29 Mayıs 1999 21:00

Siyasi tutuklular uyarı eylemi yapacak

Tüm cezaevlerindeki siyasi tutuklular, hücre dayatmasına ve tutuklulara yönelik saldırılara karşı, 3 Haziran'da tüm gün sayım vermeme eylemi yapacak.

Paylaş
Siyasi tutuklular uyarı eylemi yapacak
Cezaevleri Merkez Koordinasyonu, 1996 yılında yaşanan ölüm orucu ve açlık grevi eylemlerinin yıldönümü olan 3 Haziran'da, cezaevlerinde tutuklulara yönelik saldırılara karşı tam gün sayım vermeme eylemi yapılacağını duyurdu.
Tüm cezaevlerinde bulunan DHKP-C, Direniş Hareketi, TKEP/L, MLKP, TKP (ML), TİKB, TKP/ML ve Devrimci Yol davaları tutukluları ile Bayrampaşa Cezaevi'nde bulunan TDKP davası tutukluları adına yapılan açıklamada, son dönemde gündeme getirilen "F Tipi" cezaevi ile modern gösterilmeye çalışılan tabutlukların ortaçağ zindanlarının günümüze uyarlanmış biçimi olduğunu vurguladılar. Siyasi tutukluların yalnızlaştırılmaya, bireyselleştirilmeye, devrimci kimliklerinden soyundurulmaya ve teslim alınmaya çalışıldığı ifade edilen açıklamada, Kartal Soğanlık'ta açılan hücre cezaevi ile açılması hazırlıkları yapılan tabutlukların derhal kapatılması ve bu girişimden vazgeçilmesi de istendi.
Hiçbir koşulda hücreleri kabul etmeyeceklerini vurgulayan siyasi tutuklular, açlık grevi ölüm orucu eylemlerinin 3'üncü yıldönümünde tutukluların saldırıları kararlılıkla karşılayacağı belirtilerek, "Bunun ilk adımı olarak 3 Haziran 1999 Perşembe günü tüm cezaevlerinde uyarı amaçlı tam gün sayım vermeme eylemi yapıyoruz. Tüm duyarlı insanları siyasi tutukluların yanında yer almaya çağırıyoruz" denildi.
Mersin'de açıklama
Öte yandan, İHD Mersin Şubesi'nde Alınterimiz, Kurtuluş, Welat ve Atılım dergileri tarafından yapılan ortak açıklamada, cezaevlerindeki sorunlara dikkat çekilerek, tutukluların tedavilerinin engellendiği vurgulandı.
Siyasi tutuklular tarafından yapılan açıklamada, sessiz kalmanın cezaevlerindeki ölümleri onaylamak olacağı kaydedilerek, "Katliam zincirine yeni halkaların eklenmemesi için tüm devrimci, demokrat, yurtsever ve duyarlı kamuoyunu göreve çağırıyoruz" denildi. src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dön


Adalet Bakanlığı köstek oluyor
Serpil Kurtay
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Genel Sekreteri Eriş Bilaloğlu, işkenceyi gizleyecek şekilde rapor verdiği için meslekten men edilen Dr. Nur Birgen'i Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu Başkanlığı görevinden almayan Adalet Bakanlığı'nın "hukuk ayıbı" işlediğini belirterek, bakanlığa açtıkları davanın halen sürdüğünü ifade etti.
Eriş Bilaloğlu, Adalet Bakanlığı'nın ve Adli Tıp Kurumu Başkanlığı'nın, TTB Kanunu'nun 49. maddesini hukuka aykırı bir biçimde yorumladığını kaydederek, "Meslekten men cezasıyla Birgen'in devlet memurluğundan çıkartılması istenmiyor. Ancak, TTB'nin aldığı kararla birlikte, Birgen'in aktif biçimde mesleğini icra edemeyeceği, geri görevlerde çalıştırılması gerekiyor" dedi. Konuyla ilgili Ankara İdare Mahkemesi Başkanlığı'na Adalet Bakanlığı hakkında açılan davanın sürdüğünü ve henüz sonuç alınamadığını ifade eden Bilaloğlu, şöyle konuştu: "Adalet Bakanlığı'nın 'Meslekten men cezası uygulanamaz' kararını, TTB'nin sorumluluk alanında olan ve Türkiye'deki tıp ortamının düzeltilmesi çabalarımıza bir engel olarak görüyoruz. Türkiye tıp ortamı çeşitli sorunlarla boğuşuyor. Bu sorunları çözmek bizim gibi kuruluşların görevleri arasında. İstanbul Tabip Odası Onur Kurulu'nun verdiği ve TTB Yüksek Onur Kurulu'nun onayladığı bir kararın uygulanmaması bu anlandaki düzeltme çabalarımıza engel teşkil ediyor."
Bakanlık görevini kötüye kullanıyor
Bilaloğlu, adli tıp hizmetinin de bir sağlık hizmeti olduğuna dikkat çekerek, sağlık hizmetlerinin düzeltilmesi için çaba gösteren kurumlara değişik noktalarda zaten bir direnç olduğunu, Adalet Bakanlığı'nın da kendi bulduğu noktadan bu dirence son bir 'katkı' yaptığını belirtti. Bunun düzeltilmesi için hukuki süreci takip ettiklerini söyleyen Bilaloğlu, TTB Yüksek Onur Kurulu'nun onayladığı men cezalarının uygulanmaması yönünde yasalarda hiçbir şeyin tarif edilmediğini vurguladı. Bilaloğlu, kararların Sağlık Bakanlığı aracılığıyla uygulandığını, uygulanmadığı zaman bakanlığın görevini kötüye kullandığını kaydederek, "Bizim açtığımız dava da bu merkeze oturtulmuş bir dava. Yapılacak işlem, bu konuda herkesi hukuksal sürece uymaya davet etmektir" dedi.
Çabalara köstek olunuyor
Nur Birgen'in görevden alınması için talepte bulunduğu gerekçesiyle Dr. Cem Cemal İşyapan hakkında dava açılmasına tepki gösteren Bilaloğlu, dolayısıyla bu konuda yapılan çabalara bir köstek daha konulduğunu söyledi. Bilaloğlu, Nur Birgen'in bu süreçteki pozisyonunu değerlendiren ve görevden alınmasını belirten bir talep varsa Adalet Bakanlığı tarafından yapılması gerekenin, Dr. İşyapan hakkında dava açmak değil, bu dilekçenin gereğini yerine getirmek olduğunu vurgulayarak, ancak bunun aksi bir tutumla karşılaşıldığını belirtti.
Hükümetten beklentimiz yok
TTB Genel Sekreteri Dr. Eriş Bilaloğlu, bu konuda yeni hükümet ile Adalet, Sağlık ve İçişleri bakanlarından özel bir beklenti içerisinde olmadıklarını kaydederek, bu sürecin de bir mücadele süreci olacağını ifade etti. Bilaloğlu, "Türkiye'de yaşanılan süreci, bizlerin sorumluluklarını yerine getirmesinin daha fazla öne çıktığı bir süreç olarak görüyoruz" diye konuştu.
ÖNCEKİ HABER

Ankara'da 79. buluşma

SONRAKİ HABER

Kusturika'nın muhteşem dönüşü

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...