16 Mayıs 2015 04:27

Metal işçilerinden mektup var: Renault işçisi yolu gösterdi

İstanbul'dan, Kocaeli'den , Gebze'den metal işçilerinin yanı sıra, inşaat ve tekstil işçileri, evrensel'e yazdıkları mektuplarla, Bursa'da Renault işçilerinin başlattığı direnişe desteklerini ilettiler.

Paylaş

Bir grup Ford Otosan işçisi
Kocaeli

Ford Otosan işçileri olarak dün gece üretimi durduran, hem fabrika içinde hem de fabrika bahçesinde direnişini sürdüren Renault’daki işçi kardeşlerimizi yürekten kutluyoruz ve kalplerimizin sizinle aynı heyecanda attığını bilmenizi istiyoruz. Yolunuz bizim de yolumuzdur sizlerden çok şey öğrendik ve öğrendiklerimizle yol almaya çalışıyoruz. Yolumuzdan dönmek yok artık. Artık metal işçileri olarak kaybedeceğimiz bir şey kalmadı. Bıçak kemiğe dayandı. Birleşe birleşe kazanacağız. Artık metal işçisi geleceğini düşünmek istemiyor ve güneşli günler görmek istiyor bütün mücadelemiz bunun için kardeşlerim...
Şimdi bizlerde aslında yanıtını bildiğimiz soruları Türk Metal üyesi ve Ford Otosan işçileri olarak bir kez daha soruyoruz. Eyyy Türk Metal, sen işçi sendikası değil misin işçiden neden korkuyorsun? İşçileri işten atmak için İnsan Kaynakları ile neden işbirliği yapıyorsun? 1 Mayıs öncesinde başlayan ve bugüne kadar süren işten atmalar neden yaşanıyor? Neden sosyal paylaşım sitelerinde Renault eylemlerine destek veren, paylaşan kardeşlerimiz sendikacılar tarafından tehdit ediliyor? Neden işçiler bir hapishane yönetiminde ki gibi gözetim altında? Vardiya giriş ve çıkışlarında bütün delegelerle neden turnike etrafında, servis etraflarında kümeleniyorsunuz? Vardiya giriş ve çıkışlarında işçilerin içinde dolaşan sivil polisleri kim, neden çağırdı? Ne zaman verdiğimiz emeğin karşılığını ücret bazında adaletli biçimde alacağız? Ne zaman insani biçimde mesaisiz ailemize vakit ayıracağımız çalışma düzenine geçeceğiz? Neden delege seçimleri önceden panolara asılmıyor ve isteyen delege olamıyor? Neden temsilcilerimizi işçi olarak kendimiz seçemiyoruz? Neden bağlı olduğumuz şubenin geliri gideri şeffaf biçimde işçiyle paylaşılmıyor? Şube başkanı ne kadar ücret alıyor? Şube yöneticileri şubeden ekstradan ne kadar ücret alıyor?
Biliyoruz ki; Ford Otosan’da çalışan tüm işçilerin kafasında bu ve benzeri sorular var. Ama yalnız olduğunu düşündüğü için arkadaşlarımız çıkıp bu soruları yüksek sesle soramıyor. Bu gün için tek sorunumuz birbirimize güvenmemiz.Herkesi sendikacıların yalakası gibi görmemiz. Ama çoğu zaman unuttuğumuz bir şey var onlar sadece azınlık ve azınlık olarak kalacaklar biz birlik ve beraberlik içinde olduğumuz sürece bize bir şey yapamayacaklarını Renault işçileri bize gösterdi.
Artık hepimiz bizim gibi düşünen kardeşlerimizi bulup birleşmeliyiz bugün birileri birleşir yarın onlarca kişi öbür gün yüzlerce kişi derken bir bakmışız binlerce kişi olmuşuz. Bunu böyle olduğunu Renault işçileri bize gösterdi. Üç-beş kişi bir araya gelerek başladılar ve bugün binlerce kişiler. Yeter ki, korkmayalım tabularımızı yıkalım içerde güvenebileceğimiz binlerce kardeşimiz var. Bizlerin birleşeceği düşüncesi bile Ford patronunu veTürk Metal’i korkuttu.  Düşünsenize birleştiğimizi önümüzde hangi güç durabilir ki? Artık Renault işçisi ne yapıyor acaba diye beklemeyelim onlar bize yolu gösterdi,  örgütlenip birlik olursak bizden ne kadar korkacaklarını gösterdiler. Şimdi korku salma sırası Ford Otosan’a geldi. Gelin birlik olalım, birbirimize güvenelim ve gücümüzün ne kadar büyük olduğunun farkına varalım.

KURTULUŞ YOK TEK BAŞINA YA HEP BERABER YA HİÇBİRİMİZ demenin zamanı geldi.


Metal işçilerinin üretimi durdurma eylemi ve diğer haberler için tıklayın...

Boş verme, hesap sor, unutma yalnız değilsin

Türk Metal üyesi işçiler
İstanbul

Bursa’da Renault ve Tofaş işçilerinin başlattığı haftalardır süren eylemleri diğer metal fabrikalarında da ses buldu. Türk Metal ve MESS arasında  imzalanan 3 yıllık sözleşme  biz metal işçilerini yokluğa ve yoksulluğa mahkum etmektedir. Bize sorulmadan imzalanan bu sözleşme Bosch fabrikasında 2 yıllık ve daha yüksek oranda imzalanmıştır. Bizim derdimiz Bosch işçilerinin aldığı zam oranı değil (ki bütün işçiler insanca yaşamı hak eder ve bizde) 2yıllık imzalanabiliyorsa bir sözleşme ve iyizamlar alınabiliyorsa bizmetal işçilerine 3 yıllık sözleşmeyi çok iyi bir sözleşmeymiş gibi  kabul ettirmeye çalışan Türk Metal yöneticileridir.
2014-2017 yılları arasını kapsayan sözleşme ile 3 yılımızı patronlara ipotek eden Türk Metal yöneticileri bugün Bursa’da eylemde olan, üretimi durduran, üretimden gelen gücünü fark eden kendi üyesi işçilere baştemsilcileri ve yöneticileri tarafından saldırıyla cevap vermiştir. Ve arkasından da dağıttıkları bir bildiri ile kendi haklılıklarını ortaya koymak için Birleşik Metal-İş (malum sendika) üzerinden bir porpagandaya başlamışlardır. Dağıtılan bildiriye kadar Bursa haricinde çok da yaygın bilinmeyen metal işçilerinin eylemleri öğrenilmiş ve tartışılmış duruma gelmiştir. “Kendi kazdığı kuyuya düşmek” diye bir deyim vardır. Bu bildiri tam bir Türk Metal’in kendi seviyesini ortaya koyduğu bir bildiridir.
Yüksek Hakem Kurulu kararı açıklandı: Erzak yardımı yok. İkramiyelerin 120 güne tamamlanması yok.
Kendilerinin bildiride belirttiği gibi bu imzalanan sözleşme Birleşik Metal-İş’in değil YHK’nun aldığı ve imzaladığı bir karardır. 180 bin üyesi olan bir sendıkanın 30 bin üyesi olan ve küçümsediği bir sendiayı hedef alması, hedef şaşırtmaktan başka hiçbir şey olmadığını biz metal işçileri artık daha iyi gördük. Şimdi soruyoruz:
Yavuz hırsız kim?
Emek hırsızı kim?
Umut hırsızı kim?
İşten çıkarılmakla tehdit eden kim?
Üyelerine saldıran kim?
Bizler Türk Metal üyesi olan işçiler olarak iki sendika arasındaki rekabetmiş gibi gösterilmeye çalışılan, Renault ve Tofaş işçilerinin ve tabi ki diğer Türk Metal üyesi diğer işçilerin eylemlerinin (8 saatlik bir iş durdurma ve 3 vardiya birlite hareet etme) patrona ve Türk Metal’e karşı olduğunu biliyoruz. Ve dağıttığınız bu bildiriye gülerek baktığımızı ve asıl işyerlerinde kendi üyelerinin yaptığı haksızlığa, yoksulluğa karşı eylemler olduğunu biliyoruz.
Türk Metal bürokrasisinin de ancak işçilerin birliği ile yıkılabileceğini tartışır duruma geldik. Metal iş kolunda bulunan 3 sendikada, buradan kendilerine dersler çıkarmalıdırlar. Birbirleri ile değil, patronla mücadele etmeleri gerektiğini bir kez daha görmeliler. Bizler Türk Metal üyesi  aynı mağduriyete bırakılan işçiler olarak, sınıf kardeşlerimizin yanında “şehir eşkiyalarına karşı” olduğumuzu bu satırlar aracılığı ile duyuruyoruz.
Bizi iki sendika arasındaki rekabet hiç ilgilendirmiyor. Bildiri dağıtımından sonraki tartışmalarımız da seyrini değiştimiştir. Bu neyin telaşıdır? Kaosu kargaşayı yaratan ve işçi sınıfının himetinde olduğunu söyleyen Türk Metal yöneticileri değil midir? Kendinden olmayan farklı bir sese,bir düşünceye tahammülsüzlğnün göstergesidir bu bildiri. Ve biz işçileri küçümseyerek Bursa’da olanları (ki binlerce işçiyiz) duyurmamak adına dağıttıkları bu bildiri öğrenmemizi sağlamıştır. Kendilerine teşekkür ediyoruz.
İşçi sınıfı adına yaptıkları her davranış, işçileri değil patronların işie yarayan ve kendi temsilcileri, yandaşları ile kendi üyelerini karalayan biz metal işçilerini illegal örgüt üyeleri diye tanıtan kendileridir.
Artık her şey ortadadır. Ve isteseler de istemeseler de ok yaydan fırlamış, başlattığınız karalama kampanyası işe yaramaz hale gelmiştir. İlk önce Kocaeli’de, İstanbul’da, Bursa’da öne çıkan işçileri işten attırdığınızın hesabını verin. 25 seneyi aşkındır bir sürenin bu sendikanın içinde olan işçiler olarak sınıfa nasıl bir ihanet içinde olduğunuzu 300 liralık erzak yardımını bize reva görerek kanıtladınız.
Bosch işçilerine imzalanan sözleşmeyi sorduğumuz zaman bize verilen cevap “Onlar, çok mücadele ettiler. 34 aydır bekliyorlar. Türkiye ekonomisi kötüye gidiyor. Biz 3 yılınızı garanti altına aldık. Daha ne istiyorsunuz?” olmuştur. (Ki Koç üretim rekorları kırmıştır.)
Biz de diyoruz ki; Renault, Tofaş ve diğer metal işçileri direniştedir. (Renault gibi olmasa bile) Bizde mücadele yolunu seçtik. Asıl propaganda, ideoloji, yalan, kargaşa ve kaos ortamını yaratan sizlerin olduğunuzu düşünüyoruz. Bizler 300 liralık erzak çekini cebimize koyduk ya. Peki sizler bodrosuz olan Türk Metal ağaları patronlardan kaç liralık erzak yardımı aldınız?
Metal işçisi kardeşim!
Bunları iyi tanı!
Bunlar yavuz hırsızıdır!


Mücadeleyi birleştirelim

Gebze Autoliv işçileri

Merhaba kardeşler,
Bizler daha iy ibir yaşam, çocuklarımıza daha iyi bir gelecek hazırlamak için gecesini gündüzüne katarak çalışan metal işçileriyiz. Patronlarımız her yıl kâr rekorları kırdıklarını, üretim kapasitesini artırdıklarını övüne övüne anlatıyorlar. Biz hep sabrettik. Patronların kırdığı bu kâr rekorlarından elbette biz işçilere de bir pay düşer dedik. Bu kâr rekorlarından bize düşen daha çok çalışmak, zorunlu mesailer, telafi çalışmaları oldu. Birçok arkadaşımız bu vahşi çalışma koşullarından dolayı bel ve boyun fıtığı oldu. Rapor aldığımızda kapının önüne konduk. Sesimizi çıkardığımızda amerlerin ve çoğu zaman da sendika temsilcilerinin baskısıyla karşılaştık. Hep sabrettik hep dişimizi sıktık. Hiçbir sözleşme döneminde bizlere fikrimiz bile sorulmadı. Her sözleşmede kayıplarımız arttı.
Açlık sınırının altında yaşamaya mahkum edilidik. En son sözleşme süresinin 3 yıla çıkarılması bardağı taşıran son damla oldu. Türk Metal’in imzaladğı 3 yıllık sözleşmeyi kabul etmeyen Birleşik Metal-İş üyesi işçi arkadaşlarımızın grevi yasaklandı. Grevin yasaklanması bize karşımızda, sadece patron ve sendikanın değil hükümetin de olduğunu gösterdi. Birçok AKP üyesi arkadaşımız istifa etti.
Metal işçisi mücadeleyi birleştirmelidir. Biz Türk Metal’e bağlı Gebze Autoliv işçileri olarak Bursa’daki işçi kardeşlerimizin mücadelesini ortaklaştırmak istiyoruz. Bütün metal işçileri olarak, sendika ayrımı yapmadankendi yolumuzu çizmeliyiz. Kendi temsilcilerimizi seçebileceğimiz, demokratik bir işleyişe sahip, sözleşmeyi birlikte hazırlayacağımız, işyerindeki sorunlara karşı dik duracak bir sendika istiyoruz. Patronların dayatmalarına, vahçi çalışma koşullarına ancak böyle karşı koyabiliriz.


Metal işçilerinin mücadelesini selamlıyorum

Tekstil işçisi
İkitelli/İstanbul

Merhaba Evrensel okurları,
Ben bir tekstil firmasında çalışıyorum. Çalıştığım fabrika dünyaca ünlü bir marka ve hakikaten kaliteli ürün üretmekte. Ürettiğimiz ürünler çok pahalı ve biz aldığımız maaşla ancak karnımızı doyurabiliyoruz. Satış mağazasında bizlere yüzde 45 indirim olmasına rağmen alamıyoruz.
Çalıştığım firma sendikalı. Evet, temsilcimiz var, temsilci odası var ama inanın ki sadece göstermelik.
Evet böyle söylemek zorundayız çünkü işçilere emekçilere sahip çıkmayan, onların sorunlarını çözmeyen, sadece masa başında oturan bir sendikal anlayış var. Ama şunu görmekteyiz ki Bursa’da başlayan ve zamanla her yerde yaşanacağına inandığımız bir direniş başladı. Bizler yani işçiler, artık orada oturanları değil, mücadelede yanımızda olacak sendikaları seçecek ya da oluşturacağız. Metal işçilerini tebrik ediyor ve mücadelelerini de selamlıyorum.
Belki de uyanışın ilk adımlarını atıyorlar. Gazetemizden okuyoruz.
Sendikacıların adam tutarak işçilere saldırılarını ama şunu unutmasınlar, üreten bizleriz. Bizlerin gücü karşısında duramazsınız.
Sendikal bürokrasi işçi ve emekçilerin yan yana gelmesini istemiyorlar.
İşçiler yan yana gelirse biliyorlar ki o ısıtmalı koltukları başlarına geçirecekler ve sendikalardan istifalar çoğalacak. Bu durum da hiç iyi olmayacak.
Yandaş sendikacılık ve arka bahçe sendikacılığı artık bitecektir çünkü sendikalar bürokrasiyi aşamamış ve sınıfta kalmıştır.
Artık yeter. İkramiyeler; sendikalar ve hükümet tarafından yok edildi.
Sosyal haklar yavaş yavaş elimizden alındı, bu da yetmedi emeklilik yaşı uzatıldı. Binlerce işçi iş kazalarında öldü, sakat kaldı. Sendikalar da hükümet de görmezden geldi.
Herşeye zam yapanlar, işçiyi görmezden geldi.  
Kölelik düzenine evet diyen sendikacılar şunu bilsin ki bu düzen böyle gitmeyecektir.
Sınıf ayağa kalkacaktır. Önce sizlerden ve sonra da düzeni bizlere dayatanlardan hesap soracaktır!


SELAM OLSUN RENAULT İŞÇİLERİNE

İnşaat İşçisi Fethi Gül
İkitelli/İstanbul

Renault işçilerinin vermiş olduğu sınıf mücadelesini, hakları ve talepleri için vermiş olduğu mücadeleyi Teknik Yapı İnşaatta çalışan işçiler olarak destekliyoruz. Yanınızdayız. Haklı mücadelenizi Evrensel gazetesinden takip ediyoruz. Sizlere yapılan sözleşmenizi düşünceniz ve işçilere danışmadan mevcut sendikalar kapalı kapılar ardında patronlarla anlaşarak sizleri ortada bıraktılar. Sizlerin haklı mücadelesi, doğru ve yerindedir. Sınıfın düşüncesini ve mücadele biçimini dosta düşmana gösterdiğiniz için.
İşçiler birleşe birleşe güçlenecek ve gerçek sendika hak ve taleplerini koruyacaklardır!

ÖNCEKİ HABER

Erdoğan'a 'Seni seviyoruz' diye bağırmak bile yasak!

SONRAKİ HABER

Boş verme oy ver, takip et!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...