28 Nisan 1999 21:00
1 Mayıs; sermayenin suratına inen
tokat olmalıdır
1 Mayıs, sermayenin suratına inen
tokat olmalıdır
Ümit Yılmaz
İşçiler, emekçiler Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs'ı kutlama hazırlıklarını sermaye ve diktatörlüğün tüm baskı ve şantajlarına rağmen sürdürüyorlar. "1 Mayıs'ı ne pahasına olursa olsun kutlayacağız" şiarıyla kendini ortaya koyan bu ısrar ve kararlılık, 1 Mayıs'ın sınıf mücadelesindeki yeri ve önemi konusunda işçi sınıfı saflarında önemli bir birikimin ve bilinç açıklığının oluştuğunu gösteriyor.
Sınıfın ilk anda ileri kesimlerinde, giderek ana gövdesine hakim olan 1 Mayıs'ı sahiplenme tutumu 18 Nisan'da yapılan seçimlerin sonuçlarına bakarak salya sümük ağlayan ümitsiz küçük burjuva liberallerinin emekçi saflarına taşıyacakları kara bulutları da daha baştan dağıtan bir rüzgâr görevi gördü. İşçi ve emekçiler, işbirlikçi tekelci burjuvazinin, kurulacak yeni hükümet eliyle devreye sokacağı özelleştirme, esnek çalışma, düşük ücret dayatmaları, sendikasızlaştırma vb. saldırgan politikaların yaşam bulup, bulamayacağının cevabının büyük oranda '99 1 Mayısı'nda emek ve demokrasi güçlerinin ortaya koyacakları tutumla verileceğini tarihsel deneyim ve yakın dönemli pratikleriyle çok iyi biliyorlar. O yüzdendir ki, '99 1 Mayısı'nı sermayenin yüreğine korku salabilecek kadar ülke düzeyinde yaygın, militan, kitlesel ve görkemli kutlamak istiyorlar.
İç ve dış politik gelişmeler önümüzdeki sürecin emekçiler aleyhine zorlu bir süreç olarak yaşanacağının ipuçlarını vermektedir. İşçi sınıfının ve emekçi halkın çıkarları, emek ve demokrasiden yana en küçük bir birikimin dahi heba edilmemesini gerekli kılıyor. Seçimlerde emekçilerin çıkarlarına zıt bir biçimde birliğe burun kıvıranlar, bu vesileyle tutumlarını bir kere daha gözden geçirerek emekçilere ve halka karşı sorumlu bir platformda hareket etmelidirler. 1 Mayıs '99 emek ve demokrasi güçlerinin en geniş biçimde yan yana geldiği ve önümüzdeki günlerde oluşması kesinkes zorunlu olan güç ve eylem birliklerinin temelinin atıldığı bir gün olmalıdır.
Bazıları tarihsel gerçekleri inkâr pahasına işçi sınıfının öncü rolünün artık sona erdiğini söyleseler de, işçi sınıfı toplumsal hareketin öncüsüdür ve işbirlikçi tekelci burjuvazi ve siyasal gericiliğin planlarını dumura uğratacak hamleler de bu saflardan gelecektir.
tokat olmalıdır
Ümit Yılmaz
İşçiler, emekçiler Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs'ı kutlama hazırlıklarını sermaye ve diktatörlüğün tüm baskı ve şantajlarına rağmen sürdürüyorlar. "1 Mayıs'ı ne pahasına olursa olsun kutlayacağız" şiarıyla kendini ortaya koyan bu ısrar ve kararlılık, 1 Mayıs'ın sınıf mücadelesindeki yeri ve önemi konusunda işçi sınıfı saflarında önemli bir birikimin ve bilinç açıklığının oluştuğunu gösteriyor.
Sınıfın ilk anda ileri kesimlerinde, giderek ana gövdesine hakim olan 1 Mayıs'ı sahiplenme tutumu 18 Nisan'da yapılan seçimlerin sonuçlarına bakarak salya sümük ağlayan ümitsiz küçük burjuva liberallerinin emekçi saflarına taşıyacakları kara bulutları da daha baştan dağıtan bir rüzgâr görevi gördü. İşçi ve emekçiler, işbirlikçi tekelci burjuvazinin, kurulacak yeni hükümet eliyle devreye sokacağı özelleştirme, esnek çalışma, düşük ücret dayatmaları, sendikasızlaştırma vb. saldırgan politikaların yaşam bulup, bulamayacağının cevabının büyük oranda '99 1 Mayısı'nda emek ve demokrasi güçlerinin ortaya koyacakları tutumla verileceğini tarihsel deneyim ve yakın dönemli pratikleriyle çok iyi biliyorlar. O yüzdendir ki, '99 1 Mayısı'nı sermayenin yüreğine korku salabilecek kadar ülke düzeyinde yaygın, militan, kitlesel ve görkemli kutlamak istiyorlar.
İç ve dış politik gelişmeler önümüzdeki sürecin emekçiler aleyhine zorlu bir süreç olarak yaşanacağının ipuçlarını vermektedir. İşçi sınıfının ve emekçi halkın çıkarları, emek ve demokrasiden yana en küçük bir birikimin dahi heba edilmemesini gerekli kılıyor. Seçimlerde emekçilerin çıkarlarına zıt bir biçimde birliğe burun kıvıranlar, bu vesileyle tutumlarını bir kere daha gözden geçirerek emekçilere ve halka karşı sorumlu bir platformda hareket etmelidirler. 1 Mayıs '99 emek ve demokrasi güçlerinin en geniş biçimde yan yana geldiği ve önümüzdeki günlerde oluşması kesinkes zorunlu olan güç ve eylem birliklerinin temelinin atıldığı bir gün olmalıdır.
Bazıları tarihsel gerçekleri inkâr pahasına işçi sınıfının öncü rolünün artık sona erdiğini söyleseler de, işçi sınıfı toplumsal hareketin öncüsüdür ve işbirlikçi tekelci burjuvazi ve siyasal gericiliğin planlarını dumura uğratacak hamleler de bu saflardan gelecektir.
YAZARLAR
Mustafa Yalçıner
İsrail-İran güç gösterisi nereye varacak?
Nuray Sancar
Vatan millet ıstakoz
Bülent Falakaoğlu
Istakozun faturası!
Ahmet Yaşaroğlu
Çocuklar ve gençler kime emanet?
Adnan Gümüş
Köy Enstitüsü farkı, şehre ve geleneğe uymazlığı: Hümanist, yararcı, bütüncül köy rehberi
Yücel Özdemir
AB, İran’a karşı Türkiye’ye rol verme peşinde
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
