13 Mayıs 2015 16:53

3, 2, 1... BOM!

Kömür çıkaran işçilerimizi dahi koruyamayan bir yönetimin nükleer santral gibi hayati bir projenin altına imza atması gerçekten üzücü, düşündürücü ve bir o kadar da güldürücü. Ülkemizin havasını, suyunu, güneşini akıllıca kullanarak gayet güzel elektrik üretilebilir. Bu yüzden temiz bir çevre ve sağlıklı yeni nesiller için nükleer santrale karşıyım

Paylaş

Alişan DOĞAN
İTÜ

Akkuyu Nükleer Santrali'nin temeli 14 Nisan günü atıldı. Bu nükleer santralin kuruluş aşamasında, bilgilendirme merkezi de okulumuz İTÜ'ye açıldı. Tepki toplamakla beraber okulda birçok kişinin bundan haberi olmadığını söylesek yanlış bir bilgi olmaz zannımızca. Rektörlük bunu kimseye duyurmak istememiş olacak ki sessiz sedasız yaptı açılışını.
Türkiye'den 250 öğrenci Moskova'da nükleer enerji üzerine eğitim alacak ve ardından ülkelerine gelip nükleer santral için çalışarak vatana millete hayırlı birer evlat(!) olacaklar. Biz de İTÜ öğrencileri bu konu hakkında ne der diye sıvadık kolları başladık sohbete.
ÇÖPLÜKTEKİ GAZIN BİLE PATLAYABİLDİĞİ TÜRKİYE'DE NÜKLEER SANTRAL
Sohbetimize çevre mühendisliği bölümü 4. sınıf öğrencisi ve aynı zamanda Çevre Mühendisliği Kulübü'nün de aktif üyesi olan Eylül Kırbaç ile başlıyoruz. Türkiye'ye nükleer santral açılması hakkındaki fikirlerini soruyoruz. Tehlikeli atık yönetimi konusunda bütün dersleri aldığını ve dolayısıyla sorularımızı da bu çerçevede yanıtlayacağını söylüyor. Eylül'ün cevabı ise şöyle; "Nükleer enerji Türkiye için hammaddesi ve teknolojisi bakımından dışa bağımlı, atık yönetimi ve bertarafı yapılamayacak, bacasından eser miktarda radyoaktif madde salımı yapan, yenilenemez bir enerji türüdür. Ancak ülke dışından enerji satın almaktan daha ucuza gelmektedir. Kaza olma ihtimalini göze almasak bile atığı yönetilemeyen bir prosesin varlığı ekosistem için başlı başına sıkıntılı bir mevzudur. Hele de metan gazı gibi basitçe yönetilebilecek bir gaz yüzünden çöp depolama tesislerinin bile patladığı bir ülkede. Ayrıca Türkiye'de birçok su kaynağında HES bulunuyor. Ben kendi adıma tüm HES'lerin kapatılması karşılığında bir nükleer santralin var olmasına sıcak bakıyorum. Bu konunun iktisadi amaçlar dışında insanın ve doğanın barışı, mutluluğu, refahı için gerekli olan diğer faktörlerle birlikte değerlendirilmesi gerektiğine inanıyorum. Ancak HES'e ve NGS'ye alternatif olarak yenilenebilir enerjiyi koymakta büyüme ekonomi politikalarıyla çok gerçekçi olmuyor. Kaza olma ihtimaline de Rusların kurup Japonların işleteceği bir santralde kaza olabileceğini düşünmüyorum ama atık yönetiminin dünyanın neredeyse hiç bir yerinde doğru yapılmadığını da bilerek nükleeri desteklemiyorum.'
DEVENİN NERESİ DOĞRU Kİ!
Bu konu hakkında görüş aldığımız bir diğer arkadaşımız ise Simge Sertgümeç. Simge de çevre mühendisliği okuyor 1. Sınıf. O da kulüpte aktif faaliyet yürütüyor. O da nükleer santrali kesinlikle istemediğini, radyasyon sızıntıları olabileceğinden korktuğunu, bunun da ülkeye yarardan çok zararı olacağından bahsediyor. Esin Çalık ise çoğu şeyin usulüne göre yapılmadığı bir ülkede ihtiyacımız olan son şey nükleer santral diyor.
ŞŞŞ ÖĞRENCİLER DUYMASIN!
Sıra Ali Gülüm'e geliyor. O da 'Kömür çıkaran işçilerimizi dahi koruyamayan bir yönetimin nükleer santral gibi hayati bir projenin altına imza atması gerçekten üzücü, düşündürücü ve bir o kadar da güldürücü. Ülkemizin havasını, suyunu, güneşini akıllıca kullanarak gayet güzel elektrik üretilebilir. Bu yüzden temiz bir çevre ve sağlıklı yeni nesiller için nükleer santrale karşıyım. Diye belirtiyor görüşünü.
Arkadaşlarımızın görüşlerini aldık kimisi bilimsel cevaplar verdi kimisi de biraz duygusal. Okulumuz, bu santralin yapımında çalışacak mühendisler bakımından da önemli bir yer tutuyor. Ancak rektörlük bunu okul öğrencilerinin tümüyle fazla paylaşmıyor. Cevabının da büyük olmasından korkarak. Bizlerle bu konu hakkında sohbet eden  arkadaşlarımıza teşekkür ediyoruz. Aslında başka arkadaşlardan da görüş almıştık ancak bu dergide bize ayrılmış sayfanın sonuna gelmiş bulunuyoruz. Elbette bu konuyu konuşmak için önümüzde uzun bir süreç var. Bizler de İTÜ  öğrencileri olarak bu konunun peşini bırakmayıp yazıp çizmeye, tartışmaya devam edeceğiz.


KİME GÖRE NEYE GÖRE AKILLI ?

Ali ile sohbete devam ediyoruz. Makine mühendisliği öğrencisi Ali Elmas. Nükleer fikrine sıcak baktığından bahsediyor. Ali gerekli önlemler alındıktan sonra aklı başında hiçbir insanın nükleere karşı olmayacağını ifade ediyor. Tabii burada Ali'ye 'bize akılsız mı diyorsun ?' diyerek gülüyoruz biraz. ‘Ama şu da var ki nükleer santrali Türklerin yapmaması ülke bağımlılığını artıracaktır’ diye devam ediyor. ‘Tamamını devlet yapsaydı o zaman desteklerdim…’ diyerek bitiriyor. Türklerin yapıp yapmamasının ne değiştireceğini düşünerek başka bir arkadaşımızın yanına gidiyoruz.

 

ÖNCEKİ HABER

Kaynayan Kazan: Metal!

SONRAKİ HABER

HDP Der Gibi Gibi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...