26 Mayıs 1999 21:00

Orhan Kemal, Ekmek ve Toplumsal Gerçekçilik

3. Ankara Öykü Günlerinin önceki günkü konusu "Orhan Kemal Öykücülüğü"ydü.

Paylaş
Orhan Kemal, Ekmek ve Toplumsal Gerçekçilik
Barış Acar
3. Ankara Öykü Günlerinin önceki günkü konusu "Orhan Kemal Öykücülüğü"ydü.
Lütfiye Aydın'ın yönettiği panele Demirtaş Ceyhun, Osman Şahin, Öner Yağcı, Aysun Erden,Çetin Yiyenoğlu ve Sevengül Sönmez katıldılar.
Demirtaş Ceyhun anılarına dayanarak yaptığı konuşmada, Orhan Kemal'in hapiste karşılaştığıNazım Hikmet'ten etkilendiğini ve onun yönlendirmesiyle hikayeye, romana başladığını söyledi.
Adana'dan komünistlik yaptığı gerekçesiyle zorunlu olarak İstanbul'a gittiğini belirten Ceyhun,Orhan Kemal kuşağının, bir yandan Türk hikayesini kurarken bir yandan da Türk dilini kurmakzorunda kaldıklarına dikkat çekti. Orhan Kemal'in en önemli özelliğinin burjuva bir aileden geliyorolmasına karşın kendisini işçi sınfıyla özdeşleştirmiş olduğuna değinen Ceyhun, onun Anadolu'dadoğmuş, büyümüş ve orayı yazmış ilk romancı olduğu için edebiyatımızda önemli bir yeriolduğunun üzerinde durdu. Ceyhun, Anadolu gerçeğini en iyi anlatan romanın 'Kanlı Topraklar'olmasını örnek olarak gösterdi.
Yoksulluğun tarihinin insanlığın tarihi kadar eski olduğunu dile getirerek konuşmasına başlayanOsman Şahin, Nasrettin Hoca fıkralarında çoğunlukla açlık, ekmeksizlik ve sofra konularınınişlendiğini söyledi. Çukurova insanının bu bereketli topraklar üzerinde kendi deyimleriyle "kırkçeşme ortasında susuz kalmış" kimseler olduklarına değinen Şahin, Orhan Kemal'in daha sonragöç yoluyla İstanbul'a gelecek olan bu insanları kalemiyle karşıyacağının altını çizdi. Öykülerininhalktan yana değil halkla içiçe, sözcüklerinin ütülenmemiş, sade, süssüz olduklarını ifade etti.
Şahin, bir diyalog ustası olarak nitelendirdiği Kemal'in öykülerinde, insanların yalnızlığının bile cıvılcıvıl bir yalnızlık olduğuna dikkat çekti ve Kemal'in edebiyatımıza büyük bir okur kitlesi kazandıranve 30 yıllık edebiyat yaşamına 56 yapıt sığdıran çok üretken bir kişi olduğunu vurguladı.
Panele Adana'dan katılan Çetin Yiyenoğlu konuşmasında Çukurova'nın tarihsel arka planını üçbölüme ayırdı. Birinci bölümün 1838 İngiliz ticaret antlaşmasıyla topraklara özel mülkiyetingetirilmesi ve Amerika'da tekstilin çökmesinin bir sonucu olarak İngiliz sermayesinin Çukurova'yızorla pamuk tarımının merkezi haline getirmesi ile başladığını aktaran Yiyenoğlu, ikinci bölümünise II. Dünya Savaşı sonrasında Marshall yardımı adı altında yeni liberal yapılanmanın sonucuoluşan tarıma dayalı sanayii gelişmesi olduğunu söyledi. Yiyenoğlu, 24 Ocak 1980 Kararları'yla dabu fabrikaların kapatıldığını ya da otomasyona çevrildiğini kaydederek, bütün bunların sonucunda50'li yıllardaki Orhan Kemal insanının günümüzde bulunmadığına dikkat çekti.Orhan Kemal sanatını belirleyen şeyin ekmek sorunu olduğuna işaret eden Yiyenoğlu, "Hayatboyu sıkıntı çeken Orhan Kemal'in öykülerinde insanların eylemine yön veren şey ekmekkavgasıdır." dedi. Yiyenoğlu, Orhan Kemal'in son zamanlarda iddia edildiği gibi eleştirel gerçekçideğil, toplumcu gerçekçi olduğunu vurgulayarak, Kemal'in Ekim Devrimi'nden etkilendiğini veGorki'ye hayran olduğunu hatırlattı. "Hapis yatma sebebi de budur. Eğer Nazım da Gorki detoplumcu gerçekçi değilse, Orhan Kemal de toplumcu gerçekçi değildir" diye konuşarak, iddialarıOrhan Kemal'in anısına saygısızlık olarak nitelindirdi.
Öner Yağcı, öyküden insanın kovulduğu, ırkçı ve dinci bağnazlığın atnalı gittiği bir dönemdeOrhan Kemal'i ele almanın onurlu bir iş olduğunu söyledi. Öykünün kalıcı olmasını insanın öyküyene kadar girmiş olduğuyla değerlendiren Yağcı, Orhan Kemal hakkında araştırma yapılmıyorolmasından yakındı. Orhan Kemal'in yaşadığı Türkiye'yi bilmeden, o dönem düzene karşı girişilensosyalist hareketi anlamadan öykülerinin de anlaşılamayacağını ifade eden Yağcı, "Ne dediğinibilen bir yazar için sınıflar dışı bir edebiyat yoktur. Kemal, Çukurova'da değil Kars'ta yaşasaydı budünya görüşüyla yine aynı tarz öyküleri yazardı." dedi.
Son olarak konuşan Doç. Dr. Aysu Erden, Orhan Kemal'in üç öyküsünden yola çıkarak kadınlarınasıl ele aldığına değinirken, Sevengül Sönmez, Orhan Kemal'in öykülerinde katı gerçeğiyumuşatan mizahın verilişine dikkat çekti.
ÖNCEKİ HABER

Halklar arasında bir köprü

SONRAKİ HABER

CSO'dan 'Bahar Konserleri'

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa