31 Mayıs 2015 00:59

Kadınların seçimi eşitlik ve özgürlükten yana

Paylaş

Sema BARBAROS
Elif Ekin SALTIK

7 Haziran seçimlerine sayılı günler kaldı. Geride bıraktığımız aday belirleme tartışmalarında ve seçim beyannamelerinde “kadınlar” en çok tartışılan konulardan biri oldu. 13 yıllık AKP iktidarının en önemli gündem maddelerinden birinin kadınlar olması bunda etkili olduğu kadar, kadınların haklarına dönük saldırılara karşı verdiği mücadele de seçim sürecinde kadınların varlığına ve sözüne daha çok bakılmasını beraberinde getirdi. Partilerin kaç kadın aday gösterdiği, beyannamelerde kadınların nasıl yer aldığı, kadın adayların nasıl belirlendiği, adayların kadınların temsilcisi olup olmadığına dair pek çok tartışma da yapıldı. Peki, seçim süreci boyunca seçim çalışmalarını kadın örgütleri, kadın platformları nasıl değerlendirdi, daha farklı neler yapılabilirdi?  

KADIN HAREKETİNİN BİLGİ VE DENEYİMİNE BAŞVURULMALIYDI

İdil SOYSEÇKİN (Kadın Emeği Ve İstihdamı Girişimi –KEİG Platformu): Feminist örgütlerin ve kadın hareketinin yıllardır verdiği mücadele artık erkek politikada gedikler açmaya başladı. Kadınların sorunlarını görmezden gelen bir duruşun kendilerine kaybettireceğinin farkına varan siyasi partiler, beyannamelerinde kadınlara daha fazla yer vermeye başlamış görünüyor. Ancak, kadınların nasıl konumlandırıldıkları ve sorunlarının ele alınış biçimlerinde ciddi problemler var.
AKP, kadınları birey olarak görmüyor; eril değerlerin baskın olduğu, kadınların denetim altında tutulduğu heteroseksist aile içine sıkıştırıyor. Diğer taraftan, “aile değerleri” temelinde yaşlı ve engelli bireyler pazarlık konusu haline getiriliyor. Toplumsal cinsiyet eşitliğine ise beyannamelerinde hiç yer verilmiyor. MHP, birkaç yerde konudan bahsediyor; ancak toplumsal cinsiyet eşitliğinin tüm beyannamenin içine sinmemiş oluşu, son dönemde kamuoyunda var olan kadın haklarına yönelik hassasiyetlerin kullanıldığı izlenimini doğuruyor. CHP, kadınlardan ve kadın haklarından en fazla bahseden partilerden biri olsa da, toplumsal cinsiyet eşitliğinin beyannamenin ‘ruhuna’ işlediğini söylemek zor. HDP’nin ise, kimi eksikliklerine rağmen toplumsal cinsiyet eşitliğini içine en fazla sindirmiş parti olduğunu teslim etmek gerekiyor.
Partilerin toplumsal cinsiyet ‘ruhunu’ beyannamelerinde yansıtabilmeleri ancak bu perspektiften bakıyor ve politika üretiyor olmaları ile mümkün.  Kadın hareketinin bilgi ve deneyimi de bu konuda başvurulacak en önemli ve temel kaynak. Diğer partilerin de HDP gibi, beyanname hazırlanması sürecinde kadın hareketinin bilgisine ve deneyimine başvurmaları, cinsiyet eşitliğinin her politikanın içinde yer almasına katkı sunardı.

ÖZNE OLARAK KENDİNİ ANLATAN KADINLAR ÖN PLANDA

Hatice KAPUSUZ (Kadın Adayları Destekleme Derneği - KA.DER Ankara): Seçim sürecini değerlendirirken demokrasinin ufak bir mekanizmasına bakıyoruz aslında. Dünyada ve Türkiye’de yükselen bir toplumsal hareketlilik söz konusu. Demokratikleşme talebi, emek mücadelesi, yeni toplumsal hareketler içinde yer buluyor. Kadınlar ve elbette LGBTİ’ler bu hareketlenmenin en renkli kısmını oluşturuyorlar birlikte. Yürüttükleri demokrasi ve var oluş mücadelesi diğer hak ve özgürlüklerden, ve bu hak ve özgürlüklerine dönük ihlal ve tehditlerden bağımsız değil. Seçimleri de tüm bu hareketlilikten bağımsız değerlendirmek zor. Zira toplumsal hareketlerin yarattığı söylemler, sloganlar ve talepler gerek partilerin, gerekse de seçmen kitlesinin perspektifini etkilemiş durumda. Ama altını çizmek gerekir ki oluşan listeleri, seçime giren partiler açısından değerlendirirsek listeler toplumsal hareketlerin gerisinde. Gösterilen kadın aday oranının düşüklüğüne rağmen, adına konuşulan değil özne olarak kendi sorunlarını anlatan kadınların ön plana çıktığı bir seçim süreci deneyimlediğimizi söyleyebiliriz. Ama bunlar yeterli değil! Biliyoruz ki birçok feminist aday seçim listelerine giremedi. Medya da aday listeleri yayımlanana kadar kadınların temsiliyeti konusunu görmezden geldi. Daha gidecek çok yol var.

EN BÜYÜK GÜCÜMÜZ KADIN DAYANIŞMASI OLDU

Latife KAHYA (Ankara Kadın Platformu): Erkek egemen anlayışın en “iyi” temsilcilerinden biri olduğunu her adımda kanıtlayan AKP biz kadınlara şiddet, taciz, tecavüz, yoksulluk, işsizlik, düşük ücreti reva gördü. Üstelik bütün bunları erkeklerle eşit olamazsınız diyerek de temellendirdi. O sebeple bu seçim kadınların çokça konuşulduğu bir seçim oldu. Bütün partilerin seçim bildirgelerinde az çok yer aldı kadınlar, kadın aday sayısı da öncekilere göre dikkat çekiciydi diyebiliriz. Ancak yaşadığımız sorunlara somut çözümler önerme, bu hayatı değiştirebilme ve yeni bir hayat umuduna dair derli toplu önermelerin çok sınırlı sayıda partide olduğunu belirtmek gerekir.
Heyecanlı ve hareketli bir seçim geçiriyoruz diyebiliriz. Ankara Kadın Platformu’nun en önemli isimlerinden biri olan Gülsen Ülker’in adaylığı hepimiz için çok önemli oldu. HDP Ankara 2. Bölge adayı Gülsen’in çok sayıda kadınla buluşan, renkli, heyecanlı, güler yüzlü kampanyası hepimizin umudu haline geldi. Ayrıca HDP listesinde yer alan toplam listenin yarısını oluşturan pek çok kadın aday da tanıdığımız, yan yana geldiğimiz, birlikte mücadele ettiğimiz arkadaşlarımız. CHP listelerinden aday olan Aylin Nazlıaka ve Şenal Sarıhan’ı da birlikte pek çok iş yaptığımız arkadaşlarımız olarak anmalıyız burada.
Kadın hareketinin bunca kazanımı ve el ele yürüyüşü seçimde de kendini gösteriyor. Kadınların talepleri, yeni ve umut dolu yaşam mücadelesi her yerde daha görünür oluyor. Bu seçim bunu daha net gösterdi. Ancak daha çok kadınla buluşan, kadınların kendi rengini ve tarzını yansıttığı bir seçim dönemi için önümüzde biraz daha zaman olduğu ortada.  Bunu da birlikte başaracağımızı biliyoruz. Kadın dayanışması bizim yarattığımız en büyük gücümüz. 7 Haziran seçimleri daha çok çalışmamız, daha organize ve etkili bir çalışma yapmamızı gösterdi. O yüzden şimdiden kazandık belki de.

SEÇİM ÇALIŞMALARINI KADINLAR YÜRÜTÜYOR

Yasemin AKPINAR (Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği): Bu seçimler biz kadınlar için hayati önem taşıyor. 13 yıldır biz kadınlar üzerinde artan baskı ve şiddet, bu sorunların muhatabının iktidar olması, sorunlarımızdan kurtulmak için bu seçimde kadınların eşitliği ve özgürlüğü için oy verme zorunluluğunu da getiriyor.
Neredeyse iki aydır seçim kampanyası yürüyor. Bu süre içerisinde kadın cinayetleri ve şiddet artarak devam etti. Partilerin kadınların sorunlarına ilişkin sözleri üst sıraya taşınmazken, her sözleri kadınlar aracılığıyla insanlara ulaştırıldı. Gördük ki bu seçimlerde de bütün partilerin seçim çalışmalarını yürüten yine kadınlar oldu.
Derneğimizin gözlemleri açısından aktaracak olursam: Kadınların ortak talebi kadına yönelik şiddetle gerçek anlamda mücadele edilmesi, erkeklerin daha az ceza almasına sebep olan haksız tahrik uygulamalarına son verilmesi.
Mecliste daha çok kadın vekilin yer alarak kadınların temsiliyetinin arttırılması da talepler arasında yer alıyor. Kadınların yaşadıkları sorunları gören, söz ve karar haklarını koruyan Kadın Bakanlığı istiyorlar. Çıkartılan aile paketleri, istihdam paketleri ile kadını eve hapseden, yarı zamanlı ve esnek çalışma ile kadınların emeklerini sömürülmesine izin veren politikalar yerine kadınlara güvenceli, sosyal haklarını koruyan, eşit işe-eşit ücret aldıkları işler istiyorlar.

BİZ’LER MECLİSE KADINLAR MECLİSE

Züleyha GÜLÜM (İstanbul Kadın Seçim Koordinasyonu): Biz 7 Haziran seçimlerinin ülkenin tüm ezilenleri gibi kadınlar için de önemli bir dönüm noktası olduğunu düşünerek HDP Kadın Koordinasyonu ve KJA’nın çağrısıyla İstanbul’da bir araya geldik. Eşit temsil ilkesiyle yola çıkan HDP’nin bu seçimlerde de adaylarının yarısını kadınların oluşturması, ortaklaştığımız politik çerçeve ile bütünleşti. Aday arkadaşlarımız arasında kadın hareketinden ve feminist hareketten çok sayıda isim mevcut. HDP’li kadınlar 7 Haziran’dan sonrada sokaklardaki kadın mücadelesinin sesini Meclis’te de yükseltecekler.
Son yıllarda kadınlara yönelik artan baskıları, üç çocuk beş çocuk doğurun baskısı kürtajı yasaklama ve sezaryenle doğumu sınırlandırma girişimleri takip etti. Esnek çalışma modelleri ile emeğimizin sömürüsü daha da arttı. Erkek egemen politikalar hayatımızın her alanında.  Kadın hareketi,feminist hareket  bu baskıları sokaklarda geri püskürtürken kadın milletvekili arkadaşlarımız da bizlere hem eylemlerde hem de Meclis’te destek oluyorlardı. Önümüzdeki dönemde hızını hiç kesmeyen erkek şiddetine, katliama dönüşen kadın cinayetlerine karşı kadınların mücadelesinin sesini HDP’li kadın vekillerimizle Meclise taşımaya devam edeceğiz. “Yasalarda sorun yok uygulamada sorun var” diyen aile bakanına uygulamadaki sorumluluğun/sorumsuzluğun tam da iktidarın kadın erkek eşitliğine inanmadığını söylemesinin sonuçlarından biri olduğunu hatırlatmak istiyoruz. Kadın bakanlığının yeniden kurulması öncelikli olmak üzere eşit temsil ilkemizle kadın erkek eşitliğini inşa mücadelemizi bütünleştirdik. Kadın hareketinin/feminist hareketin “emeğimiz bedenimiz kimliğimiz bizimdir” diyen sesini meclise taşımak için İstanbul İl Kadın Koordinasyonu olarak örgütlediğimiz çalışmalarımızla 7 Haziran seçimlerini kadınların seçimi haline getirmeye çalıştık. Önümüzde kalan son bir hafta içinde de “Oyumuz HDP’ye Kadınlar Meclis’e” demeye devam edeceğiz.


EŞİTLİK YOKSA OY DA YOK!

110 bağımsız kadın örgütünü çatısı altında toplayan Kadın Koalisyonu, milletvekili adayları açıklandığında “Eşitliğin gerçekleşmesini engelleyecek söylem ve uygulamalardan vazgeçmeyen adaylar ve partiler bizden oy beklemesin!” dedi. Kadınlar kime oy vereceklerini şöyle ifade etti: “Eşitliğin gerçekleşmesini engelleyecek söylem ve uygulamalardan vazgeçmeyen adaylar ve partiler bizden oy beklemesin! Feministleri ve muhalif kadın örgütlerini hedef alanlar, dışlayanlar, size verecek oyumuz yok! Örgütlenme ve ifade özgürlüğünü, gösteri hakkını engelleyen, güvenliğimizi polisin insafına bırakan iç güvenlik yasasını destekleyenler, başka kapıya! Eşit temsil ve katılımın önündeki büyük engellerden biri olan seçim barajının kaldırılması için mücadele etmeyen partilere ne güveniriz ne oy veririz. Siyasi partiler artık ülkenin, hayatımızın sahibi gibi davranmaktan vazgeçmelidir. Siyaset erkeklerin güç savaşından ibaret değildir. Biz varız. Buradayız. Bizi ne siyasetin ne de hayatın dışına atmanıza izin vermeyeceğiz. Kadınların eşit varoluşunu tanıyan, onların mücadelesine omuz verenlerin yanındayız!”


SEÇİM BARAJI KADIN TEMSİLİNİN DE ENGELİ

Türkiye Araştırmaları Enstitüsü’nden (Research Institute on Turkey, RIT), Bert M. Azizoğlu ve Onur Altındağ, yüzde 10’luk seçim barajının yeni meclisteki erkek egemen yapıyı ne oranda etkileyebileceğini araştırdı.
* Eşitlik karnesi en kötü parti MHP; yüzde 12,4 ile en düşük kadın aday oranına sahip parti. 81 ilin sadece 30’unda kadın adayları var. Adayların seçilme ihtimalleri hesaplandığında MHP’nin yeni meclisteki kadın milletvekili oranının yüzde 3.1 ile 5.3 arasında olacağı öngörülüyor. Bu oran 24. dönem TBMM’nin bile çok gerisinde.
* AKP’nin kadın aday oranı yüzde 18.4. Bu adaylar Ege ve Akdeniz kıyıları, İç Anadolu’nun batısı ve Güneydoğu Anadolu’daki 44 ilden gösterdi.
* CHP’nin kadın aday oranı ise yüzde 19,6 ve AKP ile benzer bölgelerden 41 ilden aday oldular.
* Tüm adayların meclise girebilme ihtimalleri ışığında yapılan hesaplamalar iki partinin de kadın milletvekili oranının yüzde 15-16 aralığında kalacağını gösteriyor. Azizoğlu ve Altındağ, CHP’nin birçok ilde kadın adayları ilk sıradan göstermesinin toplumsal cinsiyet eşitsizliğini nesnel bir şekilde bertaraf etmekten çok seçim propagandası işlevi gördüğünü söylüyor.
* HDP, Türkiye’nin demokrasi tarihinde, meclise girme ihtimali olan partiler arasında en yüksek kadın aday oranına sahip. 81 ilin 76’sından gösterilen kadın adaylar, toplam adayların yüzde 46’sına tekabül ediyor. Araştırmaya göre, barajı aştığı takdirde HDP milletvekillerinin yüzde 38 ila 41’i kadın olacak. Ayrıca HDP barajı geçerse, meclis genelindeki toplam kadın milletvekili sayısı da 12 ila 16 arasında artacak. Bu, meclisteki kadın temsil oranını  yüzde 13’lerden yüzde 17’lere çıkacak. Başka bir deyişle yüzde 19 ila 21 oranında artış yaşanacak.

ÖNCEKİ HABER

Yıl dönümünde Gezi'nin resmi

SONRAKİ HABER

Ne oldum demeyeceksin ne olacağım diyeceksin

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...