31 Mayıs 1999 21:00

'Barış için yaşamam gerek'

"Barış ve kardeşlik için yaşamam gerektiğini söyledim" diyen Öcalan, "Bu temelde savunmamı mahkemenizde dile getirmeyi yine tarihi bir görev biliyorum" dedi.

Paylaş
'Barış için yaşamam gerek'
PKK lideri Abdullah Öcalan'ın TCK 125. maddesi uyarınca idam cezası istemiyle yargılandığı davaya dün İmralı Adası'nda başlandı. Öcalan'ın avukatlarının, "mahkemeyi red" ve davanın ertelenmesi talepleri, Ankara 2 No'lu DGM Başkanı M. Turgut Okyay tarafından reddedildi. Öcalan yaptığı konuşmada, "Barış ve kardeşlik için yaşamam gerektiğini düşünüyorum. Bu temelde savunmamı mahkemenizde dile getirmeyi yine tarihi bir görev biliyorum" dedi.
İmralı Adası'ndaki duruşma salonuna, avukatlar müdahiller, Öcalan'ın yakınları ve izleyiciler ile gazetecilerin oluşturduğu 130 kişi alındı. Duruşmada, Mehmet Turgut Okyay'ın başkanlık ettiği mahkeme heyetinde sivil üye Hüseyin Eken ve askeri üye hakim albay Abdülkadir Duvarcıoğlu yer aldı. İddia makamında ise Ankara DGM Cumhuriyet Başsavcısı Cevdet Volkan ve Ankara DGM Cumhuriyet Savcısı Talat Şalk bulundu. Saat 10.00'da başlanan duruşmada, Okyay, davanın "güvenlik" nedeniyle İmralı Adası'na alındığını, verilen zahmet için katılanların hoşgörüsüne sığındığını söyledi.
Mahkeme başkanı Okyay, duruşmada disiplinin bozulmaması için gerekli özen ve disiplinin gösterilmesini, aksi takdirde yasal tedbir almaya mecbur kalacağı uyarısında bulundu. Öcalan'nın avukatı Ercan Kanar, daktilo edilmiş savunmasının Öcalan'a verilmesini istedi. Başkan Okyay, "Onu hemen verin" demesinin ardından Öcalan kendisi için hazırlanan cam bölmeye alındı. Bir jandarma astsubay ile jandarma erinin arasında tutulan Öcalan'ın kimlik tespiti sırasında Turgut Okyay'ın da heyecanlı olduğu gözlendi.
Abdullah Öcalan'ın avukatlarından Hasip Kaplan, kimlik tespitine geçilmeden önce söz almak istedi ve "Usüle ilişkin itirazlarımız var" dedi. Kaplan'ın bu sözüne müdahil avukatları itiraz ettiler.
Öcalan söz aldı
Öcalan, kimlik tespitinin yapılmasının ardından, "Efendim, bir konuda kısa bir açıklama gereği duyuyorum" diyerek söz aldı. Yakalandığı günden bu yana kaba bir baskı, hakaret ve işkence görmediğini söyleyen Öcalan, "Bu temelde demokratik cumhuriyet ekseninde, barış ve kardeşlik için, devletin hizmetinde çalışma isteğimi, kararlılığımı Türkiye Cumhuriyeti devletinin bu konuda gösterdiği saygılı yaklaşımın bir gereği olarak ben de bu düzeyde kararlılığımı, saygı şükranlarımla belirtmek istiyorum" dedi.
'Akan kan durmalı'
Yakalanma sürecindeki tutumları nedeniyle, Yunanistan, Rusya ve İtalya'yı eleştiren Öcalan, şöyle konuştu: "Uluslararası hukuk kurallarını yerine getirmemişlerdir. Tamamen korsanvari, benim yakalanmamda bunların rolleri önemlidir. Bunu hem protesto ediyorum, hem de benim yargılanmamın ve dolayısıyla savunmamın fazla gereği olmayacağını belirtmek istiyorum. Ayriyeten barış ve kardeşlik için yaşamam gerektiğini söyledim. Bu temelde savunmamı mahkemenizde dile getirmeyi yine tarihi bir görev biliyorum" dedi. Şehit ailelerinin duyduğu üzüntüyü paylaştığını ve sorumluluk payından ötürü üzgün olduğunu kaydeden Öcalan, "Temelde hakikaten bir toplumsal yaradan kaynaklanan bu kanın durması için ve barış için elimden gelen her türlü çabayı göstereceğim sözünü veriyorum. Saygılarımla efendim" diyerek sözlerini tamamladı.
Kaplan ve Kanar çekildi
Daha sonra söz alan Öcalan'ın avukatlarından Hasip Kaplan, mahkemenin görev ve yetkisine ilişkin şimdilik bir şey söylemeyeceğini belirtti. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararı doğrultusunda DGM'lerin yapısı ile ilgili düşüncelerini bildiren Kaplan, bu konuda 6 sayfadan oluşan bir dilekçeyi verdikten sonra duruşmadan çekilerek salondan ayrıldı. Öcalan'ın avukatlarından Ercan Kanar'da aynı gerekçelerle salondan ayrıldı. Müdahil avukatlardan Mehdi Keskin, söz alarak Öcalan'ın avukatlarının isteminin hukuka aykırı olduğunu söyledi ve reddini istedi. Savcı Talat Şalk da, Anayasa ve kanunlarda değişiklik yapılması ihtimalinin yargılamanın durması için gerekçe olmayacağını söyledi ve davaya devam edilmesini istedi.
Erteleme reddedildi
Mahkeme heyeti, verdiği ara kararda, mahkemelerin yürürlükteki yasalar için bekleme nedeni olamayacağını vurguladı. Mahkeme heyeti, 30 Nisan 1999 günü yapılan duruşmada bu yönde karar verildiğini hatırlatarak, yeniden karar almaya gerek bulunmadığını ve dolayısıyla istemin reddedildiğini kaydetti.
Bu arada, Abdullah Öcalan yeniden söz alarak pratik yaşam koşullarına ilişkin bir dilekçe verdiğini ifade etti ve dikkate alınmasını istedi. Mahkeme başkanı Turgut Okyay da, bu isteğin dikkate alınacağını bildirdi.
İddianame okundu
Ara kararın ardından, Ankara DGM Cumhuriyet Başsavcısı Cevdet Volkan, 139 sayfadan oluşan iddianameyi saat 10.35'de okumaya başladı. Volkan, saat 12.35'e kadar iddianamenin 99'uncu sayfasına kadar çok az atlayarak okudu. 13.30'da yeniden başlayan duruşmada, iddianamenin okunmasına devam edildi.
Öcalan'ın mahkemedeki ilk konuşması
Hakim: Sanık A. Öcalan, Baba adı?
Öcalan: Ömer.
Hakim: Annenizin adı?
Öcalan: Üveyiş
Hakim: Doğum tarihi?
Öcalan: 1949
Hakim: Bir dakika. 14.4.1947 Asli, 14.4.1949 tashih doğumlu Halfeti ilçesi Ömerli köyü. Cilt no 029, aile sıra no 18, birey sıra no 13'de nüfusa kayıtlı. Evli misiniz?
Öcalan: Bekârım. Bekâr fakat, resmen bir evlilik var.
Hakim: Boşandınız mı?
Öcalan: ... Öyle.
Hakim: Bekâr, okur yazar, halen cezaevinde tutuklu. Peki oturun.
Öcalan: Efendim, bir konuda kısa bir açıklama gereği duyuyorum. Tüm uluslararası alanın dikkatini de göz önüne alarak, yakalandığım günden, barış için yaşayacağımın sözünü verdiğim günden bu güne kadar, kaba bir baskı, söz düzeyinde hakaret ve işkence görmediğimi belirtmek istiyorum.
Bu bağlamda, bu temelde demokratik cumhuriyet ekseninde, barış ve kardeşlik için, devletin hizmetinde çalışma isteğimi, kararlılığımı Türkiye Cumhuriyeti devletinin bu konuda gösterdiği saygılı yaklaşımın bir gereği olarak ben de bu düzeyde kararlılığımı, saygı şükranlarımla belirtmek istiyorum.
Ayrıca yakalandığımda, uluslararası devletlerden başta Yunanistan olmak üzere, Rusya ve kısmen İtalya, uluslararası hukuk kurallarını yerine getirmemişlerdir. Tamamen korsanvari, benim yakalanmamda bunların rolleri önemlidir. Bunu hem protesto ediyorum, hem de benim yargılanmamın ve dolayısıyla savunmamın fazla gereği olmayacağını belirtmek istiyorum. Ayriyeten, barış ve kardeşlik için yaşamam gerektiğini söyledim. Bu temelde savunmamı mahkemenizde dile getirmeyi yine tarihi bir görev biliyorum.
Sayın, saygıdeğer tüm şehit aileleri için bir açıklama yapmak istiyorum. Kendilerinin yaşadığı üzüntüyü, acıyı yürekten paylaşıyorum. Yine bundaki sorumluluk payımdan üzüntü duyuyorum. Temelde, hakikaten bir toplumsal yaradan kaynaklanan bu kanın durması için ve barış için elimden gelen her türlü çabayı göstereceğim sözünü veriyorum.
Saygılarımla efendim.
ÖNCEKİ HABER

Seka Aksu Kâğıt Fabrikası yeniden üretime başlıyor

SONRAKİ HABER

Cam kafeste adalet!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...