25 Mayıs 2015 00:51

Aydın Arıt anısına tiyatro kuruldu

Paylaş

Ezgi GÖRGÜ
İstanbul

Yepyeni bir tiyatro kuruldu bugünlerde; Aydın Arıt Tiyatrosu. Bir baba, bir oğul, bir de kadın. Bildik bir hikayenin temel taşları olan bu üç karakter, Limonluk Arısı’nda bu kez yazarın elinden çıkıyor ve canlanmaya başlıyor. Yazılanın yerine özgürlüğü tercih edip doğaçlama yapıyorlar özgürleşerek. Yeni kurulan Aydın Arıt Tiyatrosu’nun ikinci oyunu  Limonluk Arısı’nı Esin Yüksel’le konuştuk. Oyun 29 Mayıs’ta Tatavla Sahnesi’nde seyircinin karşısına çıkacak.

Aydın Arıt Tiyatrosu’nu nasıl kurmaya karar verdiniz, başta böyle bir fikir yokken bu süreç nasıl gelişti?
İlk olarak 3 arkadaş bir oyun hazırlığı içerisine girdik ve Aydın Arıt’ın Bal Sineği oyununa karar verdik ve telif için Aydın Arıt’ın eşi Ömür hanımla görüştük. Oyunu İstanbul’da Talimhane Tiyatrosu ve Tiyatro Karnaval’da sahneledik, ayrıca Tekirdağ’da turneye gittik. Bu süre içerisinde de Ömür hanımla da bir dostluk oluştu aramızda. Bu süreçte biz Aydın Arıt’ın oyunlarını ve kitaplarını okumaya başladık. Gittikçe de özümsedik yazdıklarını. Neden başka bir oyununu oynamıyoruz diye kendi kendimize sorduğumuzda ve de ilk oyunda aldığımız tepkiler iyi olunca ikinci oyun da kaçınılmaz oldu. Oyunu sahneye koymamızda Ömür hanım çok yardımcı oldu ve Aydın Arıt’ın Limonluk Arısı’nı çıkarmaya karar verdik. Ömür hanımın oğlu Can Birol, yakın dostu olan yönetmenimiz Savaş Erkılıç’la yollarımızı birleştirdi. İşte bu dönem, yaklaşık 3-4 ay boyunca ciddi bir çalışma içerisine girdik. Yaklaşık 1 ayı aşkın bir süre dramaturjisini yaptık oyunun. Sonraki aşamalar bizi daha güçlü kıldı ve bu oyunu Aydın Arıt Tiyatrosu olarak sunmaya karar verdik ve böylece tiyatroyu da bu sezon kurmuş olduk. 

Aydın Arıt’ın oyunları neden sizin ilginizi çekti, onun oyunlarını hangi amaçlarla sahnelemeye çalıştınız?
Biz aslında Aydın Arıt’ı keşfettikçe onun gerçekten günümüzü görerek Sennur Sezer’in de yazdığı bir yazıda belirttiği gibi ‘küllerinden doğmuş bir yazar’ olduğunu anladık. Aslında bizim vizyonumuz da Aydın Arıt gibi yazarların oyunlarını oynamak. 

O, şahsına münhasır, özgün bir yazar. Çok özel bir dünyası var, çok hassas ve kırılgan, üstelik değeri bilinmemiş bir yazar. Oyunlarında bugün gördüğümüz çarpık aile ilişkileri var. Bizce çok eşsiz ve farklı bir dille anlatmış bunları, açıkçası bizi etkileyen kısmı da o oldu. Çünkü biz Aydın Arıt’ı herkesin algılayabileceğini düşünmüyoruz. Dediğim gibi gerçekten çok özel bir dünyası var. 

Limonluk Arısı oyununu hangi bakış açısıyla yorumladınız? 
Aydın Arıt, çok cesur ve özgür bir şekilde oyununu ülkemizde geçirmiş. Aile sırları üzerinde çok farklı ve çarpıcı konular işleniyor. Biz de ülkemizin henüz hazır olmadığını düşünerek oyunu daha evrensel ve sanal bir dünyaya sinemalarda rastladığımız türden kurgusal ve soyut bir mekana taşıdık. 

Oyundaki karakterlerin Hollyvvod yıldızlarına hayranlığı da oyunun kurgusu dahilinde...
Marliyn Monroe, Clint Eastwood, James Dean... Aydın Arıt’ın Hollywod yıldızlarına olan hayranlığını biliyoruz. Biz de en yakınlarından yola çıktık ve oyun kahramanlarının zihninde bu Hollywood yıldızlarını oynatarak tasarlıyor, yazıyor ve düşlüyor gibi hayal ettik. Bir ön oyun koyduk, ön oyunda bir hizmetçi ve iki hamal var, yazarımızın zihninde, oyununu bu karakterlere ve Hollywood yıldızlarının posterlerine bakarak kurguluyor. Bu da kendi içinde ironik bir durum oluşturdu. Ve de komik. Dolayısıyla sahnedeki Hollywood yıldızlarının yarısı bizden yarısı onlardan oluştu diyebiliriz. Yazarımızın sihirli daktilosu tuşlara bastıkça oyun canlanmaya başlıyor. Ama karakterlerimiz biraz asi, iki de bir metinden çıkıyor ya da metin içinde doğaçlama yapmaya kalkışıyorlar.

ÖNCEKİ HABER

Piknik yaparken kenelere dikkat!

SONRAKİ HABER

Mikail Aslan, Fırat’ın sesine kulak verdi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...