Kaçkarlar'a da turizm kancası

Kaçkarlar'a da turizm kancası
Sezgin Beşyıldız
Türkiye Çevre Koruma ve Yeşillendirme Kurumu (TÇKVYK), Kaçkarlar'da Dağ Alanları Yönetimi (DAY) adlı bir çalışma başlattı. Birleşmiş Milletler destekli bu çalışma beş kişilik bir ekipten oluşuyor. Saha ekibinin başında Dr.Yıldırım Güngör, Proje sorumlusu Dr. Barbaros Günençgil ve TÇKVYK Genel Başkanı İskender Kazaz yeralıyor.
Proje sahası olarak da Rize Çamlıhemşin, Artvin Yusufeli ve Erzurum İspir belirlenmiş.
Proje sahası 3932 metre yükseklikteki Kaçkar Dağı ve çevresini kapsıyor. Kaçkar Dağları potansiyel bir turizm alanı. Dağcılık, doğa yürüyüşleri, kaya tırmanışı ve kampçılığın yanı sıra yamaç paraşütü, tur kayağı, rafting, dağ bisikleti ve yüksek irtifa dalışları da DAY ekibinin Kaçkarlar'da yapacağı büyük saha çalışması projesi içinde yer alacak.
Kaçkar dağları 4000 metreye yaklaşan zirveleri arasında buzlu gölleri saklıyor. Bu göllerin en büyüğü Deniz Gölü. Deniz Gölü, deniz seviyesinden 3412 metre yükseklikte ve en derin noktası 60 metre olan pırıl pırıl masmavi bir göl. DAY projesinde Kaçkarlar'daki buzul göllere gidiş-dönüş güzergâhları saptanacak ve dalışlar için uygun diğer göller araştırılıp aynı zamanda bu güzergâhlar üzerinde bulunan manzara seyir noktaları, alternatif doğa yürüyüşü ve dağ bisikletine uygun rotalar belirlenecek. Tırmanış ve yürüyüş güzergâhları üzerinde kamp alanına uygun yerler haritalanacak.
Neden Kaçkarlar?
Burada insanın aklına şöyle bir soru geliyor, "Neden proje alanı Erciyes Dağı değil de Kaçkarlar?". Proje sorumluları 15 yıllık dağcı, yerbilimci yöneticilerin, Kaçkar dağlarını seçme nedenleri üzerine tahmin yürütülüyor: Eskiden Erciyes'te bir tek dağ kulübesi vardı. Şimdi ise taş binalar yüzünden bir tek gelinciğe bile rastlamak mümkün değil. Oysa Kaçkarlar henüz bozulmamış. Burası 1994'de milli park ve turizm bölgesi ilan edildi. Kaçkarlar'ın henüz doğasının bozulmamış olması proje sahiplerinin bu bölgeyi seçme nedeni olabilir. Karadeniz'de turizme özendirme hedeflenirken, önemli bir bayındırlık özelliği olan bu bölge, emperyalistlerin kucağına bırakılıyor.
Gümüşhane, Bayburt ve diğer kentlere yakın yerlerde yol yapımı için dinamitlenen yamaçların, katledilen doğanın, taş çıkarımı zorlanınca terk edilen dev boyutta taş ocaklarının turizm üzerinde etkisi olumlu mu olacak? Kentler arası transit hız yolu, Doğu Karadeniz'deki dokuya uyumlu mu oldu? Turizm adı altında, Doğu Karadeniz'in doğası katlediliyor. Belki de Kaçkarlar da Erciyes gibi bundan sonra yeşile değil, taş binalara ev sahipliği yapacak.
Vadi can çekişiyor
Kaçkar dağlarının alımlı eteklerindeki dünya harikası Fırtına Vadisi de, içinde barındırdığı tüm doğal ve tarihi değerleriyle yok edilmek isteniyor. Dinamitler, dozerler ve ağaç kesme motorları doğayla bütünleşmek üzere. Fırtına Vadisi'nde BM Holding tarafından 'yap-işlet-devret' modeli ile yapılması planlanan Dilek-Güroluk Hidroelektrik Santrali'nin şantiye çalışmaları, yöre halkının tüm itirazlarına rağmen devam ediyor. 1994'de milli park ilan edilen Fırtına Vadisi bugün can çekişiyor.
"Yok etme projesiyle" şantiye çevresinde binlerce ağaç kesildi ve binlerce ağaç daha kesilecek. Fırtına Vadisi aynı zamanda heyelan bölgesi. ÇED raporuna göre 704 bin dinamit patlayacak. Patlamalar yöreye özgü taş ve ahşap konakların yıkılmasına neden olacak.
Nasıl 'korunacak'
Kızılderililerin güzel bir atasözü var: "Beyaz adamlar birçok söz verdiler ama yanlızca bir tanesini tuttular. Topraklarımızı alacaklarını söylediler ve aldılar."
Uluslararası anlaşmalarla korumaya alınan bölgeler doğal ve tarihi değerlere sahip. Bu bölgeler ve Kaçkarlar "koruma" adı altında emperyalistlerin eline veriliyor. Ve eğer bu plan başarılı olursa koruma altına alınan ve milli park ilan edilen Kaçkarlar'ın durumu da Fırtına Vadisi'nin sonu gibi olacak.