27 Mayıs 2015 14:31

Herkese Anlatmalıyım!

Metal işçilerinin bu memleketin en büyük sermayedarlarına kafa tuttuklarını söylüyor Faruk. Onların kazanımlarının kendisinin, arkadaşlarının, hatta tüm gençliğin geleceğiyle ortak olduğunu düşünüyor

Paylaş

Orkan SANCARBARLAZ
Yenimahalle
Ankara

Bursa’da başlayan metal işçilerin direnişi Ankara’ya da ulaştı. Bu direnişle ilgili 23 yaşında, 15 yaşından beri inşaatlarda çalışan Faruk Faydagel’le sohbet ettik. Faruk, Ostim işçilerinin metal direnişini destek eyleminden sonra direnişte olan Türk Traktör Fabrikası’nı ziyarete gitmiş. Çok coşkulu bir ortam olduğunu, çok duygulandığını, tarif edilemez bir duygu olduğunu ve en çok dikkatini çeken olayın da işçilerin kendi temsilcilerini kendilerinin seçmesi olduğunu söylüyor. İşçilerin taleplerini dinlediğinde çok şaşırmış Faruk... Taleplerin kendisi için önceden hayal olduğunu ama şimdi bu talepler için kendisinin de mücadele etmesi gerektiğini düşünüyor.

UMUTSUZLUK KIRILIYOR

Daha önce Van İŞKUR işçilerinin direnişini gördüğünü söyledi Faruk. Onlardan da çok etkilendiğini, ancak ‘Van İŞKUR işçilerinden sonra böyle bir direniş görmem’ düşünmüş ama bu direniş ona da çok moral olmuş. Karamsarlığa kapılmaktan vazgeçtiğini söyleyen Faruk “daha da karamsarlığa kapılmam. Metal işçileri haklarını alana kadar, biz de haklarımızı alana kadar birlikte mücadele edelim ‘’ diyerek ifade ediyor kendini. Direnişteki işçiler patronla yaptıkları görüşmeyi de anlatmışlar Faruk’a. İşçilerin patronu çok iyi dize getirdiğini söylüyor. ‘Aynı cesareti ve kararlılığı örnek almamız gerek’ diye de ekliyor.

‘KARARIMI VERDİM’

Faruk o işçilerin hiç birini tanımadığını, hiç birini daha önce görmediğini ama buna rağmen oraya gittiğinde, o direnişi görünce onlar hakkını alana kadar onlarla birlikte mücadele etmek istediğini söylüyor. Faruk direnişi görmeden önce hep “Yarın ne yaparım? Mesaiye kalır mıyım? Ayın sonunu getirebilir miyim?” diye düşünürmüş. Ama direnişi gördükten sonra, yarın, hatta o akşam ne yapacağına karar vermiş; “Bu direnişi inşaatta bütün arkadaşlarıma anlatmalıyım!’’

İZİN GÜNÜ GİBİ...

Faruk, direnişi izin günlerine benzettiğini söyledi. “Hafta başlarken hep izin gününü beklerim sanki ona ulaşmak için çalışırım. Şimdi ise işçilerin belirli talepleri var ve o taleplere ulaşmak için fabrika önünde bekliyorlar.” diyor ve ekliyor “ben hep sonunda izin günlerime ulaştım o işçi abilerim de mücadelelerin sonunda haklarını alacaklar! “Şimdi ki en büyük görevinin bu direnişi büyütmek olduğunu
düşünüyor arkadaşımız.
Eğer herkes kendi çalıştığı alana bu direnişi yaymazsa haklarımızı kazanmak daha güç olacak. Onun için direnişteki işçilerin talepleri etrafında birleşmek gerek diye sesleniyor diğer işçi arkadaşlarına. Metal işçilerinin bu memleketin en büyük sermayedarlarına kafa tuttuklarını söylüyor Faruk. Onların kazanımlarının kendisinin, arkadaşlarının, hatta tüm gençliğin geleceğiyle ortak olduğunu düşünüyor.

YA HEP BERABER YA HİÇBİRİMİZ!

Orada en çok etkilendiği şey ise işçilerin kendi seçtikleri temsilcilerden birinin sözü olmuş “ya hep beraber batarız ya hep beraber çıkarız!’’ bu kararlığın çok önemli olduğunu, bu saatten sonra kendi hayatında da çok büyük yer kaplayacağını vurguluyor üzerine basa basa.Faruk, muhabbetimizin sonuna doğru gelirken böyle bir direnişe sonuna kadar sahip çıkılması ve herkese de duyurulması gerektiğini yine vurguluyarak bitirdi sözlerini bitiriyor.

ÖNCEKİ HABER

Mektuplar ve Yazılı Olan Şeyler

SONRAKİ HABER

Bursa Nereye Düşer, Aydın Nereye?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...