09 Ağustos 2011 11:04

Yüzde 90 korku, yüzde 100 sansür!

“Türkiye Basınında Sansür ve Otosansür 2011” araştırmasının sonuçları her yıl basında sansürün kaldırılışını kutlayan Türkiye’de, gazeteciliğin nasıl sorunlarla karşı karşıya kaldığını bir kez daha gösteriyor. Toplumun genelinde olduğu gibi gazeteciler arasında da tam bir korku hali yaşanıyor. Çeşit

Yüzde 90 korku, yüzde 100 sansür!
Paylaş
Nurettin Öztatar

Arsan , Hürriyet, Milliyet, Radikal, Yeni Şafak, Zaman, Birgün, Habertürk, Evrensel, Star, Sabah, Günlük, Hürriyet Daily News, Akşam, Vatan, Cumhuriyet, Sözcü, Taraf gazeteleri ile Hayat Televizyonu, CNNTürk, NTV ve TV8 kanallarından 67 gazetecinin katıldığı anketin sonuçlarının halkın ihtiyacı olan enformasyona ulaşmasının ne kadar zor olduğunu gösterdiğini belirtiyor.

EN ÖNEMLİ SORUNLAR

Ankette sorulan sorulara ve yanıtlarına gelince. Basında sansür/otosansürün yaygın olduğu fikrine karşı çıkan tek bir gazeteci bileyok. Yani yüzde 100 oranında basında sansür-otosansür olduğunu düşünüyor gazeteciler.
Türkiye’de gazeteciliğin karşı karşıya kaldığı düşünülen en önemli sorunların neler olduğu sorusuna verilen yanıtlar da, haber içeriklerine müdahale ve sansürü başta gelen sorun olarak saymış.

Gazetecilerin yüzde 84.5’i ‘hükümetin haber içeriklerine baskısı/sansür’ seçeneğine ‘çok önemli’, yüzde 12.1’i de ‘önemli’ yanıtını vermiş. Gazetecilerin haber içeriklerine otosansür uygulamasını ise gazetecilerin yüzde 77’sı ‘çok önemli’, yüzde 22.4’ü ‘önemli’ bulmuş. Ankete katılan gazeteciler ‘medya sahiplerinin haber içeriklerine müdahalesini’ yüzde 75 oranında ‘çok’ önemli bulmuş.

Ankete katılan gazetecilerin en önemli gördüğü sorunlar arasında, gazeteciliğe güvenin azalması, haber içeriklerinin sansasyonelleşmesi, kaliteli gazeteci sayısının azalması, doğru haber içeriğini azalması ve partizanlık gibi sorunlar da yer alıyor.

HABER İÇERİKLERİNİ KİM BELİRLİYOR?

Haber içeriklerine etki eden aktörlere ilişkin soruya verilen yanıtlarda da yüzde 81 oranla hükümet ‘çok önemli’ kategorisinde değerlendiriliyor. Bu da AKP Hükümeti’ni son yıllarda propagandasını yaptığı demokrasinin ve basın özgürlüğünün gerçek yaşamda hiçbir karşılığı olmadığını gösteriyor. Gazetecilerin yüzde 15.5’i de hükümetin bu alandaki etkisini ‘önemli’ buluyor. Böylece hükümetin etkili olduğunu düşünenlerin oranı toplamda 96.5’i buluyor. Son yıllarda etkisi azalmakla birlikte orduyu haber içeriklerine müdahale açısından ‘önemli’ ve ‘çok önemli’ bulanların oranı ise yüzde 57.2. Ordunun etkisinin azalmasıyla ters orantılı olarak polisin etkisinin arttığı görülüyor. Ankete katılan gazetecilerin yüzde 73,7’si polisin etkisini ‘önemli’ ya da ‘çok önemli’ buluyor.

Aynı soruya verilen yanıtlarda haber içeriklerine müdahalede yeni bir aktörün daha devreye girdiği görülüyor. Dini cemaatlerin haber içeriklerine müdahale eden aktörlerden olduğu, ankete katılan gazetecilerin yüzde 83.9’unun görüşü.

POLİTİK BASKILAR SANSÜRÜ TETİKLİYOR

Bir başka soruya verilen yanıtta ise gazetecilerin kamunun ihtiyacı olan, önemli olayları/durumları habere dönüştür(e)mediklerini gösteriyor. “Habercilik pratiğinde kamu yararı içeren bazı önemli olayları habere dönüştürmekten vazgeçiyor musunuz” sorusunu yanıtlayan 58 gazetecinin 53’ü (yüzde 91.4) ‘evet’ yanıtını vermiş. Bu da otosansürün ne kadar yaygın olduğunu gösteren sonuçlardan biri. Ankete katılan gazetecilerin yüzde 96.2’si  bunun nedeninin ‘iç politik baskılar’ olarak görüyor. Yüzde 92.4’le medya sahibinin finansal çıkarları, yüzde 73.1 ile reklam verenlerin baskısı otosansürün diğer nedenleri olarak sıralanıyor. Gazetecilerin yüzde 84.6’sı ise buna gerekçe olarak ‘haberin yayımlanmayacağını bilmesi’ni gösteriyor. Otosansürün ne kadar içselleştirildiğini gösteren bu yanıt gazeteciliğin geleceğini de tehdit ediyor.

DAVALAR VE DAVA KORKUSU!

Yaptıkları haberlerle ilgili soruşturma geçirip geçirmediği sorulan gazetecilerin yüzde 46.6’sı yaptıkları haberlerden dolayı soruşturma geçirdiklerini söylüyor. Bu soruyu yanıtlayan 58 gazeteciden 9’una ceza davası açılmış, 3 gazeteci hüküm giymiş, 9 gazeteciye tazminat davası açılmış.

Bu durumla bağlantılı olarak sorulan “dava açılmasından ve hapse girmekten korkuyor musunuz” sorusuna yüzde 64.9 oranında ‘evet’ yanıtı verilmiş. Yüzde 17.5 ‘hayır’ derken yüzde 17,5 ‘kararsız’ kalmış.

Ankette sorulan sorulara verilen yanıtların tümünün gösterdiği bir başka veri daha var. Yine ankette “Bugün Türkiye’de 68 gazeteci yaptıkları haberler nedeniyle hapis cezası aldı ve yüzlerce gazeteci hakkında davalar sürüyor. Bu durumun diğer gazeteciler üzerinde bir baskı ve korku oluşturduğu fikrine katılıyor musunuz?​” sorusunu gazetecilerin yüzde 90.9’u ‘kesinlikle katıldığını’ ya da ‘katıldığını’ belirterek yanıtlamış.

ÖRGÜTSÜZLÜĞÜN ETKİSİ

Bu korkunun oluşmasına etki eden unsurlardan biri de gazetecilerin örgütsüzlüğü. Gazetecilerin yüzde 90’dan fazlası sendikasız ve güvencesiz çalışıyor olmalarının haber içeriklerini olumsuz etkilediğini düşünüyor. Ankete katılan gazetecilerin yüzde 78.2’sinin sendika üyesi olmaması da çıkan sonuçlardan biri. (İstanbul/EVRENSEL)


HANGİ HABERLER SANSÜRLENİYOR?

Peki, basında en çok hangi haberler sansürleniyor ya da otosansüre uğruyor? Gazetecilerin yüzde 81.8’i Hükümetin yanlış işleri, belediye ve bürokraside yolsuzluğa ilişkin haberlerin sansürlendiğini düşünüyor. Kürt meselesine ilişkin haberler de sansürden nasibini alıyor. Ankete katılanların 35 gazeteci (yüzde 64.8)  bu tür haberlerin sansürlendiğini düşünüyor. Yüzde 67.9 oranında sansürlenen haber türleri arasına devlete karşı işlenen suçlara ilişkin açılan davalar da giriyor. Bu soruya verilen yanıtlar arasından da en dikkat çekici olan dini cemaatlerle ilgili haberlere gazetecilerin yaklaşımı. Ankete katılan gazetecilerin yüzde 88.8’i dini cemaatlerin devlet içindeki kadrolaşmasına ilişkin haberlerin sansürlendiği görüşünde. Bu soruya olumsuz yanıt veren tek bir gazeteci bile yok.

Sansürlenen haberler arasında sivil toplum örgütleri ve dini cemaatlerin, büyük şirketlerin/reklam verenlerin yanlış işleri de yer alıyor. Gazetecilerin yüzde 92.7’si medya patronlarının iktidar ve muhalefetle olan kirli ilişkilerinin de gazetelerde yer bulamadığını söylüyor.

ÖNCEKİ HABER

İşçiler tek yumruk olunca...

SONRAKİ HABER

Piyasalarda kabus bitmiyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...