Türk Traktör işçisi, tehditleri uçak yaptı, fırlattı

Birkan BULUT
Görken PALİÇKO
Ankara

Türk Traktör'de işçiler her gün yeni bir sınav veriyor. İşten atma tehditleri, gece gündüz fabrika yönetiminden gelen telefonlar, işçilerin etrafını saran demir parmaklıklar ve iş başı oyunları... Ancak hepsi işçilerin iradesine çarpıyor. Sadece Türk Metal sendikasına yakın 27 işçinin işbaşı yapmasıyla hesapları boşa çıkan fabrika yönetimi, son olarak da işçileri tecrit eden demir parmaklıkları daraltmayı denedi. Daha önceki barikata tepki gösteren işçiler, bu kez barikata izin vermedi. İşçilerin suya, büyük çadırlara ve mescite ulaşmasını engelleyecek demir parmaklıklar işçilerin direnişiyle karşılaştı.

İŞTEN ATMA TEHDİDİNİ UÇAK YAPTILAR

Hiçbir oyunu tutmayan patron en son çareyi işten atma tehdidinde buldu. Fabrika yönetiminden işçilere gönderilen yazılı açıklamada, yapılan grevin yasadışı olduğu iddia edildi. Yapılan grevin daha fazla devam etmesi halinde işçilerin tazminatsız atılabileceği tehdidinde bulunulan açıklamada, bir kez daha işbaşı çağrısı yapıldı. İşçilerin yanıtı, açıklama kağıtlarından uçak yaparak demir parmaklıkların öbür tarafına atmak oldu.

'ASLAN YATTIĞI YERDEN BELLİ OLUR'

Ankara'da günlerdir yağmur, dolu yağıyor. Grev başladığında giyilen tişörtlerin yerini montlar, ceketler almış durumda. İşçiler buna karşı da hazırlıklarını sürdürüyor. İçine su dolan çadır ve kulübeleri tamir eden işçiler, hava koşullarına karşı önlemle alıyorlar. Bazı çadırlar yeniden kuruluyor veya sağlamlaştırılıyor. Temizlik de grev alanının en önemli görevlerinden. İşçiler “Aslan yattığı yerden belli olur” diyerek hemen organize olup, mıntıka temizliğine başlıyorlar.

ARTIK DAHA GÜÇLÜYÜZ

İşçiler kazanacaklarına her gün daha fazla inanıyorlar. Çünkü patrondan ve Türk Metal'den gelen her grevi kırma hamlesini bertaraf ediyorlar. İşçiler, iki kere yapılan işbaşı çağrısını boşa çıkarırken, bugün işbaşı yapmaya gelenler de sayıca üretim başlatamayacak kadar az olunca ücretsiz izne çıkarıldılar.

İşçilerin hemfikir olduğu bir konu da baskıların kendilerini daha çok birleştirdiği. İşçiler fabrika yönetiminin sürekli kendilerini arayıp rahatsız etmesinin, fabrika bahçesinde etraflarının demir parmaklıklarla çevrilmesinin, tuvaletlerin kilitlenmesinin kendilerini yıldırmadığını anlatıyorlar: “Onlar baskıyı arttırdıkça biz daha çok birbirimize kenetleniyoruz. Artık daha fazla birliğiz, daha güçlüyüz. Bu saatten sonra bizi asla bölemezler” diyorlar. Yıllardır süren baskılardan sonra greve çıktıklarında nelerin değiştiğini anlatan bir işçi, “Bizim durumumuz nasıl biliyor musun? Bütün işçileri bir havuza atmışlardı. Uğraşıp uğraşıp çıkamıyorduk. Birbirimizin üstüne çıkıyorduk. Ama şimdi durum değişti. Artık yüzmeyi öğrendik. Her öğrenen de diğer arkadaşına öğretti.”

SAĞLIKÇILARDAN ÖRNEK DAYANIŞMA

Sağlık emekçileri de Türk Traktör fabrikasına gelerek işçileri sağlık taramasından geçirdi. Ankara Tabip Odası ve SES Ankara Şubesi fabrikanın içine girerek işçileri muayene etmek istedi, ancak fabrika yöneticileri buna izin vermedi. Bunun üzerine rahatsızlığı olan işçiler kapıya gelerek sağlıkçılarla görüşebildiler. Boğaz kontrolü ve sözlü şikayetlerle sağlık hizmeti veren hekimler, işçilere ilaç verdi.

İncelemelerine ilişkin gazetemize konuşan SES Merkez Yöneticisi Birsen Seyhan, birkaç gündür havaların yağmurlu ve soğuk olmasının basit rahatsızlıklara neden olduğunu söyledi. Ancak işçilerin moralinin yerinde olduğunu belirten Seyhan, “İşçilerin daha çok mide ve soğukalgınlığı şikayetleri var. Sıcak yemek yemelerine rağmen düzensiz beslenmeleri, havanın soğuk olması, barınma koşulları nedeniyle şikayetleri var. Tuvaletlere ulaşımın engellenmesinin ardından seyyar tuvaletler temin edilmiş. Ancak o tuvaletlerde su bile yok ve sağlıksız. Suların kesilmesine itiraz edip yeniden açtırmışlar. Ancak tel örgülerin daraltılması daha sağlıksız bir ortam oluşturur” dedi.

'İŞBAŞINA ÇAĞIRDILAR, GREVE GELDİM'

Yaşlı bir amcayla tanışıyoruz. Muhabbet içinde “Nerelisin” diye soruyoruz. “Harranlıyım” diyor. Haliyle gülüyoruz. Çünkü Bursa'da başlayan grevden bu yana Türk Metal'den istifa eden herkesin dilinde var “Harranlı” olmak. “Onu biliyoruz amca, gerçekten nerelisin” diye sorunca o da gerçekten Harranlı olduğunu söylüyor. Başlıyor anlatmaya: “Akşam evde oturuyordum. Müdür yardımcısı aradı. Yarın işbaşı var gelecek misin' dedi. Ben de sevindim ilk önce. Kazanmışız, diye düşünüp, 'Hep birlikte mi' diye sordum. Öğrendim ki işçilere işbaşı yaptırmak için arıyorlarmış. Ben de 'Tamam geliyorum' dedim. Ama işbaşına değil, greve!” Emekliliğine çok az kaldığını ekliyor ve “Bu saatten sonra benim kazanacağım pek bir şey yok ama bu çocuklar ne yapacak? Ben kendimden geçtim onlar için buradayım”

GREVDE EVLENDİ

Grev birçok renkli görüntüye de sahneye oluyor. Düğünü greve denk gelen bir işçi için fabrika önünde de kutlama yapıldı. Gelin ve damat aileler ve işçilerle birlikte bu mutluluğu paylaştılar. Hayatlarını, gelecekleri için mücadele ettikleri grev alanında birleştirdiler.