01 Haziran 2015 11:50

Akademisyenlerden Erdoğan'a karşı 'ortak tavır' çağrısı

Paylaş

Muhalefet partilerine karşı seçim kampanyası yürüten Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 7 Haziran seçimlerine gölge düşürdüğünü belirten akademisyenler, Anayasal kurumlara, siyasi partilere ve basın meslek örgütlerine, Erdoğan'ın seçim kampanyası dışında kalması için ortak tavır alamaya çağırdı. 

Aralarında Prof. Dr. Büşra Ersanlı, Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan, Prof. Dr. Turgut Tarhanlı ve Prof. Dr. Baskın Oran'ın bulunduğu 73 akademisyen, Pazar günü gerçekleştirilecek olan genel seçimlere ilişkin yazılı açıklama yaptı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın seçimlere gölge düşürdüğü belirtilen açıklamada, "Anayasanın amir hükmü gereği tarafsız olması gereken Cumhurbaşkanının son haftalarda muhalefet partileri aleyhinde bir seçim kampanyası başlatması ve seçim güvenliğini tehdit eden şiddet eylemlerine karşı hükümetin etkili önlemler almaması, bu konuda kamuoyunda olumsuz bir kanaatin yerleşmesine neden olmuştur" denildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tutum ve davranışlarının serbest ve adil seçim ilkelerini ihlal ettiği, AKP hükümetinin ise seçim güvenliğini sağlamak noktasında üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmediğine vurgu yapılan açıklamada, "Bu ihlal ve sorumsuzluğun, yüzyılı aşkın süredir bu topraklarda yeşertmeye çalıştığımız çoğulcu-özgürlükçü demokrasiye onarılmaz bir zarar vereceğinden derin bir endişe duyuyoruz" ifadeleri kullanıldı. 

İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ DEĞİL, TARAFSIZLIK SORUNU

Açıklamada, Erdoğan'ın konuşmalarının içeriğinin seçim konuşması olduğu, eleştirilerinin ise yalnızca muhalefet partilerine yönelik olduğuna dikkat çekilerek, "İfade özgürlüğü değil, tarafsızlık sorunu. Cumhurbaşkanı'nın toplu açılış yapma, halka hitap etme ve ifade özgürlüğünü kullanmasının önünde herhangi bir sınır bulunmadığı ne kadar açık ise; bu ve benzeri toplantılardaki konuşmalarında tarafsız olması gereği de o derece açık ve tartışma dışıdır" denildi. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın seçim süreci boyunca yaptığı ihlallerin 14 başlıkta toplandığı açıklamada, ihlaller şu şekilde tanımlanıyor: 

* Konuşmaların içeriği: Cumhurbaşkanı'nın açılışlar vesilesiyle yaptığı konuşmalar, içerik olarak seçim konuşması olup, seçimlerin sonucuna etki etmektedir. Kaldı ki, kendisinin iradesi de bu yöndedir.

* Eleştirilerin hedefi: YSK'nın konuya ilişkin kararına karşı oy yazısı kaleme alan iki üyenin ifade ettiği üzere, Cumhurbaşkanı, "bazı siyasi parti ve kişileri doğrudan hedef alan söylem ve eleştirilerde bulunmaktadır." Gerçekten de, eleştirileri yalnızca muhalefet partilerine yöneliktir.

* İfade özgürlüğü değil, tarafsızlık sorunu: Cumhurbaşkanı'nın toplu açılış yapma, halka hitap etme ve ifade özgürlüğünü kullanmasının önünde herhangi bir sınır bulunmadığı ne kadar açık ise; bu ve benzeri toplantılardaki konuşmalarında tarafsız olması gereği de o derece açık ve tartışma dışıdır.

* "Milletin tarafı" olma iddiası: "Tarafsız olmayacağımı, farklı bir Cumhurbaşkanı olacağımı seçim öncesinde de zaten söylemiştim" diyen Cumhurbaşkanı, Anayasa md. 103 gereği, "üzerime aldığım görevi tarafsızlıkla yerine getirmek için bütün gücümle çalışacağıma Büyük Türk Milleti ve tarih huzurunda, namusum ve şerefim üzerine ant içerim" diyerek göreve başlıyor. Tarafsızlık, Anayasanın amir hükmü olmanın ötesinde, aynı zamanda bir namus ve şeref ölçütü olarak düzenleniyor.

* Seçim sonuçlarını etkileme: Cumhurbaşkanının muhalefet partilerini eleştirmek üzere bir seçim kampanyası başlatması, anayasal yetkilerin aşılmasının çok ötesine geçmiş olup, seçimlere gölge düşürmektedir.

* Başkanlık rejimi için oy istemi: Cumhurbaşkanı, "Başkanlık için 400 milletvekili verin" diyerek oy istemekte, ancak parti ismi zikretmediğini savunmaktadır. Oysa, AK Parti dışında hiçbir partinin seçim beyannamesinde başkanlık rejimi taahhüdü veya hedefi yer almamaktadır.

* Devlet olanaklarını kullanma: Üstelik Cumhurbaşkanı, eski partisi lehine ve diğer partiler aleyhine bu seçim propagandasını, devlet olanaklarını ve görevlilerini kullanarak yapmaktadır. Bu durum, yalnızca tarafsızlık üzerine içilen andın bozulması değil, aynı zamanda hukuksal ve etik ilkelerin de ihlali demektir.

* Uluslararası yükümlülükler: Cumhurbaşkanı'nın seçimlerde partiler ve adaylar arasındaki eşit yarışmayı bozucu propaganda çalışmaları, başta "serbest seçimler" için asgari koşullar koyan İHAS (Ek protokol 1, md.3) gelmek üzere, Türkiye'nin taraf olduğu birçok uluslararası sözleşmeye ve üyesi bulunduğu uluslararası örgüt kurallarına açıkça aykırıdır.

* Anayasanın bağlayıcılığı ve üstünlüğü: Anayasa hükümleri, devletin bütün organlarını bağlayan temel hukuk kurallarıdır (md.11). Cumhurbaşkanı bu hükmü sürekli ihlâl ediyor.

* Dini politikaya alet etme: Anayasaya göre, "kimse, kişisel çıkar yahut nüfuz sağlama amacıyla her ne suretle olursa olsun, dini veya din duygularını yahut dince kutsal sayılan şeyleri istismar edemez ve kötüye kullanamaz" (md. 24/son). Cumhurbaşkanı ise, Sünni-Alevi farklılaşması ve imam-hatip okulları gibi dini konularda muhalefet partilerini eleştirmeyi propaganda çalışmalarının odağına yerleştirmiş bulunuyor.

* Seçme / seçilme hakkı ve seçim güvenliği: Serbest oy, seçimlerin temel ilkesidir (AY md.67). Cumhurbaşkanı'nın seçimlere yönelik sürekli konuşmaları, bu ilkeyi ihlâl edici etkiler yaratıyor. Propaganda konuşmalarının birçok TV kanalında canlı yayını, seçimlerde halkın iradesinin özgürce oluşmasını engellemektedir.

* "Gözetme" yetkisinden vesayete geçiş: Cumhurbaşkanı, "Anayasanın uygulanmasını, Devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını gözetir" (AY md.104). Gözetme yetkisi bir yana, Devlet güçleri bunları bozma yönünde seferber edilmiş bulunuyor. Bu açıdan gözetme yetkisi, giderek vesayet yetkisine dönüşmektedir.

* Erkler ayrılığı ve yargı bağımsızlığı: Anayasaya göre, hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz (md.138). Cumhurbaşkanı ise, açıkça talimat veriyor.

* Mali denetim: Sayıştay, merkezi yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin gelir ve giderlerini TBMM adına denetlemek ve sorumluların hesap ve işlemlerini inceleme, denetleme ve hükme bağlamakla görevlidir (md.160). Cumhurbaşkanı, örtülü ödenekle, halkın parasını kendisi için kurmayı amaçladığı düzen için kullanıyor."

Anayasal kurumlara ve basın meslek örgütlerine çağrı 

Açıklamanın devamında Anayasal kurumlara, partilere ve basın meslek örgütlerine ise şu çağrı yapıldı: "Başta AK Parti olmak üzere, seçime katılan bütün partileri, Cumhurbaşkanı'nın seçim kampanyası dışında kalması için ortak tavır almaya, medyayı, Cumhurbaşkanı'nın seçim konuşmalarını yayımlamamaya, başta RTÜK, YSK ve AYM olmak üzere, sorumlu ve yetkili tüm anayasal kurumları, bu adaletsizliğin düzeltilmesi için göreve, hükümeti ise, Devlet olanaklarını Cumhurbaşkanı'nın seçim kampanyasına tahsis etmemeye ve seçim güvenliğini tam bir tarafsızlıkla sağlayıcı önlemler almaya çağırıyoruz."

ÇAĞRI METNİNDE İMZASI BULUNAN AKADEMİSYENLER

Prof. Dr. Nermin Abadan, Prof. Dr. İbrahim KABOĞLU , Prof. Dr. Oktay Uygun, Prof. Dr. Bertil Emrah Oder, Prof. Dr. Sultan Üzeltürk , Prof. Dr. Ersin Kalaycıoğlu, Prof. Dr. Fazıl Sağlam, Prof. Dr. Sevtap Yokuş, Doç. Dr. Ayşen Candaş, Prof. Dr. Meltem Dikmen Caniklioğlu, Prof. Dr. Korkut Kanadoğlu, Prof. Dr. Selin Esen, Prof. Dr. Rona Serozan, Prof. Dr. Mustafa Erdoğan, Prof. Dr. Eser Karakaş, Prof. Dr. Erol Katırcıoğlu, Prof. Dr. İştar Gözaydın, Prof. Dr. Cevdet Atay, Prof. Dr. Korkut Boratav, Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, Prof. Dr. Baskın Oran, Prof. Dr. Büşra Ersanlı, Doç. Dr. Cengiz Aktra, Prof. Dr. Günay Göksu Özdoğan, Prof. Dr. Ali Ülkü Azrak, Prof. Dr. Gencer Özcan, Prof. Dr. Nihal İncioğlu, Prof. Dr. Tahsin Yeşildere, Prof. Dr. Yesim M. Atamer, Prof. Dr. Sema Erder, Prof. Dr. Murat Cemal Yalçıntan, Prof. Dr. Melda Tunçay, Prof. Dr. Uğur Ersoy, Prof. Dr. Taner Özbenli, Prof. Dr. Fatma Gök, Prof. Dr. Selçuk Esenbel, Prof. Dr. Ersan Demiralp, Prof. Dr. Güngör Evren, Prof. Dr. Ayla Z. Gürsoy, Prof. Dr. Nurgün Erdin, Prof. Dr. Kadir Erdin, Prof.Dr. Bülent Sankur, Prof. Dr. Yeşim Arat, Prof. Dr. Alpar Sevgen, Prof. Dr. Cevza Sevgen, Prof. Dr. Reşit Canbeyli, Dr. Rıza Türmen, Doç. Dr. Başak Çalı, Doç. Dr. Pınar Uyan, Y. Doç. Dr. Mehmet Karlı, Prof. Dr. Mehmet Zaman Saçlıoğlu, Doç. Dr. Ahmet Ersoy, Doç. Dr. Koray Çalışkan, Doç. Dr. T. Selim Eskiizmirliler, Yrd. Doç. Dr. Sezgi Durgun, Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan, Yrd. Doç. Dr. Başak Uçanok Tan, Dr. Cengiz Arın, Prof. Dr. Fahrettin Yağcı, Prof. Dr. Nuran Yazıcıoğlu, Prof. Dr. Gürel Tüzün, Öğr. Gör. Ayşe Nur Sankur, Prof. Dr. Yüksel Taşkın, Prof. Dr. İlter Turan, Prof. Dr. Osman Doğru, Prof. Dr. Ayhan Kaya, Doç. Dr. Taner Ayanoğlu, Y. Doç. Dr. Bertan Tokuzlu, Öğr. Gör. Emek Toraman Çolgar, Dr. Öget Öktem Tanör, Prof.Dr.Ersin Yurtsever, Y. Doc. Dr. Cüneyt Süzel, Prof. Dr. Turgut Tarhanlı.

ÖNCEKİ HABER

Erdoğan: Terör örgütü olmasa bunlar oy alamaz

SONRAKİ HABER

Kadıköy'deki Berkin Elvan heykeline saldırı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...