15 Haziran 2015 10:36

Emek ve meslek örgütlerinin kırmızı çizgisi: Yolsuzluk, yoksulluk, tek adam istemiyoruz

Paylaş

Birkan BULUT
ANKARA

Hangi partinin kimle koalisyon yapıp yapmayacağı tartışıla dursun, emekçilerin talepleri de can yakıcılığını koruyor. Tüm partiler yeni hükümete ilişkin “kırmızı çizgilerini” açıklarken, emek ve meslek örgütleri de taleplerini sıraladı. 

Meslek örgütleri temsilcileri gazetemize yaptıkları değerlendirmede yeni hükümet kim olursa olsun sorunların çözümü için mücadele edeceklerini söylüyorlar. Taleplerinin başında ise “Yolsuzluk yapan bakanların yargılanması, emekçilerin çalışma koşulları ile ücretlerinin düzeltilmesi ve ülkenin her anlamda demokratikleşmesi” geliyor. 

KESK Eş Genel Başkanı Lami Özgen, yeni kurulacak hükümetten en önemli taleplerinin insanca yaşanacak bir ücret ve güvenceli iş olduğunu söyledi. Seçimden önce sıraladıkları ve yıllardır mücadelesini verdikleri taleplerin takipçisi olacaklarını söyleyen Özgen, “Esnek, kuralsız çalışma sisteminin ortadan kaldırılması, AKP’nin simgesi haline gelen iş cinayetlerine karşı önlemlerin alınıp yasal düzenlemelerin yapılması, özgür toplu sözleşme ve grev hakkının tam olarak sağlanması gerekiyor” dedi. Ayrıca eğitim ve sağlık başta olmak üzere kamu hizmetlerinin alınıp satılır hale gelmesini istemediklerini kaydeden Özgen, ülkenin en can yakıcı sorunlarından biri olan Kürt sorunun da çözülerek barışın sağlanması gerektiğini ifade etti. Özgen, yeni kurulacak hükümetin bu talepleri kulak asması durumunda AKP’nin 13 yıldır sürdürdüğü politikalarla aynı çizgiye düşeceğini söyledi. 

‘KİMİN İSTİKRARI?’

Cumhurbaşkanı ve Başbakanın yıllardır “Koalisyon istikrarı bozar” şeklindeki sözlerine ilişkin sorumuzu yanıtlayan Özgen, “Kimin için istikrar? Ulusal İstihdam Planı, Orta Vadeli Plan… Bunlar hep işveren ve sermaye için var. Onlar için istikrar da vergi muafiyetleri, bütçede onlara peşkeş çekilen dilimler anlamına geliyor. Öte yandan da emekçilere verilen asgari ücret açlık sınırı altında, ortalama emekçilerin ücretleri de yoksulluk sınırı altında” dedi. İstikrasızlık söyleminin siyasi bir maniplasyon olduğunu belirten Özgen, yolsuzluk tartışmalarının hâlâ sürdüğü bir ortamda istikrarsızlık kaygısına yalnızca iktidarın dar bir çevresinin inanabileceğini dile getirdi. Özgen, “Sanki tüm emekçiler ve ezilenler AKP’ye muhtaç gibi bir tablo oluşturmak istiyorlar” dedi. 

YOLSUZLUK YARGILAMALARI YAPILSIN 

DİSK Genel Başkanı Kani Beko 2015 seçimiyle birlikte “tek adamın yönettiği şirket rejimi projesi”nin iflas ettiğini söyledi. Emekten, barıştan, demokrasiden yana partilerin toplam olarak mecliste daha güçlü temsil edildiğini belirten Beko, bu partilerin oy oranlarının arttığını ve 12 Eylül’den sonra en yüksek oy oranına ulaştığını ifade etti.  

Beko, koalisyon tartışmalarının da ötesinde meclisteki muhalefet partilerinden en acil beklentilerini ise şöyle sıraladı: “Yolsuzlukla suçlanan bakanların yargılanmasının sağlanması ve iç güvenlik yasasının feshedilmesi. Halkın yolsuzluğa ve anti-demokratik uygulamalara karşı tepkisi, koalisyon sürecine kurban edilmemelidir.”

Seçim sürecinin tüm adaletsizliğine rağmen halkın yüzde 60’ının AKP politikalarına ve başkanlık dayatmasına “Hayır” dediğine dikkat çeken Beko, “Bu seçim sonuçları işçilerin, işsizlerin, emeklilerin, gençlerin, kadınların, bu topraklarda ötekileştirilmek istenen tüm kesimlerin rahatsızlığının göstergesi.” diye konuştu. 

‘ARTIK TMMOB DİNLENMELİ’

TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı ise AKP’nin içerisinde olduğu hiçbir koalisyona sıcak bakmadıklarını söyledi. Eşit ve özgür Türkiye mücadelesinde sermayeye karşı yıllardır emekten yana tavır aldıklarını belirten Soğancı, taleplerinin ezilenlerin, emekçilerin haklarının gözetilmesi, çevre ve doğanın korunması ve iş cinayetlerinin önlenmesi olduğunu ifade etti. Bu konuda emek ve meslek örgütleriyle de yoğun bir tempoda çalıştıklarını ifade eden Soğancı, özellikle iş cinayetlerinin önlenmesi noktasında iktidarın TMMOB’yi dinlemesi gerektiğini vurguladı. Soğancı, bilim ve tekniğe dayalı tedbirler alınmadığı ve kar hırsının önüne geçilmediği müddetçe Türkiye’nin iş cinayetleri ülkesi olmaya devam edeceğini ifade etti. (Ankara/EVRENSEL)

 

ÖNCEKİ HABER

Güney Afrika'da Ömer el Beşir krizi

SONRAKİ HABER

17-25 Aralık savcı ve hakimleri yargıtayda yargılanacak

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa