04 Haziran 2015 00:59

İkitelli OSB ve Güneşli Sanayi'de seçim: İşçi AKP'ye tepkili, muhalefete güvensiz

7 Haziran’a günler kala seçim ve sonuçları üzerine yürütülen tartışmalar da derinleşiyor. Sık sık anketler açıklanıyor, hangi partinin ne oy alacağı, kimin düşüp kimin çıktığına dair derin tartışmalar sürdürülüyor. (FOTOĞRAF: 1 Mayıs’ta iş bırakan nakış işçileri, şimdi kazanımlarını güçlendirmek için sendikalışmayı tartışıyor. )

Paylaş

Sinan CEVİZ
İstanbul

7 Haziran’a günler kala seçim ve sonuçları üzerine yürütülen tartışmalar da derinleşiyor. Sık sık anketler açıklanıyor, hangi partinin ne oy alacağı, kimin düşüp kimin çıktığına dair derin tartışmalar sürdürülüyor.

İşçiler de bu tartışmaları yemek ve çay molalarında işçi kahvelerinde sürdürüyor. İkitelli ve Güneşli havzasında da işçilerin en çok konuştuğu konu seçimler... “Ne olacak, bu kez işçinin yüzü gülecek mi? Asgari ücret artacak mı? Kim verdiği sözün arkasında durur, kim hırsız kim çalmaz? Kim böler? Barış olur mu?”

HDP ÇOK KONUŞULUYOR AMA...

Güneşli ve İkitelli OSB’deki bu tartışmalarda ise HDP’nin diğer partilere göre popülerliğinin daha çok olduğu görünüyor. İşçiler içerisinde en çok konuşulan parti HDP. HDP’nin oyunu kısmen arttıracağını söylemek mümkün ama beklentileri karşılayacak düzeyde olacağını söylemek ise çok gerçekçi değil. Çalışma koşullarının ağırlığı, ücretlerin düşük olması ve yaşam koşullarının giderek daha da kötüleşmesi nedeni ile işçiler mevcut durumun değişmesini istiyor. Yine azımsanmayacak bir işçi topluluğu HDP’nin barajı aşmasını da istiyor ama iş oy vermeye gelince birçoğunun tercihi yine ne yazık ki geleneksel partilere yöneliyor. Örneğin AKP’ye oy vermiş birçok işçiden bu dönem oy vermeyi düşünmediğini duymak mümkün. “Peki, bu kez kim?” sorusuna yanıt ise Saadet, MHP gibi partiler oluyor. Elbette ki HDP’den yana tercihini yapan da önemli bir kesim var. Dolayısıyla bu seçimlerde bu sanayi havzasında Saadet Partisi’nin, MHP ve HDP’nin oylarını artıracağını söyleyebiliriz.

MUHALEFETE İNANMIYORLAR

Tercih değişikliklerinde en önemli kıstaslardan biri inanırlık gibi duruyor. İşçiler muhalefet partilerinin vaatlerinin çok gerçekleşebilir olacağını düşünmüyor. Asgari ücretin arttırılması ve daha iyi bir yaşama dair vaatlerin çok gerçekçi olmadığı kanısında işçiler. Bu değerlendirmelerde partilerin kemik tabanına mensup işçileri kastetmiyoruz. Elbette ki HDP’li işçi HDP’nin, CHP’li işçi CHP’nin vaatlerini gerçekleştireceğini düşünüyor. Ya da diğer partilerin kemik seçmeni de kendi partileri için bunu düşünüyor.

YARIŞARAK YEMEK YİYORLAR

Güneşli’de tekstil fabrikalarının bulunduğu bir sokak var. Burada değişik fabrikalarda binlerce işçi yan yana kurulu fabrikalarda çalışıyorlar. Bazı fabrikaların yemekhaneleri ise üretim binasının dışında yer alıyor. Yemek saati geldiğinde sokakta şu tablo ile karşılaşırsınız: İşçiler koşarak fabrika kapısından çıkar ve hızla yemekhaneye gitmeye çalışırlar. Herkes aynı tezgahta çalıştığı arkadaşının önüne geçmeye çalışır. Çünkü yemek molası kısıtlıdır ve sigara içmeye ya da dışarıda biraz hava almaya ihtiyaç vardır. Eğer yemek sırasına erken girilirse bunlara vakit kalır. Sıranın dışına düşerseniz bunlara vakit kalmaz. “Bu insanlık dışı durum, seçimlerden sonra değişir mi?” sorusuna “değişir” diyen işçi görmek mümkün değil gibi.

KÖTÜ GİDİŞİ KİM DEĞİŞTİRECEK?

Diğer yandan da yaşam koşullarının artık katlanamaz hale gelmiş olmasından dolayı ise işçilerin bir değişim arayışı içerisinde olduğu da bir diğer gerçek.

Birçok analiz yapılabilir tabii bu tablo üzerine. Ancak şunu belirtmek gerekir ki, bu eğilimlerin tümünü seçim anketlerinden izlemek çok olanaklı değil. Son olarak bu analiz kısmını bir kenara bırakıp, bölgede işçilerin değişim arayışı ile ilgili gelişmeleri aktaralım. Hangi partiye oy verirse versin durumun değişmeyeceğini düşünen işçiler alttan alta yaşam koşullarını kendilerinin nasıl değiştirebileceğini de tartışıyor. Arkadaşımız Ümit Kartal’ın Bağcılar’da deri işçileri ile yaptığı haberde bir işçinin “Asgari ücret 1500 lira diyorlar ama olmaz, devlet verse de patronlar vermez. Renault işçileri gibi haklarımızı ancak biz alırız” sözleri, işçiler içerisinde henüz cılız da olsa mücadele eğiliminin güçlendiğini gösteriyor. Özellikle bölgede iki sektör işçilerinin eğilimi bu anlamda belirgin bir noktada... İnşaat ve tekstil işçileri seçimleri tartışırken bir yandan da örgütlenme, sendikalaşma, birlik olmayı tartışıyor. İnşaat işçileri bir koldan birlik olmayı tartışırken bir yandan da nakış işçileri bölgede iki yıl önce gerçekleştirdikleri grevin değerlendirmesini yapıp ve temsilcilerini yenileyerek sendikalaşmayı tartışıyor.
Bu yönelim işçilerin seçimlerde daha çok kendi temsilcilerinin etrafında birleşme ve kendi temsilcilerini çıkarma fikrini de güçlendirecektir.

ÖNCEKİ HABER

‘Kobanê düştü düşecek’ lafı soğuttu

SONRAKİ HABER

Kayıp milletvekili adayı yaralı ve kelepçeli halde bulundu

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...