01 Haziran 2015 07:50

Lice davası 7-8 Ekim’e ertelendi

Paylaş

Lice katliamı davasının ikinci duruşmasında mahkeme heyeti, mağdur avukatlarının "sanıklar getirilmeden iddianame okunmamalıdır" talebini kabul ederek, duruşmayı 7-8 Ekim tarihine erteledi. Duruşmada, mahkeme başkanının gülümseyerek 7-8 Ekim Kobanê eylemlerini kast edip, "Bakın size özel bir tarih veriyorum" şeklinde konuşması dikkat çekti.

Diyarbakır'ın Lice ilçesinde 1993 yılında 16 kişinin yaşamını yitirmesi ile sonuçlanan katliama ilişkin davanın ikinci duruşması İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Olayın hem mağduru hem de mağdur avukatlarından Yunus Muratakan, sanıkların duruşmaya getirilmemesine tepki göstererek, "Bu sanıklar neden gelmiyor? Ben bu olayın tanığıyım. Getirin yüzleşelim, en azından evimi kimin yaktığını göreyim, komşumu kim öldürdü göreyim" diye konuştu. Mağdur avukatlarından Nergiz Tuğba Aslan da, duruşma salonunda bulunan ve mahkeme heyetinin bulunduğu kürsüde oturan TRT muhabirlerine tepki göstererek, bu durumun kabul edilebilir olmadığını söyledi. Mahkeme heyetinin spikerler tarafından okunacak ve kaydedilecek iddianamenin sanıklara dinletileceğini belirtmesine de karşı çıkan Aslan, "Bu asla kabul edilemez. Bu ilk kez oluyor. İddianame sanıkların yüzüne okunur. Burada insan öldürme suçundan söz ediyoruz. Biz bu yargılamanın gerçek bir yargılama olması konusunda endişe duyuyoruz" dedi. 

MAHKEMEYE GELMEYE PSİKOLOJİSİ UYGUN DEĞİLMİŞ!

Sanık Tunay Yanardağ'ın avukatı Hikmet İşler, "Ben taraf değilim. İşimi yapıyorum" dedi. Bunun üzerine mağdur ailelerin avukatları "Biz taraf mıyız?" diye itiraz edince İşler, "Ekim olaylarında 3 gün insanlar sokağa çıkamadı. Bize Diyarbakır'dan telefon geldi 'sakın gelmeyin' diye. O zaman gittim her yer yakılıp yıkılmıştı. Benim müvekkilimin yargılanması hukuk skandalıdır. Bir yapı tarafından gizli tanık tarafından adı alınıyor, iddianameye adı yazılıyor. Biz buna itiraz ettik. Allahın izni ile bunu çözeceğiz. Müvekkilimin mahkemeye katılmak için psikolojisi uygun değil" dedi. Bunun üzerine mağdur aileleri, "Adam öldürürken psikolojisi bozuk muydu" diye sorarak tepki gösterdi.

'SANIKLAR TUTUKLANMALI'

Bunun üzerine sanıkların avukatları ile mağdur ailelerin avukatları arasında kısa süreli sözlü tartışma çıktı. Mağdur ailelerin avukatlarından Hasan Hüseyin Evin, "Kanser hastalarının cezaevinde tutulduğu bir ülkede insanlık suçu işlemiş birilerinin davaya gelmemesinin kabul edilemez olduğu ortada. Bu sanıklar tutuklanmalı ve yargılama tutuklu halde yapılmalı" dedi. Daha sonra savcı, TRT spikerinin okuduğu iddianamenin kaydedilmesi ve sanıklara dinletilmesi yönünde mütalaa sundu. 

DURUŞMA 7-8 EKİM'E ERTELENDİ

Ardından ise duruşmaya kısa bir ara verildi. Aranın ardından kararını açılayan mahkeme heyeti, avukatların "sanıklar gelmeden iddianame okunmasın" talebini kabul etti. Sanık Eşref Hatipoğlu'nun sonraki duruşmaya getirilmesini isteyen mahkeme heyeti, sanıkların tutuklanma taleplerini reddederek duruşmayı 7-8 Ekim'e erteledi. Duruşma tarihini açıklayan mahkeme başkanının, gülerek 7-8 Ekim Kobanê direnişini kast edip kullandığı, "Bakın size özel bir tarih veriyorum" ifadeleri tepkilere neden oldu. Duruşma salonunda bulunanlar, mahkeme heyeti başkanının kullandığı ifadelerden rahatsızlık duydu.

MAĞDURLAR ADLİYE ÖNÜNDE AÇIKLAMA YAPTI

Duruşma sonrası Lice Adaletini Arıyor Platformu ve mağdur aileler, adliye önünde basın açıklaması yaptı. "Hakikatler araştırılsın failler yargılansın" yazılı pankartın açıldığı açıklamada, ilk olarak HDP İzmir Milletvekili Adayı Ertuğrul Kürkçü konuştu. Kürkçü, davanın tarihi bir dava olduğunu belirterek, Lice Davası'ndaki sonucun tüm faili meçhul cinayet davalarına örnek olacağını söyledi. Kürkçü, davanın hakikatlerle yüzleşme açısından önemli olduğunu söyledi. Kürkçü, son olarak davanın arkasında siyasi bir irade olursa ancak sonuç alınabileceğini vurguladı. Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi ise, hakikati arama taleplerinin devam edeceğini ve davada ilk kez mahkeme heyetinin istedikleri gibi bir karar vererek sanıkların getirilmesi yönünde karar verdiğini vurguladı. 

Barış Meclisi Sözcüsü Hakan Tahmaz da, "Adalet olmadan barış olmaz. Hakikatlerle yüzleşmek için bu dava çok önemli. Bu davanın sonucu tüm davaları bağlayacaktır. Toplum bu davaları yakinen takip etmeli" diye konuştu. (DİHA)

ÖNCEKİ HABER

Sağlıkçılar isyanda: Yaşatanları öldürmeyin!

SONRAKİ HABER

Bodrum'da yüksek kira eylemi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...