16 Mayıs 1999 21:00
Barak seçime güçlü giriyor
İsrail'de, bugün yapılacak olan ve Filistinlileri de yakından ilgilendiren genel seçimler öncesinde ibreler, İsrail İşçi Partisi lideri Ehud Barak'tan yana.
Barak seçime güçlü giriyor
İsrail'de, bugün yapılacak olan ve sadece İsraillileri değil, başta Filistin olmak üzere pek çok ülkeyi yakından ilgilendiren genel seçimler öncesinde ibreler, İsrail İşçi Partisi'nden yana. İsrail'de yaşayan 1 milyon Arap kökenlinin adayı Azmi Bishara'nın, önceki gün seçimlerden İşçi Partisi lideri Ehud Barak lehine çekilmesinin ardından, Merkez Parti lideri İzak Mordehay de benzer bir açıklama yaparak seçimlere bir gün kala çekildi. Siyasi uzmanlar, Barak'ın ülkede yaşayan 1 milyon Arap'ın oylarının büyük bir kısmını alabileceğini belirtiyorlar.
Seçimlerde ilk iki sırayı almayı başaran partiler, 1 Haziran tarihinde yapılacak olan ikinci tura katılacaklar. İşçi Partisi yüzde 50 barajını aşarak seçimleri ilk turda bitirmenin hesaplarını yaparken, Barak'ın ilk turda alacağı bir galibiyetin ikinci tur için kendisine büyük avantaj sağlıyacağı kaydediliyor.
Irkçı Benny Begin'in, seçimlerden çekilmemekte ısrarı ise dört yıldır İsrail halkının tüm taleplerini göz ardı eden ve çalışan kesimlerin tepkilerine yol açan Netanyahu'nun oylarının bölünmesine yol açan faktörlerden biri.
Önceki gün Channel Two televizyonunda yapılan propaganda konuşmalarında Barak, Likud'un tabanından oy isterken, Netanyahu daha çok mevcut tabanını koruma eğilimindeydi. Likud adına konuşan Turizm Bakanı Moshe Katzav, "Sol'a oy vererek 1992 yılnda yaptığınız ve sokaklarımızda terör ve korkunun kol gelmesine neden olan yanlışı yapmayınız. Barışa oy verin ve Likud'a dönün" ifadelerini kulandı.
'Yahudi ülkesi'
Barak, cumartesi gününe kadar sürdürdüğü propagandaları süresince, İsrail'in 'Yahudi ülkesi' olarak değerlendirilmesini istemediğini dile getirmişti.
1992 yılında iktidara gelen İşçi Partisi lideri İzak Rabin, Filistin ilişkileri konusunda önemli adımlar atmış ve 1995 yılında siyonistler tarafından öldürülmüştü. 1996 yılında Şimon Perez'in yerine geçen Netanyahu'nun döneminde ise, Filistin politikalarından tamamıyla çark edildi ve Filistin'in bağımsızlık talebi karşısıda pek çok engel yaratıldı.
Rabin döneminde imzalanan Oslo anlaşması uyarınca, 4 Mayıs tarihinde gerçekleştirilmesi beklenen bağımsız Filistin devletinin ilanı, Yaser Arafat yönetiminin kararı ile İsrail seçimleri sonrasında belirsiz bir döneme ertelenmişti.
Bu arada, Güney Lübnan'da Hizbullah militanlarıyla savaşan İsrail askerlerinin oy verme işlemi cumartesi günü sona erdi.
İsrail'de, bugün yapılacak olan ve sadece İsraillileri değil, başta Filistin olmak üzere pek çok ülkeyi yakından ilgilendiren genel seçimler öncesinde ibreler, İsrail İşçi Partisi'nden yana. İsrail'de yaşayan 1 milyon Arap kökenlinin adayı Azmi Bishara'nın, önceki gün seçimlerden İşçi Partisi lideri Ehud Barak lehine çekilmesinin ardından, Merkez Parti lideri İzak Mordehay de benzer bir açıklama yaparak seçimlere bir gün kala çekildi. Siyasi uzmanlar, Barak'ın ülkede yaşayan 1 milyon Arap'ın oylarının büyük bir kısmını alabileceğini belirtiyorlar.
Seçimlerde ilk iki sırayı almayı başaran partiler, 1 Haziran tarihinde yapılacak olan ikinci tura katılacaklar. İşçi Partisi yüzde 50 barajını aşarak seçimleri ilk turda bitirmenin hesaplarını yaparken, Barak'ın ilk turda alacağı bir galibiyetin ikinci tur için kendisine büyük avantaj sağlıyacağı kaydediliyor.
Irkçı Benny Begin'in, seçimlerden çekilmemekte ısrarı ise dört yıldır İsrail halkının tüm taleplerini göz ardı eden ve çalışan kesimlerin tepkilerine yol açan Netanyahu'nun oylarının bölünmesine yol açan faktörlerden biri.
Önceki gün Channel Two televizyonunda yapılan propaganda konuşmalarında Barak, Likud'un tabanından oy isterken, Netanyahu daha çok mevcut tabanını koruma eğilimindeydi. Likud adına konuşan Turizm Bakanı Moshe Katzav, "Sol'a oy vererek 1992 yılnda yaptığınız ve sokaklarımızda terör ve korkunun kol gelmesine neden olan yanlışı yapmayınız. Barışa oy verin ve Likud'a dönün" ifadelerini kulandı.
'Yahudi ülkesi'
Barak, cumartesi gününe kadar sürdürdüğü propagandaları süresince, İsrail'in 'Yahudi ülkesi' olarak değerlendirilmesini istemediğini dile getirmişti.
1992 yılında iktidara gelen İşçi Partisi lideri İzak Rabin, Filistin ilişkileri konusunda önemli adımlar atmış ve 1995 yılında siyonistler tarafından öldürülmüştü. 1996 yılında Şimon Perez'in yerine geçen Netanyahu'nun döneminde ise, Filistin politikalarından tamamıyla çark edildi ve Filistin'in bağımsızlık talebi karşısıda pek çok engel yaratıldı.
Rabin döneminde imzalanan Oslo anlaşması uyarınca, 4 Mayıs tarihinde gerçekleştirilmesi beklenen bağımsız Filistin devletinin ilanı, Yaser Arafat yönetiminin kararı ile İsrail seçimleri sonrasında belirsiz bir döneme ertelenmişti.
Bu arada, Güney Lübnan'da Hizbullah militanlarıyla savaşan İsrail askerlerinin oy verme işlemi cumartesi günü sona erdi.
YAZARLAR
A. Cihan Soylu
A. Cihan Soylu'nun yazısı
İhsan Çaralan
İsrail’in İran’a ‘meşru müdafaa’ saldırısını açıkça ilan etmesi ne anlama geliyor?
Şebnem Korur Fincancı
Şiddetsiz bir geleceği birlikte inşa edelim
Sultan Özer
Diyanet İsrail’den vize aldı
Erkan Aydoğanoğlu
1 Mayıs’ın tarihi ve 2024 1 Mayıs’ının önemi
Arif Nacaroğlu
Yapay zeka
Mehmet Özyazanlar
Federasyon değişecek, işler düzelecek!..
Turgay Olcayto
Yaşadıkça
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
