12 Haziran 2015 00:57

Renault işçisinin yolundan gidilmeli

Paylaş

Arzu ERKAN 
Hasret Gültekin KOZAN
Kocaeli

Ford Otosan işçilerinin direnişi bitirerek, fabrikaya girip üretime başlamalarının hemen ardından fabrika yönetimi geçtiğimiz pazartesi günü 70 kadar işçiyi idari izine çıkardı, bu işçiler içerisinde fesih bildirimi eline ulaşan işçiler de var. Ford Otosan işçileri ise idari izne çıkartılan işçilerin sonrasında işten çıkartılacağını, bu yaşananların bir ‘toplu kıyım’ hazırlığı olduğunu düşünüyor. Av. Dr. Murat Özveri ile Ford’da yaşanan bu son gelişmeleri, fabrika yönetiminin işçilere disiplin kurulunda savunma almak amaçlı sorduğu 11 maddelik ‘polisiye’ sorguyu ve bundan sonrasını konuştuk. 

Bütün bunlar ne anlama geliyor, Ford Otosan yönetimi ne yapmak istiyor?
İşveren, işçilerin savunmasını aldığı sorularla, kendi kafasına göre ‘yasa dışı, kanunsuz grev’ saptaması yapıyor, bu saptamayı da işçilere doğrulatmaya çalışıyor. Kendi içerisinde işçiye yasa dışı greve katıldığını zorlamaya dönük sorular zinciri var karşımızda. Yasa dışı grevin işçiye kabul ettirilmesinin sonucu ise tazminatsız ya da bildirimsiz fesih hakkının kullanılması olacaktır. İşveren böyle bir şey sorabilir ama bir işçinin kendi aleyhine hukuki sonuçlar doğuracak bir ifade vermeye zorlanması ve bunun işveren otoritesi altında gerçekleşmesi savunma almak anlamına gelmez, teknik anlamda savunma anlamına gelmez. Böyle bir savunma alınamaz, alınsa dahi bana göre hukuken bir geçerliliği yok. Çünkü ortada ‘yasa dışı grev’ söz konusu değil. İşveren uygun çalışma koşullarını sağlayamadığı için, işçinin çalışamama durumu var. İşveren bu durumu işçiye ‘yasa dışı grev’ olarak teyit ettirmeye çalışıyor. İşverenin uygun iş koşullarını yaratmamadaki direngen ve hukuka aykırı tavırları üzerinden bir adalet tecelli edecekse, o soruların bir öneminin kalmaması gerektiğini düşünüyorum.

Peki, işçinin bu noktadaki tutumu ne olmalı? Bu savunmaya karşı nasıl bir tavır alınmalı?
İşçi öncelikle paniklememeli, çünkü yaptıkları yasa dışı bir grev değil. Tam tersine işveren burada sorumlu, işçi işe gelmiş işveren işçinin çalışması için uygun koşulları yaratmamış. Ben işçi olsam orada söyleyeceğim, ‘Ben işe geldim, siz çalıştırmadınız’ cevabı olacaktır. Peki, işçi ne istedi diye soracak olursak, işçi sendika seçme özgürlüğüne müdahale edilmemesini istedi, şu anda işyerinde işverenden ve devletten bağımsız olmayan bir sendikanın yapmış olduğu toplusözleşmenin hukuken toplusözleşme olmadığını dile getirdi ve işverenin buyurgan dilinden vazgeçmesini istedi, kişilik haklarına saygı duyulmasını istedi. Bunların sağlanmadığı için işçiler, işverenin iş vermesini orada beklediler. 

İdari izne gönderilen ve eline fesih bildirimi ulaşan işçiler var. Fesih bildiriminde, işçinin reddettiği, Türk Metal ve MESS arasında imzalanan toplu iş sözleşmesine atıflar var. Bunu nasıl değerlendirirsiniz?
İşçiler dava açarlarsa tartışılacak konular bunlar. Yürürlükte olan toplu iş sözleşmesine atıf, o sendikanın üyesi olan ve toplusözleşmeden yararlanan işçileri bağlar. Sendikadan istifa etmiş bir işçinin toplusözleşmeden yararlanması söz konusu değildir. Ama bunlar teknik detaylar diye düşünüyorum. İşveren kendine göre haklı sebep formülasyonu yapıyor, bunu ilk kez yapmıyor. Bu işyerinde onlarca, yüzlerce fesih yargısal denetimden geçmiştir, ne olacağını şimdiden söylemek doğru olmaz ama göreceğiz. 

Ne yapması lazım Ford Otosan işçisinin? Görünen o ki 70 kadar işçiye fesih bildirimleri gelecek, işçilerin işaret ettiği bir toplu kıyım gerçekleşeceğe benziyor, buna karşı ne yapılmalı?
Yapabiliyorlarsa Renault işçisinin yaptığını yapsın, kendi birliği çerçevesinde arkadaşlarının kurban edilmesine izin vermesin. İşverenin ‘intikamcı’ bir yaklaşımla, yönetim haklarını çiğneyerek bir takım sendikaları kendine göre ‘kavgacı, mücadeleci’ öbürünü ‘uzlaşmacı’ yaparak ve bunun üzerinden iş barışı tarifleyerek bir tutum sergilemesi, ki bu açıkça teslimiyettir bana göre. İşçi, bütün bunlara karşı barışçıl ve demokratik haklarını sürdürecektir. Bunların yanında yargı yolundaki haklarını kullanacaktır. Yargı ileriye gitmedi, belki de daha geriye gitti ama işçilerin haklarının alınması noktasında yargısal süreçler açık ama uzun ve sancılı süreç.

ÖNCEKİ HABER

Türk Traktör’de kıyım sürecek mi?

SONRAKİ HABER

Özgecan davası 9 Eylül'e ertelendi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...