Savaş aletlerini 'barış aletlerine' dönüştürüyor
Wissam Al-Farati mermi, bomba parçaları ve askeri alet-edevattan müzik aletleri yapıyor.
Son zamanlarda internette bir video dolaşmaya başladı. Videoda Iraklı Müzisyen ve Irak Ulusal Senfoni Orkestrası Eski Şefi Karim Wasfi, Bağdat’da, elinde çellosu bomba yüklü bir aracın patladığı bir mahalle girer, kendi bestesi olan ve adını özellikle Bağdat Melankolisi koyduğu unutulmaz bir melodi çalar. Enkazın ve bomba parçalarının tam da orta yerinde çınlayan bu melodi içten ve gerçektir; açgözlü, duygusuz şiddet karşısında ince, soylu bir meydan okumadır... Onu gören insanlar hızla etrafında toplanmaya başlar. Bu video birden çok sevildi ve rağbet gördü. BBC gibi bazı televizyonlar videoyu yayımladı ve Wasfi ile röportaj yaptı.
Ancak görünen o ki Wasfi bu konuda tek değil. Son on yılda ülkesinin başına musallat olan terör, karmaşa ve savaşa karşı alışılmadık bir yanıt da Wissam Al-Farati’den geldi. Farati, doğduğu kent olan Bağdat’da bombalı saldırıların yapıldığı yerleri didik didik etti, mermi, bomba parçaları ve askeri alet-edevat topladı. Kendi deyimiyle bu “savaşın müzik aletleri”nden müzik aletleri yaptı.
“Barış düşmanlarıyla nasıl mücadele edebilirim diye çok düşündüm. Sonunda savaş ve ölüm aletlerini barış ve sevgi aletlerine dönüştürmeye karar verdim” diyor Farati.
Farati’nin bulduğu ilk malzemeler bir asker miğferi ve siper kazmakta kullanılan bir kazmadan ibaretti. Ancak henüz ne tür bir müzik aleti yapabileceği konusunda bir fikri yoktu.
“Geceler boyu bu savaş aletlerini nasıl barış ve sevgi mesajlarına dönüştürebilirim diye düşündüm. Sonunda buldum; onlardan “Dicle” ve “Fırat” isimli iki ut yaptım. Şimdi Dicle ve Fırat’ı kullanarak mermiler ve ölüm aletlerinin kalbinden gelen güzel melodiler kanalıyla mermilerin sesini bastırabiliyorum,” diyor Farati.
IRAK KÜLTÜR BAKANLIĞI ÖDÜLLENDİRDİ
Farati’nin sadık dostları Dicle ve Fırat olumlu tepkiler aldı ve bu olağan dışı sanat biçimi insanların dikkatini çekmeye başladı. Irak’taki eleştirmen ve kültür yorumcuları, savaş aletlerini savaşın kendisine karşı aletlere dönüştüren bu yaratıcı sanatçının mermi sesleri ve çığlıklarla ruh katılmış bu çalışmasının herkesin benimsemesi gereken bir felsefeyi temsil ettiğini dile getirdiler. Bu eleştirilerden sonra gerisi geldi ve bu çalışmadan oldukça etkilenen Irak Kültür Bakanlığı onu ödüllendirdi.
Ancak Farati’nin temel amacı beğenilmek ya da ödül almak değildi. Onun en büyük arzusu sanatın dönüştürücü gücünü kullanmaktı. Farati, Asharq Al-Awsat gazetesine sanatçılığının ilk zamanlarını, doğaçlama yaptığı resimler koltuğunun altında olduğu halde ve duvarlarını resimleriyle donattığı sevgili Bağdat’ının sokaklarında dolaştığı günleri anlattı.
“Hep sanatı kullanarak iç karartıcılıktan uzak umut ve mutluluğa doğru bir sıçrama tahtası oluşturmak için kafa yordum,” diyor Farati.
Kim bilir belki Karim Wasfi, Dicle ve Fırat’ı yanına alıp ölümün kamp kurduğu bir yere götürür. Ölüme meydan okuyarak yaşamın baki kalmasını sağlayan bir başka melodi besteler. (DIŞ HABERLER)
aavvsat.net’den çeviren: Hilal Ünlü
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
