Tigris Oda Orkestrası Surp Giragos'da sahne alacak

Klasik Batı Müziği ile Kürt müziğini harmanlayan Tigris Oda Orkestrası, Surp Giragos Kilisesi'nde bu akşam sahne alacak. Ortadoğu müziklerini uluslararası halk müzikleriyle entegre edip özünden sapmadan birbirinden bağımsız şekilde işlediklerini dile getiren Tigris Oda Orkestrası Genel Sanat Yönetmeni Müzikolog Mustafa Demir, “Klasik Batı Müziği'yle Kürt müziklerini dinletiye sunuyoruz” dedi.

Klasik batı müziğiyle ilgilenen bir grup tarafından Diyarbakır'da kurulan Tigris Oda Orkestrası’nda klasik batı müziği enstrümanları dışında kaval, ney, santur, tambur ve perküsyon gibi Ortadoğu enstrümanlarına da yer veriliyor. Grup, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'nin Sümerpark Ortak Yaşam Alanı'nda provalarını gerçekleştiriyor.

Tigris Oda Orkestrası Genel Sanat Yönetmeni Müzikolog Mustafa Demir, 2011 yılında bağımsız olarak kurdukları orkestranın kimseden maddi destek almadığını belirterek, grubun öğretmen, memur, özel sektör çalışanı ile müzik bölümü mezunlarından oluştuğunu söyledi. Orkestranın ilk başlarda bireysel çalışıp, maddi birikim yaptığını ve bununla enstrüman aldıklarını aktaran Demir, “Şimdi 30 kişiyi aşan koca bir orkestrayız. Başka şehirlerden 2-3 arkadaşımız dışında hepsi Diyarbakır'da yaşıyor” dedi.

ORTADOĞU MÜZİKLERİNİ HALK MÜZİĞİ İLE ENTEGRE EDİP İŞLİYORUZ

Demir, Ortadoğu müziklerini uluslararası halk müzikleriyle entegre edip özünden sapmadan birbirinden bağımsız şekilde işlediklerini dile getirerek, şunları aktardı: “Klasik Batı Müziği'yle Kürt müziklerini dinletiye sunuyoruz. Örneğin ilk başta Çaykovski çalıp ardından Kürt müziği çalıyoruz. Kürt halk müziğini düzenleyip insanlara sunduk. Yavaş yavaş daha da belli bir statüye sokmak için giderek önemli klasik eserleri çalmaya başladık. Önceki müzikler kolayken şimdi Viyana'da, Prag'da çalınan eserleri sunmaya çalışıyoruz.”

ESERLERİ ÖZÜNDEN UZAKLAŞTIRMADAN UYARLIYORUZ

Amaçlarının Ortadoğu ve uluslararası sanat müziklerini Diyarbakır'a duyurmak olduğunu ifade eden Demir, Kürt müziğinden eserleri özünden uzaklaştırmadan uluslararası müziğe uygun hale getirdiklerini söyledi. Demir, “Örneğin Ay Dilbere, Mem û Zîn, Qumrike gibi Kürt eserleri Arap ve Ermeni eserleri düzenledik. Az notadan oluşan eski anonim bir eseri senfonik statüye getiriyoruz. Olabildiğince değiştirmeden sadece başka eklemeler yaparak derliyoruz” dedi.

Kürdistan coğrafyasında uluslararası sanat müziğine benzeyen yörelerin olduğunu söyleyen Demir, “Colemerg yöresinin müzik türü Latin Amerika ve Çin'de var. Bu kadar uzak bölgeler olmasına rağmen birbirine benzerdir. Müzik türleri birbirine yakın. Sadece kullanılan ara sesler, makamlar değişkendir” diye belirtti.

ORKESTRADA KADIN SAYISI AĞIRLIKTA

Demir, orkestrada kadın sayısının ağırlıkta olduğunu belirterek, “Kadınların ulusal sanat müziğine ilgisi ve bunu icra etme yetisi çok üstün. Çünkü ortaçağ hikayelerine baktığımız zaman da kadının gücünü görebiliriz. Şehir efsanesi olarak görülür ama 9. Senfoniyi kimin bitirdiği hala muallaktır. Kadınlar Kürt siyasi hareketinin tesiriyle inanılmaz bir noktada. Pozitif anlamda modernleşme ve kendini daha iyi bir şekilde ifade etmeye başlamıştır” dedi.

Diyarbakır'da tüm müzik türlerine karşı bir ilginin olduğunu söyleyen Demir, bunun temelinin 90'lı yıllarda Kürt Kültür Hareketi'nin çok gelişmiş olmasına bağladı. Bugüne kadar Diyarbakır'da 10 konser verdiklerini söyleyen Demir, şöyle devam etti: "Çünkü batıda buna çok ihtiyaç yok. Onların kendi özel konservatuarları, kuruluşları var. Biz de onlara alternatif ve tamamen bağımsız bir orkestra kurmak için çaba harcıyoruz." Konser giderlerinin bağışlardan oluştuğunu belirten Demir, özellikle müzik öğrencilerinden ücret almadıklarını söyledi.

Konser mekanı için Surp Giragos Kilisesi'ni tercih etmelerinin nedenini Mustafa Demir şöyle açıkladı: Ulusal sanat müziğinin kilisedeki dokuya hitap etmesi. Ayrıca coğrafyamızda yaşanan acıları ve o atmosferi yaşamak.

Konser bu akşam Surp Giragos Kilisesi'nde saat 19.00'da gerçekleşecek. (Diyarbakır/DİHA)