Hemşiresini öldüren sağlık sistemi

Çalıştığı hastanenin göğüs hastalıkları biriminde yer olmadığı için 3 gün boyunca acil serviste tedavi edilmeye çalışılan zatürre hastası Meliha Hemşire kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi.

SES İzmir Şubesi de hastanelerde kâr getirmeyen birimlerin kapatılarak ölümlere davetiye çıkarıldığını dile getirdi. 

Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi Çocuk Polikliniğinde hemşire olarak çalışan Meliha Kulalı, zatürre nedeniyle çalıştığı hastaneye başvurdu.  Meliha Kulalı, hastanenin göğüs hastalıkları bölümünde yer olmadığı için 3 gün boyunca acil serviste bekledi. Üç gün boyunca acil serviste tedavi gören Meliha Hemşire, üçüncü günün sonunda durumunun daha da kötüye gitmesi üzerine Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevk edildi. Ancak Meliha Hemşire sevk edildiğinin ertesi günü, geçtiğimiz pazar günü, yaşamını yitirdi. 

Meliha Hemşire’nin çalıştığı Dokuz Eylül Hastanesinin Göğüs Hastalıkları Servisi önce hemşire eksikliği sebebiyle 43 yataktan 36 yatağa, 1 haziran tarihinde ise asistan yetersizliği nedeniyle 15 yatağa kadar düşürülmüş. 

‘SADECE HASTALAR MAĞDUR DEĞİL’

Meliha Kulalı’nın ölümü nedeniyle SES İzmir Şubesi de bir basın toplantısı düzenledi. SES DEÜ İşyeri Temsilcisi Günseli Uğur , birçok hastanede tedavisi uzun süren kronik hastalara bakılan kliniklerin yeteri kadar gelir getirmediği gerekçesiyle hastane yönetimleri tarafından yatak sayıları düşürüldüğü veya kapatıldığını söyledi. Uğur, “Yaşanan süreç sağlık sisteminin özellikle de üniversite hastanelerine getirdiği dayatmalarının sonucudur. Hemşire ve asistan eksikliği nedeniyle oluşan sorunların yatak kapatılarak çözülmesi hizmet alan her vatandaşı mağdur ettiği gibi bu kez aynı hizmete ihtiyacı olan bir hemşire arkadaşımızın kendi kurumunda tedavi görmesine engel olmuştur” diye konuştu. 

‘HEMŞİRELER KENDİNİ DEĞERSİZ HİSSEDİYOR’

Hemşirelerin uzun ve yorucu çalışma koşullarına bağlı olarak yaşadıkları sorunları da aktaran  Uğur şunları söyledi: “Böylece hemşire eksikliği giderek büyümekte, hem nöbet sayısının hem de hemşire başına düşen hasta sayısının artmasıyla yorgunluğu tükenmişlik düzeyine varan hemşireler giderek daha mutsuz, umutsuz, motivasyonsuz çalışmakta ve kendini değersiz hissetmektedir. Ayrıca daha önce de sağlık çalışanları tarafından defalarca talep edildiği ve hastane yönetimi tarafından söz verildiği halde hastane personelinin polikliniklerde muayene ve tetkik randevu almasında kolaylık sağlanmasına yönelik uygulamalar hayata geçmemiştir. Bu nedenle hastalık sürecinde zorluklarla karşılaşan hastane çalışanları kendilerini değersiz hissetmektedir; kurum aidiyetini/kuruma güvenini kaybetmiştir. Gelinen tükenmişlik ve güvensizlik düzeyi iş barışını da olumsuz etkilemektedir.”

‘SEBEBİ; SAĞLIĞIN TİCARİLEŞMESİ’

Meliha hemşirenin ölmesinin hemşireler tarafından tepkiyle karşılandığını da ekleyen Uğur, “Sağlığın korunmasının, sağlık ve sosyal hizmetlerinin yürütülmesinin en önemli unsuru sağlık ve sosyal hizmet emekçileridir. Sağlık ve sosyal hizmetlerinin ticarileşmesi ve sağlık sisteminin bu dönüşüme paralel olarak yapılandırılması nedeniyle sağlık ve sosyal emekçileri önemli sorunlar yaşamaktadır. Bu sorunlar AKP iktidarı ile birlikte artmış ve artık dayanılamayacak bir noktaya gelmiştir” diye konuştu. 

‘PERSONEL EKSİKLİĞİ GİDERİLMELİ’

Çözüm olarak özelleştirme politikalarına son verilmesi gerektiğini vurgulayan Uğur, başta hemşire yetersizliği olmak üzere sağlık personeli eksikliğinin giderilmesini ve insanca çalışma koşulları sağlanmasını istedi. 

‘HİZMET ANLAYIŞI ÖN PLANA ÇIKMALI’

Halkın sağlığının hiçe sayıldığını dile getiren SES İzmir Şube Başkanı Rukiye Çakır, “Hastanelerde kâr getiren değil, ihtiyaç olan birimler açılmalıdır. Göğüs hastalıklarının, dahiliye gibi birimlerin kapatılması tam da bu anlayışın sonucudur. Kâr anlayışının ortadan kaldırılması, hizmet anlayışının ön plana çıkarılarak ihtiyaçlara göre düzenleme yapılmasını ve idarecilerin de bu yönde düzenleme yapılmasını istiyoruz” diye konuştu. (İzmir/EVRENSEL)