10 Haziran 2015 14:21

Cumhur DAŞ

Diyarbakır'da 9 Haziran günü başlayan gerginlik devam ediyor. ‘Yaşasın Hizbullah’ diye bağıran eli silahlı gruplar çeşitli mahallelerde saldırılarını sürdürüyor. Diyarbakır Valiliği olaylara karışan 17 kişinin gözaltına alındığını duyursa da olayların önünün alınabildiğini söylemek mümkün değil. Şu an için Diyarbakır’da yaşananların kanlı bir çatışmaya dönmemesinin tek sigortası halkın sağduyulu yaklaşımı. 

9 Haziran günü Şehitlik Mahallesinde başlayan olayların ardından kentte yoğun bir polis ablukası var. Sabaha kadar polis helikopterlerinin sesi Diyarbakır’ın her noktasından duyuldu. Birçok sokakta zırhlı araçlar dolaştığı görüldü ve polisin çeşitli adreslere baskınlar yaptığı bilgisi paylaşıldı. Ancak buna karşın silahlı grupların saldırıları devam etti. Şehitlik Mahallesindeki ölümlerin ve yaralamaların ardından da kimi yurttaşlara yönelik silahlı saldırılar gerçekleşti. Bazı evlerin kapılarına çarpı işareti konuldu ve kapılarının önüne mermi bırakıldı. 

Diyarbakır’daki olayları tetikleyen HÜDA PAR’a yakınlığı ile bilinen Yeni İHYA-DER Başkanı Aytaç Baran’ın öldürülmesi oldu. Çok kısa bir süre içinde Baran’ı vuranların YDG-H üyeleri olduğu propagandası çeşitli kanallarca pompalandı. Ve Şehitlik Mahallesine yönelik saldırı oldu. Olaya ilişkin görüştüğümüz görgü tanıkları, Şehitlik Mahallesindeki Yeni İHYA-DER binası önünde toplanan gruba polisin gözü önünde silah dağıtıldığını, grubun ‘Hepinizi öldüreceğiz’, ‘intikam, ‘Bijî Hizbullah’ şeklinde bağırdığını ifade ettiler. İlerleyen saatlerde YDG-H olayın kendileriyle ilgisi olmadığını duyurdu. Yandaş basın da hızlıca olayın sorumlusunun PKK olduğunu söyledi. Ancak tüm bu yaşananlara bakınca sokaktaki bir Diyarbakırlının da bölge de görev yapan gazetecilerin de ortak kanısı; derin bir provokasyon yaşandığı yönünde. Bugüne kadar Diyarbakır’da çok ölüm yaşandı. Bir ölümün nasıl gerçekleştiği, neyi hedeflediği, hangi sonuçlar doğurduğu Diyarbakırlıların ilk sorduğu sorular oluyor. Seçim sonuçlarıyla barışın sağlanabilmesi konusunda büyük bir heyecan yaşayan Diyarbakırlılar yukarıdaki sorulara cevap verirken Baran’ın öldürülmesini karanlık bir olay olarak değerlendiriyor ve kontra güçleri işaret ediyor. HDP’nin seçim zaferini hazmedemeyenlerin, ‘Halk kaosu seçti’, ‘MİT ve TSK elimizde’, ‘Çözüm sürecinin ruhuna Fatiha’ şeklinde açıklama yapanların, neyi işaret ettiği de kısa sürede açığa çıkmış oldu. 

Şunu da belirtelim; 9 Haziran günü olanları 5 Haziran’daki HDP mitinginde patlayan bombalardan ayrı düşünemeyiz. Ancak bombaları patlatanlar nasıl halkın tutumuyla amaçlarına ulaşamadıysa, 9 Haziran provokasyonuna da halkın aynı cevabı verdiğini gördük. Olay tazeyken, herkes bir birine sakin olma çağrısı yapıyordu. Kadınlar, gençleri eve gitmeleri için yönlendiriyordu. Bugüne kadar birçok kanlı olaya imza atan kontra güçlerin Diyarbakır’da yahut başka bir yerde kanlı bir çatışma başlatabilecek yeni bir oyun tezgahlamayacağının garantisi yok. Ancak bölgede halkın yıllar içinde edinmiş olduğu deneyim ve güçlü bir barış isteği var. Diyarbakır’da halk sağduyusunu koruyor. Ancak bir an önce eli silahlı grupların durdurulması ve bu provokasyonun sorumlularının yakalanmasını bekliyor.

Evrensel'i Takip Et