20 Mayıs 1999 21:00

Ölümün seyir defteri

İnsan hakları örgütleri, Guatemala ordusuna bağlı bir kontra birimine ait gizli bir defteri elegeçirmeyi başardı. Defterde 183 devrimci, demokrat ve işçi önderine ait bilgiler bulunuyor. Çoğukayıt '300' rakamıyla sona eriyor. Yani 'öldürüldü'.

Paylaş
Ölümün seyir defteri
Lucrecia Vasquez, kardeşinin ölü mü, diri mi olduğunu bilmiyor. Onu son kez Nisan 1984'tegördü; kardeşi tıp fakültesini bitirmeden birkaç ay önce. Telefonun çaldığını anımsıyor; hemensonra Omar Dario Vazquez, büyük bir hızla evden fırlamış. Son sözü, tıbbi bir acil durum olduğuve işini bitirir bitirmez geri döneceği olmuş.
Kayıplara ilişkin ilk kanıt
Ama 23 yaşındaki Omar Vasquez bir daha geri dönmedi. Ve kardeşi, ona ne olduğuna ilişkin ilkkanıtı bu hafta elde edebildi. İnsan hakları savunucularının elindeki, gizli Guatemala ordubelgelerinden biri, Vazquez'in "Başkent Guatemala'da, Hotel Dorado Americana önünde, 7.Cadde'de ele geçirildiğini" yazıyor.
'Faaliyet defteri'
Belgeye göre Vasquez, dokuz gün sonra, yani 6 Mayıs'ta öldürüldü. Ölüm, askeri bir kodla ifadeedilmiş: "06-05-84:300".Söz konusu belge, Ulusal Güvenlik Arşivi, Amerikan Bilim İlerleme Derneği, Washington LatinAmerika Bürosu ve İnsan Hakları Gözlem Örgütü tarafından dün kamuoyuna sunuldu. İki aydırbelge üzerinde çalışan yetkililer, bunun, 1980'lerin başında insanları kaçıran, işkence yapan veinfaz eden gizli bir ordu biriminin "faaliyet kayıt defteri" olduğunu belirtiyor.11 milyon nüfuslu Guatemala'da, 35 yıl boyunca hüküm süren ve üç yıl önce sona eren ABDdestekli faşist cunta, Orta Amerika tarihinin en kanlı dönemine imza attı. Bu dönemde 200 bindenfazla insan katledildi.
Ordudan ses yok
ABD ve Guatemala'daki insan hakları savunucuları, bu "kayıt defteri"nin, Guatemala ordukaynaklarından elde edilebilen en ayrıntılı belge olduğunu vurguluyor. Tarihsel AydınlatmaKomisyonu üyesi insan hakları savunucuları, 16 ay süren araştırmaları sırasında buna benzerbelgeler için orduya sık sık başvurmuş, ancak yanıt alamamışlardı.
Defteri inceleyen Guatemala hükümeti yetkilileri ise, bunun "arşivlerde bulunmayacak türden, özelbir askeri istihbarat belgesi" olduğunu iddia ediyor. İnsan hakları örgütleri ise, bu iddianın doğruolmadığını ve benzer belgelerin mutlaka var olduğunu dile getiriyorlar.
'Daha fazla baskı yapacağız'
Ulusal Güvenlik Arşivi yetkililerinden Kate Doyle, "Bu belge, ordunun insanları nasıl teker tekeryok ettiğine, izlediği soğukkanlı, bilinçli ve hesaplı stratejiye ilişkin en iyi kanıtımız" diyor. "Benzerbelgeler de olmalı. Şimdi hükümete, bu belgeleri kamuoyuna açıklaması için daha fazla baskıyapabileceğiz."
Doyle, insan hakları örgütlerinin, alt düzey bir askeri yetkiliye 2000 dolar vererek bu defteri elegeçirdiklerini belirtiyor. Defterde kayıtlı kişilerin hepsi, daha önce kayıp olarak ilan edilmiş kişiler.Gözaltına alınma tarihleri gibi ayrıntılar da, dönemin haberlerine uyuyor.Tarihsel Aydınlatma Komisyonu'nun üyeleri, defterin, "ordunun yaptığı her işi ayrıntılı bir biçimdekaydettiğine" dair kuşkuları doğruladığını dile getiriyorlar. Komisyon, daha önce yayınladığıraporunda, ülkedeki belgelenmiş insan hakları ihlallerinin yüzde 93'ünden ordunun sorumluolduğunu belirtmişti.
Defterin içeriği
Eski komisyon üyesi ve yerli halkların sözcülerinden biri olan Otilia Lucs, "Ordudan kayıplara veinfazlara dair belge istedik, ama onlar böyle belgeler olmadığını söylediler" diyor. "Bizi hep geriçevirdiler. Biz ise, ordu gibi bir kurumda bu belgelerin var olduğuna inanıyorduk. Bize yalansöyledikleri ortada."
Dört bölüm olarak hazırlanan defter, "yıkıcı ve bölücü" faaliyetlerle ilgili istihbarat raporları, devletgüçlerince basılan sözde hücre evleri, her bir evde bulunanlar ve "yıkıcılar için paravan görevigördüğü" öne sürülen demokratik kuruluşların adlarını da sıralıyor. Devlet tarafından "terörist" ilanedilen örgütler arasında Üniversite Öğrencileri Derneği, Baskıya Karşı Demokratik Cephe veUluslararası Af Örgütü de var.
Ama defterin en ürpertici bölümü, gözaltına alınanların kaydının tutulduğu bölüm. 183 isimdenoluşan listede her bir "şüpheli"nin adı, "suç"u, yakalanma tarihi ve yeri, hangi örgütlerle ilişkiliolduğu gibi bilgiler yer alıyor. Bu insanları ölüme götüren "kuşkulu faaliyetler" arasında Küba'yagitmek, evlerde toplantılar düzenlemek ve protesto eylemlerine katılmak da var.
'300'
Her kaydın yanında, kişinin bir de fotoğrafı bulunuyor. Son kısımda ise, şüphelinin akibeti yazılı.Birkaç düzinesi serbest bırakılmış, bazıları ise muhbirleştirilmiş. 100'den fazlası ise katledilmişler.Cinayetler, "300" kodu veya "Panco tarafından götürüldü" şifresi ile ifade ediliyor.Örneğin, Edwin Rogelio Rivas hakkında şu sözler yazılı: "Alınmak istendiğinde bir motorsikletlekaçmaya çalıştı. Ateş açıldı ve ağır yaralı halde ele geçirildi. Gerekli müdahale yapıldı. '300'. Yolkenarında bırakıldı."
'Otomobillere yazı yazma birimi'!
Guatemala İşçi Partisi, Yoksulların Gerilla Ordusu ve Silahlı Halkın Devrimci Örgütü adlı örgütlereüye olmakla suçlanan kişilerin, bu suçlamaya götüren "faaliyetleri" de oldukça ilginç. 1 numaralıtutuklu Teresa Graciela Samayoa Morales'in suçu, "Küba'ya gitmek". 17 numaralı tutuklu OrencioSosa Calderon'unki ise, "Yabancı gazetecileri gerilla cephelerini fotoğraflamaya götürmek". 52numaralı Prudencio de Jesus Carrera Camey, hem "Guatemala İşçi Partisi üyesi", hem de"Otomobiller üzerine yazı yazma biriminde görevli"!
15 yıllık acı
Elle kaleme alınmış bu yazılar, kayıpların aileleri için, 15 yıldır kendilerinden esirgenen bilgileranlamına geliyor. Aileler, sorumluların cezalandırılmasını istiyor, ancak önce ölüleri kendilerineteslim edilmeli ve doğru dürüst bir törenle toprağa verilmeli. 36 yaşındaki Bayan Vasquz, "Önceölüp ölmediğinden emin olmalıyım. Sonra da bunu, kimin ve neden yaptığını bilmem gerek" diyor.
Kayıp aileleri tarafından oluşturulan ve 235 binden fazla vakayı belgeleyen Ortak DestekGrubu'nda konuşan Vasquz, "Belirsizlikten daha kötü bir şey yok" diyor. "En kötü olasılığıdüşünüyorsunuz. Babam onun bir başka ülkede olduğunu zannediyor. Hep bugünden bahsediyor.'Omar şimdi çoluk çocuğa karışmıştır' diyor. Annem ise daha gerçekçi. Bazen öldürüldüğünüdüşünüyor."
Aileler, defterde yer alan yakınlarının kaybolma tarihlerini doğruluyorlar. Bayan Vasquez,kardeşinin hem Halkın Devrimci Hareketi'ne, hem de Silahlı Halkın Devrimci Örgütü'ne üyeolduğunu belirtiyor. "Bana 'Haydi dünyayı düzeltelim' derdi" diye geçmişe dalıyor Vazquez. "Bende ona yanıt verirdim: Haydi düzeltelim."
'Kemiklerini istiyorum'
Bir işçi önderi olan oğlu Alfonso Alvarado Palencia'yı yitiren 70 yaşındaki Jesus Palencie ise, 15yıl boyunca başvurduğu her hükümet kapısından geri çevrildiğini söylüyor. Hükümetin sessizliği,giderek daha da katlanılmaz oluyor: "Birkaç ay önce bir düş gördüm. Birisi kapıyı çaldı veaçtığımda onu gördüm. Beyaz bir gömlek giymişti. 'Çocuklar, bakın kardeşiniz gelmiş' diyebağırdım. Ama sonra uyanıverdim. Eğer oğlum öldüyse, kemiklerini istiyorum."
(Kaynak: New York Times)
ÖNCEKİ HABER

Tüm Bel-Sen Bozgeyik'i protesto etti

SONRAKİ HABER

İşçi Partisi'nde Blair'e isyan

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...