13 Mayıs 2015 17:43

Çünkü Başka Bir Hayat Mümkün!

İşçi sınıfının elindeki güç, burjuvaziyi yerle bir edecek olan tek güçtür. Bunun tek yolu da örgütlenmektir. Gençliğin, işçi sınıfının ve emeğin saflarında yer alması ise eğerböylesi bir kölelik düzeninde yaşamak istemiyorsak bizim sorumluluğumuz

Paylaş

Hilal TOK
Kocaeli Üniversitesi

Tam 1 yıl oldu; Manisa’nın Soma ilçesinde ülkenin en büyük maden faciası yaşanalı. Madende çıkan yangın nedeniyle tek bir yaşam odasının dahi bulunmadığı, yüzlerce işçinin küflü gaz maskeleri ile yerin yüzlerce metre altında ölüme yollanışının üzerinden bir yıl geçti. Her bir işçinin yürekleri burkan başka bir hikayesi, başka bir umudu ve yaşamı göçük altında kalalı tam 1 yıl oldu…
Maden göçüğünden çıkarıldığında ambulansla götürülürken bir işçinin  “Ayakkabılarımı çıkarayım mı sedye kirlenmesin” deyişi, başka bir işçinin  “Abi baretim kaybolmasın maaşımdan keserler”  demesi ‘ Baba ne olur çık gel’ diyen çocuk feryatları aylarca kulaklarımızda çınladı. Annelerin isyanları, isyan oldu yüreğimizde. Yandaş medyanın yıllardır görmediği işçi ölümleri katliam halini alınca görünür oldu televizyon
kanallarında.
SİZİN FITRATINIZDA BİZE HESAP VERMEK VAR!
Bir taraftan kadere isyan olmaz, işçinin fıtratında var söylemlerini duyduk; bir taraftan “bir köpek kadar değerimiz yok” diye isyan eden işçi abilerimizi. Bir taraftan sorumluluktan sıyrılmaya çalışan, işçi yakınlarını tokatlayıp tekmeleyen hükümeti bir taraftan sorumluları ve Soma’yı unutmayacağız diyen halkı.
Gördük ki halk da kendisine atılan tokadı unutmadı. İşçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda bilinçlenen, hakkını yedirmeyen ve taşeronun ulaştığı boyutu, sermayenin AKP ile kurduğu işbirliğini gören işçiler çoğalıyor. En büyük örneğini de Metal Grevi’nde işçinin örgütlü ve baskın tutumu ile gördük.
Gördük ama yine karşımıza AKP ve sermayedarların işbirliği çıktı; grev yasaklandı. Yine de işçi boyun eğmedi ve iş yavaşlatma gibi farklı yollarla eylemlerine devam etti. Keza sendika değiştirmek isteyen Ülker işçileri işten çıkarıldı, grev dedi, direndi ve kazandı. Gördük ki işçiler Soma’ dan sonra bu düzeni değiştirmenin mümkün olduğunu görüp ‘farklı bir hayat mümkün’ diyerek patron dayatmalarına karşı geldi.
GENÇLİĞİN YERİ...
Evet kazanımlarımız oldu ama istediğimizi tam olarak alabilmiş değiliz. Sermayenin fıtratı bize iş cinayetlerini yaşatmaya devam ediyor. Fakat bu demek  değildir ki böyle yaşamaya devam edeceğiz! Şu bir gerçek ki işçi sınıfı kendisi için sınıf olup
burjuvazinin karşısına geçmeden, AKP’den, işbirlikçilerinden ve sermayedarlardan yaptıkları işçi kıyımlarının ve Soma’nın hesabı sorulamaz.
Şu da bir gerçek ki; burjuvazinin hüküm sürdüğü bu düzende insan hayatının hiçbir öneminin olmadığı gün gibi
ortadadır.
İşçi sınıfının elindeki güç, burjuvaziyi yerle bir edecek olan tek güçtür. Bunun tek yolu da örgütlenmektir. Gençliğin, işçi sınıfının ve emeğin saflarında yer alması ise eğer böylesi bir kölelik düzeninde yaşamak istemiyorsak bizim sorumluluğumuzdur. Çünkü bizim geleceğimiz işçi sınıfının geleceğinden ayrı değildir.  İşte tam da bu yüzden yerimiz işçi sınıfının ve emeğin yanı olması gerekir.
Gençliğin ve işçi sınıfının ortak sorunu olan sömürü düzenine karşı sandıkta, sokakta birlikte mücadele etmeli ve ortak kaygımız olan geleceğimize sahip çıkmalıyız. Çünkü başka bir hayatın ancak bizim ellerimizle mümkün olabileceğini
biliyoruz.

 

ÖNCEKİ HABER

Seçim Barajının Dayanılmaz Hafifliği

SONRAKİ HABER

Erciyes'ten Fener'e çelme

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...