18 Mayıs 2015 00:12

En yüksekten uçmayı isteyen Kambur Güvercin

Paylaş

Elif Ekin SALTIK
Ankara

“Hayatımda bana göre engel yok. Zaten ben engelli değilim ki, toplum adımı engelli koydu” Gamze okuyucusuna böyle bir notla sesleniyor. Hastalığından dolayı okula alınmak istenmeyen Gamze ailesiyle birlikte yaşamında öyle bir mücadele vermiş ki bugün üç şiir kitabına sahip. Ayrıca fotoğraf da çekiyor. Kızılay’da Bombus Sanat Merkezinde bir araya geldiğimiz Elif Gamze Bozo hem yeni kitabını imzalamak hem de onu dinlemeye gelenlerle söyleşmek için çok heyecanlı. İstediği gibi bir kalabalıkla olmamak onu duygusallaştırsa da onu dinlemeye gelen insanların varlığı gözlerindeki hüznü dağıtıyor hemen. “En çok da engelli insanların burada olmasını isterdim” diye bir iç geçiriyor.
Yazın hayatının, bir şiirini Evrensel Kültür dergisine göndermesiyle başladığını anlatıyor Gamze. Evrensel ailesinin kendisine çok şey kattığını söyleyerek “Evrensel içerisinde olmak benim için gurur vericiydi” diye konuşuyor. Anadolu’da gezdiği yerlerde çektiği fotoğrafları ve fotoğraflardaki insanları; bu fotoğraflarının şiirine yansımasını, son çıkan kitabı Kambur Güvercin’i anlatıyor bize Gamze. Koyu bir sohbete başlıyoruz.

Şiir sana ne ifade ediyor, neden şiir yazıyorsun?
Şiir hayatın en kısa özeti. Bir çırpıda yaşanmış duyguları yine bir çırpıda anlatacağın bir tür. Ben de hayatı; hayatımı özetle, bir çırpıda anlatmak istediğimden şiir yazıyorum.

‘UÇARKEN FOTOĞRAF ÇEKMEK EN BÜYÜK HAYALİM’

Kitabının adı Kambur Güvercin. Kambur Güvercin’in bir hikayesi var mı?
Uçmak benim tek hayalim. Uçmak gibi bir tutkum var. En çok istediğim şeyi de itiraf edeyim. Helekopterle yüksekten fotoğraf çekmek. Umarım yapabilirim bir gün bunu. Güvercin de uçmak isteği, gökyüzü, özgürlük gibi duyguları çağrıştırıyor. Şiir kitabında ‘Bir Güvercin Uçtu’ diye bir şiirim var. Kambur da benim sırtımdaki eğrilikle ilgili. Bir bağlantı kurmak istedim. Yine ‘Kambur’ diye bir şiir var. İkisini birleştirdiğimde Kambur Güvercin adı ortaya çıktı.

‘TOPLUMSAL ENGELLİLİĞİ ANLATMAK ÖNEMLİ OLAN’

Engellilerle ilgili çalışmalar yapmaya çalışıyorsun...
Aslında engellilerle, engellilikle ilgili çalışmalar yapıyorum, ama yapmıyorum. Ben farkındalık yaratmaya çalışıyorum. Eğlence kültüründen uzak, yalnızca onlarla ilgili farkındalık yaratacak çalışmalar içinde yer almayı istiyorum. İnsanlarla bu anlamda bilgi paylaşımları içinde bulunmak istiyorum. Farklı bir açıdan bakacak olursak, engelliler sanatın, kültürün içerisinde. Fazlasıyla kitap çıkartıyorlar. Gerçek anlamda toplumsal engellilikten bahsediliyor mu, o biraz düşündürüyor. Ben ise ‘Öyle bir şey ifade edelim ki hem toplumsal engellilikten bahsedelim Hem de kendi düşüncelerimizi dile getirelim’ diye düşünüyorum.

Fotoğraf çekiyorsun aynı zamanda...
Fotoğraf tutkusu sonradan başladı. Çocukluğumdan beri şiir yazıyordum ama fotoğraf çekmeyi sonradan o kadar çok sevdim. Fotoğrafla, şiirin, yazdığım yazının çok güzel bütünleştiğini gördüm ve fotoğraf çekmeye de devam ettim.

‘İNSANOĞLUNUN DA GERİ DÖNÜŞÜMÜ OLABİLİR’

Kitabının arka kapağındaki yazıda şiirlerini rengarenk iplere astığın yazılı. Hem bu renklilik önemli hem de yaşama da rengarenk ve pozitif bakan birisin. Bunu nasıl başarıyorsun?
Ailemin bana verdiği güç ve onların pozitifliği çok önemli. Ben bütün engelli ailelere, engellilere hep şunu söylüyorum. PET şişenin bile geri dönüşümü var. İnsanoğlunun niye geri dönüşümü olmasın. İşe yarayan her şey fayda sağlayabilir. Yaşamda insanoğlu aklıyla en işe yarayan şey. Ötekileştirilmiş bütün insanların geri döşümü vardır. Ve şiirlerimi rengarenk iplere astığımı söylüyorum. Çünkü hayat rengarenk, insanlar rengarenk. Etnik kökeniyle, diliyle, rengiyle, diniyle her insan dünyanın çok çeşitli çiçekleri gibidir. Bir tarla düşünün; bütün çiçekler gül olsaydı sadece kırmızıyı bilirdik. Öteki renkleri fark edemezdik. Böyle düşünün...

ÖNCEKİ HABER

Sıradan bir ihlal değil anayasal darbe

SONRAKİ HABER

‘Hikaye okurun kendi içinde büyüsün’

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa