Metal direnişinden notlar
Veli ŞAHİN
Bursa
* “Ben hep futbol konuşurdum direniş oldu, bugüne kadar birikmiş tüm sohbetimizi ediyoruz” diyor bir işçi. Bu durum bizlere Süper Lig’in kapanmasına iki hafta kala Bursa’da futbolun değil direniş konuşulduğunu gösteriyor.
* Direniş işçilerin torna tezgâhıdır. İşçilerde bulunan bazı özelliklerin direnişle birlikte hiç olmadığı kadar hızlı şekilde ortadan kalktığını fabrika önlerinde direnen işçilerde görebiliyoruz. Kadın işçilerin hiç olmadığı kadar rahat ve özgüven içerisinde olduğunu gözlemleyebiliyoruz. Bir kadın işçi erkek işçileri kast ederek, “Kaç yıldır beraber çalışırız ilk defa bu kadar yanlarında rahat ettim” diyerek anlatıyor.
* Çalışma temposunun işçilere birçok şeyi unutturduğunu direniş alanında karşılaşan komşuların sohbetiyle anlayabiliyoruz. “Vay Fatih Abi ne yapıyorsun?” dedikten sonra, “Şuna bak hemen yanımda oturuyorsun ancak sohbet edebilmek için direniş olması gerekirmiş” diyor bir işçi.
DİRENİŞİN DAYANIŞMASI!
* Mola zilinde arkadaşının önüne geçen işçinin, direniş alanında önce arkadaşını düşündüğünü de gördük. Neredeyse bir ilçe kadar nüfusu olan on bine yakın işçinin yemek dağıtımından su stokuna, keyif için ayırdıkları çekirdekten acil ihtiyaç için ayırdıkları ilaçlara kadar işçiler olabildiğince düzenli, disiplinli yönetiyorlar alanlarını. Ancak ne yapıyor olurlarsa olsunlar önce işçi arkadaşını düşünüyorlar.
* Fabrikanın içinde bekleyen kardeşleri için kendi aralarında son bozukluklarını biriktirip çorap alanı mı dersiniz, dışarıda karton üzerine yatıp içeriye battaniye taşıyanı mı? Direnişin işçiyi birbirine yakınlaştırdığı kesin.
‘MAKAS ARASINDA KALDIK’
* Yaklaşık on yıldır çalışan bir işçi direnişe çıkma sebeplerini, “Yıllardır makasın arasında kalmıştık. Bir yanda sendika diğer tarafta MESS biçiyordu işçiyi. ‘Yeter artık’ dedik biz de. Girdik kol kola” sözleriyle anlatıyor. Türk Metal’in bayrak istismarı yaptığını, sendikaya ve istediklerine karşı çıkanın vatan haini ilan edildiğini söyleyen işçiler “Sanki bayrak babalarının malı. Sanki vatan dediğimiz sendika ona karşı çıkınca vatana karşı çıkmış oluyoruz. Bunca zaman duygularımızı kullandılar. Artık yeter. Bu saatten sonra sendikacılar paramızı otellerde yiyemeyecekler” sözleriyle sendikaya olan tepkilerini ifade ediyorlar.
* Direniş sırasında doğum günü kutlayan işçiler de var, nişan alanı olarak direniş alanını belirleyen de. Mutluluklarını da mücadelesini de alanda birleştirdi işçiler.
* Bir de sessiz işçiler var alanda. Beraber yatıp beraber kalkıyorlar. “Ses çıkaramasa” da alkış vuruyorlar tüm kuvvetleriyle. MESS’i Türk Metal’i sorunca da kendisini ifade etmek için el hareketlerini kullanıyor işçiler. Kazanacaklarını söyleyemeseler de diğer işçi arkadaşları gibi gözlerinde o inancı görmek mümkün. İsterseniz onların sesini duyarsınız.
‘Boş tencere’ iktidarın neresinde?
Tehlike nedir?
Yeni anayasa tartışmaları, AKP’ye can suyu olur mu?
Erdoğan'ın Irak ziyaretinin 3 sebebi ve değişim rüzgarı!
Özgürlükçü Anayasa
1 Mayıs ve sonrası
Galatasaray kaparak, Fenerbahçe kaptırmayarak…
Bahçeli siyasete ayar çıtasını Erdoğan’ın en yakınına kadar çıkardı!
Savaş: Öznel niyet ve nesnel çelişki
Ne “yoksul” bir “zenginlik”…
Sancılı düşünceler
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
