13 Mayıs 2015 16:42

Aynı Barikatın Arkasında

Marx'ın dediği gibi söylersek "Özgür ile köle, patrisyen ile pleb, senyör ile serf, lonca ustası ile çırak... Kısacası; ezen ile ezilen." arasındaki barikattır. Bu barikat Paris 68'te kurulduğunda bir yanında de Gaulle'ler vardı, şimdi Obama'lar var. Vurulanın adı Vedat Demircioğlu'ydu daha önce, şimdi Freddie Gray

Paylaş

H. Sinan Güler
ODTÜ

Freddie Gray, üzerinde çakı bulundurduğu gerekçesiyle gözaltına alındı. İçeride gördüğü muammeleden dolayı hastanelik oldu, hastaneye kaldırıldı fakat 19 Nisan'da hayatını kaybetti. Freddie, Amerikan polisi tarafından katledilen ne ilk siyahi, ne de bu sistem böyle devam ederse son olacak.
Ferguson'un ateşi daha sönmeden geldi Baltimore'un haberi bize. Uzak coğrafyadan, yeni dünyadan gelen bu ölüm haberi aslında malumun ilan etmekten başka bir şey değildi. Başkanın ten renginin, Amerika Birleşik Devletleri'ni yönetenlerin ve iktidar mekanizmalarının zihniyetini değiştirmediğini tekrar ilan etti bize. Martin Luther King o meşhur konuşmasında, ırkçı Alabama Valisi'nin zihniyetinden, Amerikan yargısından ve Amerikan polisinin zihniyetinden farklı olmadığından bahsetti. Freddie'yi öldüren açıkça söyleyelim işkencedir, ırkçılıktır. Orta Doğu coğrafyasına demokrasi ithal etmeye çalışanların durduğu nokta işte tam da burasıdır.
İşte bu noktadan kuruldu Baltimore'da da barikat, Ferguson'da kurulduğu gibi. Biz bu barikatı da barikatın iki tarafındakileri de tanıyoruz. Tarihin her döneminde kurulan barikattır bu. Marx'ın dediği gibi söylersek "Özgür ile köle, patrisyen ile pleb, senyör ile serf, lonca ustası ile çırak... Kısacası; ezen ile ezilen." Bu barikat Paris 68'te kurulduğunda bir yanında De Gaulle'ler vardı, şimdi Obama'lar var. Vurulanın adı Vedat Demircioğlu'ydu daha önce, şimdi Freddie Gray. Mekanın, zamanın değişmesi bir şey ifade etmiyor aslında. Konuştukları dil yüzünden, esmerlikleri yüzünden defalarca GBT sorgusuna maruz kalan bu coğrafyanın çocuklarından biri Freddie. Tek farkı Maryland'de doğması, belki de İngilizce konuşması.
Ferguson'dan sonra olduğu gibi şimdi de liderler tek tek ‘ne kadar üzüldüklerini’ belirtiyorlar ve hemen ekliyorlar “Yaşanan şiddet olaylarını kınıyoruz.” Ne kadar da tanıdık değil mi? Gezi'de, Kobanê eylemlerinde, en son da 1 Mayıs'ta duymadık mı biz de bu sözleri? Gaspedilen hakların mazeretini kırılan iki üç camekan yapmaya uğraşmadılar mı bizimkiler de? Çünkü aynı taraftalar. Barikat dünyanın tam ortasına kuruldu ve ayrıldı insanlık, tüm tarih boyunca olduğu gibi. Bir yanda bizler varız. Güvencesiz çalışma koşullarına, açlık sınırı altında asgari ücrete, geleceksizliğe, bilimin ve doğanın talanına karşı duranlar, diğer tarafta rant var, ırkçılık var, yolsuzluk var, genel ahlak var bir diğer tarafta ise egemenler var. Barikatın bir yanında 'İnsanca bir yaşam' isteyenler diğer yanında insanlığa ölüm vadedenler var. İşte bu yüzden hiç yabancı değil bize Freddie Gray, bizden biri.
Baltimore yedi kat el değil, yanı başımızda.
Aynı barikatın arkasındayız Berkin'le, Alexis'le, Freddie'yle.
Bandista'nın da dediği gibi "Haydi barikata, ekmek, adalet ve özgürlük için !"