "Kimileri ‘Bize soruşturma açın’ dercesine ortalıkta dolaşıyor" demişti. BİRTEK-SEN genel başkanının tutuklanmasından sonra siyasetçiler, gazeteciler ve sanatçılar şafak operasyonu ile gözaltına alındı

Evrensel'i Takip Et