24 Nisan 1999 21:00

'Savunma hakkı kısıtlanıyor'

Öcalan'ın avukatlarını İmralı Adası'na taşıyan kosterin, bir daha kullandırılmayacağı askeri yetkililer tarafından açıklandı.

Paylaş
'Savunma hakkı kısıtlanıyor'
İmralı Adası'nda tutuklu bulunan PKK lideri Abdullah Öcalan'ın savunmasını üstlenen avukatları haftada iki kez adaya taşıyan deniz taşıma aracının, askeri yetkililer tarafından bir daha kullandırılmayacağı açıklandı.
Askeri yetkililer, 26 Nisan 1999 tarihinden itibaren resmi araçlarla avukatların adaya götürülmeyeceğini Abdullah Öcalan vekillerine tebliğ ettiler. Tebliğde, "Avukatları İmralı Adası'na götüren İmralı-10 kosterinin bakıma alınacağı, ayrıca aracın bakımı tamamlansa bile adaya her gidiş gelişin devlete 500 dolara mal olduğu, bu nedenlerle 26 Nisan 1999 tarihinden itibaren artık resmi araçların avukat görüşü için kullanılmayacağı" söylendi.
Avukatlar bakanlığa başvurdu
Öcalan'ın vekilleri bu uygulamayla ilgili Adalet Bakanlığı'na yazılı başvuruda bulunarak, uygulamanın savunma hakkının kısıtlanması olduğunu belirttiler. Avukatlar Ahmet Zeki Okçuoğlu, Mükrime Tepe, İrfan Dündar ve Fehim Güneş tarafından ortak yapılan başvuruda, İmralı Adası'nın gerek sivil yerleşime kapalı olması, gerek coğrafik koşulları, gerekse askeri yasak bölge statüsüne sahip olması nedeniyle resmi araçların dışında özel ulaşım imkânlarından yoksun bulunduğuna dikkat çekildi. Görüşme imkânının tamamen ortadan kalktığını belirten avukatlar, Adalet Bakanlığı'na "askeri yetkililerin bildiriminin doğru olup olmadığını, bildirimin doğru olması halinde bundan böyle avukat görüşü ve aile ziyaretlerinin hangi biçimde ve araçlarla gerçekleştirileceğini, bu gibi hususlarda Adalet Bakanlığı'nın dışında yetkili bir merciinin bulunup bulunmadığını" sorarak, kendilerine yazılı olarak bildirimde bulunulmasını istediler. src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dön


Cezaevlerinde 'sessiz imha' gündemde
Ankara Merkez Kapalı Cezaevi'nde bulunan siyasi tutuklular, halen aynı cezaevinde bulunan ve Akdeniz ve Orak Hücre Anemisi tedavileri gören Filiz Gülkokuer'in tedavisinin cezaevi idaresi tarafından engellendiğini hatırlatarak, devletin "sessiz imha" politikası uyguladığını bildirdiler.
TİKB, TKP (ML), MLKP, TKİP, TKP/ML, Devrimci-Yol, PKK, TDP ve DHKP-C dava tutukluları tarafından yapılan yazılı açıklamada, Gülkokuer'in karaciğerinde ve böbreklerinde büyüme ve ürenin yanında, nefes almakta zorluk ve kalp sarsıntısı çektiği ifade edildi. Açıklamada, hastalığı Kasım 1997'den bu yana süren Gülkokuer'in düzenli kontrollerinin de, hastane sevklerinin askerlerce engellenmesi nedeniyle gerçekleşmediği kaydedildi.
"Filiz'in hastalığı oksijenli ortamı, sağlıklı beslenmeyi ve düzenli kontrolleri gerektiren bir rahatsızlıktır" denilen açıklamada, Gülkokuer'in geçtiğimiz ay DGM tarafından 18 yıl hapse mahkûm edildiği hatırlatıldı. Açıklamada, "Biz devrimci tutsaklar, son bir ay içinde önce Ankara Ulucanlar Cezaevi'nde Çetin Güneş'i, ardından da Ümraniye Cezaevi'nde Uğur Gürdoğan'ı sonsuzluğa uğurladık. Bugün onlarca tutsak, tedavisi yapılmadığı için 'sessiz imha' politikasıyla karşı karşıyadır" denildi.
ÖNCEKİ HABER

Antep Emniyeti gazetemizin satışını engelliyor

SONRAKİ HABER

Bütün zorluklara rağmen tiyatro!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...