20 Mayıs 1999 21:00

Önce köylerinden sonra İstanbul'dan kovuldular

Korucu olmayı kabul etmedikleri için köylerinden kovulan elli beş kişilik yedi Kürt ailesi, göç etmek zorunda kaldıkları İstanbul'da da polis baskısıyla karşılaştılar.

Paylaş
Önce köylerinden sonra İstanbul'dan kovuldular
Korucu olmayı kabul etmedikleri için, Mardin'in Konaklı köyü karakol komutanı tarafından kovulan ve İstanbul'a göç etmek zorunda kalan 55 kişilik 7 Kürt ailesine, polis İstanbul'da da rahat vermiyor.
Mağdur ailelerden Ahmet Hacıbey, İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi'nde dün basın toplantısı yaptı. Hacıbey, kendi ailesinin ve beraberlerindeki 6 ailenin başına gelenleri şöyle anlattı:
Diğer Kürt illerinde olduğu gibi, Mardin'in Konaklı köyünde yaşayan Kürtler de askerler tarafından korucu olmaya zorlandı. Ancak, 7 aile koruculuğu kabul etmediği için, karakol komutanı tarafından köyden kovuldu. 7 aile, 1992 yılında yaşanan bu olaydan sonra İstanbul'a göç etmek zorunda kaldı. 55 Kürt, İstanbul Beyoğlu'nda bulunan iki daireye yerleşti. Kendisini ev sahibi olarak tanıtan kişiye her ay kira veren Kürtler, ancak Vakıflar Müdürlüğü'nden gelen yetkililerden bu evin her ay kira ödedikleri kişiye ait olmadığını öğrendiler. Midye satımıyla geçimini zor sağlayan Kürtler, evde oturmaya devam edebilmek için, Vakıflar Müdürlüğü'nün kira bedeli olarak biçtiği 1 milyar 200 milyon lirayı ödemek zorunda kaldılar.
Tencereye bile gözaltı
Köylerinden koruculuk baskısı nedeniyle göç eden aieleleri, İstanbul'da da polis rahat vermedi. 15 Mayıs 1999 tarihinde, akşam saatlerinde Kuledibi'nde bulunan iki daireyi basan 150 kadar polis, 16 kişiyle beraber, midye yapımında kullandıkları tencereleri bile gözaltına aldılar. Karaköy Karakolu'nu götürülen 16 kişiden, yaşı küçük olan 4 kişi 2 saat sonra serbest bırakıldı.
'Biz vatandaş değil miyiz?'
Ahmet Hacıbey, 14 kişi karakolda kaldıklarını ve 24 saat nezarethanede tutulduklarını söyleyerek, şöyle devam etti: "Bize ne su, ne ekmek verdiler. Polislere 'Bizim suçumuz ne? Niye bizi tutuyorsunuz?' diye sorduk. Karakol komiseri 'Lan sizi benim bölgemde istemiyorum. Buradan yarın hemen gideceksiniz. Eğer gitmezseniz 72 kemiğiniz var, 72'sini de kırar elinize veririm' dedi."
Olaydan sonra memleketine gittigini ifade eden Hacıbey, köydeki karakol komutanının kendisini görünce, 'Lan ben sizi kovmadım mı? Niye geldiniz lan tekrar' dediğini kaydetti. Hacıbey, "Biz bu memleketin vatandaşı değil miyiz? Biz nereye gidelim" dedi. src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dön


Hükümet sancısı sürüyor
TBMM Başkanlığına ANAP'lı Yıldırım Akbulut'un seçilmesi üzerine bir açıklama yapan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, değerlendirmelerinin devam ettiğini belirtti. MHP grubunun ardından Genel Başkan Devlet Bahçeli, "Ecevit'i fazla bekletmeyeceğiz" derken Genel Başkan Yardımcısı Sadi Somuncuoğlu, "Salı günü yeniden toplanıp değerlendireceğiz" dedi.
MHP Grubu, Genel Kurul'da Meclis Başkanlığı seçiminin sonuçlanmasının ardından toplandı. Toplantıdan sonra MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, gazetecilerin, "Ecevit'e vereceğiniz cevabı belirlediniz mi" sorusuna, "Bunları değerlendiriyoruz. İleride değerlendireceğiz" karşılığını verdi. Bahçeli, daha önce "Meclis Başkanlığı seçimi ile hükümet kurma çalışmalarının birbirine karıştırılmaması" yönünde açıklamalar yaptıklarını belirterek, TBMM Başkanlığı'na daha önce Başbakanlık yapan Yıldırım Akbulut'un seçildiğini, kendisini MHP olarak kutlayıp başarılar dilediklerini söyledi.
Bahçeli'nin "Fazla bekletmeyeceğiz" açıklamasına karşın gazetecilerin sorularını yanıtlayan MHP Genel Başkan Yardımcısı Sadi Somuncuoğlu, MHP Grubunun Salı günü yeniden toplanıp konuyu değerlendireceğini bildirdi. Rahşan Ecevit'in söylediği sözleri kasteden Somuncuoğlu, "Özür dilenmediği sürece, bu ağır suçlama kaldırılmadığı sürece kurulacak hükümet nasıl çalışacak" dedi.
Meclis Başkanlığı seçimiden sonra bir açıklama yapan Başbakan Bülent Ecevit, MHP'nin kendisine randevu verip vermemeyi kararlaştırmak için değerlendirmeye devam etme kararı almasını "Türkiye'nin bekletilmemesi lazım" sözleriyle değerlendirdi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin "Karar vermeden önce değerlendirmemiz sürecek" biçimindeki açıklamasını öğrenen Ecevit,Meclis'ten ayrılışında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Ecevit, bir gazetecinin "MHP sizden randevu istedi mi?" sorusuna "Hayır şu ana kadar hiçbirşey olmadı" yanıtını verdi. Devlet Bahçeli'nin "Sayın Ecevit'i fazla bekletmeyeceğiz" biçimindeki sözünü anımsatan gazeteciye ise Başbakan Ecevit, "Evet, tabi, Türkiye'nin bekletilmemesi lazım, hükümetin biran önce kurulması lazım şöyle veya böyle. O bakımdan verecekleri yanıtın fazla gecikmemesini temenni ediyorum. Bunu herhalde kendileri de takdir edeceklerdir" dedi.
Başbakan Bülent Ecevit, bir başka soru üzerine, Meclis başkanlığını kaybeden MHP'li Somuncuoğlu'nun grup toplantısından sonra yaptığı "Değerlendirmemiz Salı gününe kadar sürebilir" yolundaki açıklamasını de değerlendirmeye alacaklarını bildirdi.
ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz ise, Yıldırım Akbulut'un Meclis Başkanlığına seçilmesinin memnuniyet verici olduğunu söyledi. Yılmaz, ANAP'lı bir adayın seçilmesinin hükümet görüşmelerini etkileyip etkilemeyeceğinin sorulması üzerine de, "Etkileyeceğini sanmıyorum. Çünkü, hem DSP hem MHP'nin genel başkanları bu konunun hükümet konusuyla ilişkilendirilmemesi gerektiğini daha önce açıkladılar. Hükümet işi kendi kulvarında devam edecektir" dedi.
ÖNCEKİ HABER

Düşünceye bir ceza daha mı?

SONRAKİ HABER

Kürt insanının trajedisine dair bir oyun

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa