30 Nisan 2015 00:55

Örgütlü olduğumuz için şanslıyız

Paylaş

Elif Ekin SALTIK
Derya KAYA
Ankara

Genel-İş Kadın Komisyonu üyesi kadınlarla 1 Mayıs öncesi bir araya geldik. İki yıla yakın süredir çalışmalarını sürdüren komisyon, her geçen gün yeni kadınların katılımıyla büyüyor ve güçleniyor. Beş kişiyle başlayan komisyon çalışmalarını, bugün 20 kişiyle sürdüren kadınlar, toplantılar ve eğitim faaliyetlerinde konuşuyor, tartışıyor, işyerindeki ve gündelik hayattaki sorunlarına birlikte çözüm üretiyor. 
Genel-İş üyesi kadın işçilerle komisyonun çalışmalarını, işyerlerinde yaşadıkları sıkıntıları ve 1 Mayıs çalışmalarını konuştuk.

Kadın komisyonu kurma talebinin kadınlardan geldiğini belirten Filiz Yılmaz, sendikalarının bu konuda kendilerini desteklediğini belirtiyor. Çankaya Belediyesiyle imzaladıkları toplusözleşmede doğum, gebelik ve süt izni gibi önemli maddelerin yer almasını sağladıklarını söyleyen Yılmaz, kadın emekçilerin haklarını ve kadın örgütlülüğünü güçlendiren bir toplusözleşme için daha çok mücadele edeceklerini ifade ediyor. 

KENDİMİZİ SAVUNMAYI ÖĞRENDİK

Hatun Özarslan da erkek emekçilerin çoğunlukta olduğu Çankaya Belediyesinde ilk defa sokağa çıkan emekçi kadınlar olarak uzun zaman zorluk yaşadıklarını, birlikte çalıştıkları erkeklere sıkıntılarını anlatamadıklarını, kadınların işlerini kaybetme korkusuyla haksızlıklara karşı bir çok kez sessiz kaldığını anlatıyor. Bunlarla nasıl mücadele edeceklerini düşünürken bir komisyon kurma fikrinin ortaya çıktığını belirten Özarslan, “Derdimizi, sıkıntımızı kendi aramızda konuşmak yerine neden hep birlikte bunların çözümüne karar vermiyoruz mantığıyla yola çıktık. Feminist değiliz ama erkeklerle nasıl mücadele edileceğini, kendimizi nasıl savunacağımızı öğrendik” diyor. 

ŞİMDİ ATIL BİR İŞÇİ OLDUM

Uzun süre sokakta süpürgeci olarak çalışan Hanım Akkuş da işlerinin bununla bitmediğini evde de temizlik, bulaşık ve yemekle ilgilenmek zorunda kaldığını anlatarak söze başlıyor ve devam ediyor, “Herkes senden bir şeyler bekliyor ve bütün saatlerini bir makine gibi onlara göre programlamak zorunda kalıyorsun. Kendine ait bir dakikan bile kalmıyor.” Çankaya Belediyesinin sokakta çalışan süpürgeci kadınları geri hizmete çekmesinden yakınıyor, “Mutlu değilim, orada arkadaşlarımızla birlikte çalışıyorduk, sıkıntılarımızı beraber aşıyorduk, şimdi atıl bir işçi oldum.” 1 Mayıs’ta kadınların en öncelikli talebinin barış olduğunu söylüyor. “Herkes için kadrolu, güvenceli bir iş istiyoruz” diyen Akkuş, kadın cinayetlerine, tacize, tecavüze, işyerlerinde yaşanan mobbinge yönelik gerekli yaptırımların uygulanmasını da istiyor. 

YAPAMAZLAR DİYE İDDİAYA GİRDİLER

Beş yıl boyunca belediyede süpürgeci olarak çalışan Senem Koç da, erkeklerin kadınların süpürge işini başaramayacağını düşündüğünü, hatta kendi aralarında “Bu işi götüremezler” diye iddiaya bile girdiklerini anlatıyor. Konteyner kaldırıp, çöp döktüklerini, büyük çaba gösterdiklerini ama kadının gücünü gösterdiklerini ifade ediyor.

Aile paketi gibi son dönem uygulamaya konulan yasalarla ilgili konuşan Birgül Kaya, “2-3 çocuğa şu kadar ücret vereceğiz,” denilerek kadınların eve hapsedilmek istendiğini söylüyor. Artan kadın cinayetlerine de dikkat çekerek kadın komisyonu olarak hem taciz, şiddet ve cinayetlere karşı ses çıkarmak hem de kadın örgütlülüğünü güçlendirmek adına çalışmalar yaptıklarını belirtiyor. 

Nermin Koru da aile paketiyle kadınların tamamen eşe ve aileye bağlı hale getirilmek istendiğini söylüyor ve komisyonun önemini şu sözlerle dile getiriyor: “Çalışırken şunu gördüm ki kadın müdürler çalışırken erkekleşiyor. Onlara bile derdimizi anlatamazken bizler komisyonda birbirimize sıkıntılarımızı anlatabiliyor, çözüm arıyor ve birbirimize yardım ediyoruz.”

Canan Özsezer, kadın komisyonuyla nasıl tanıştığını anlatıyor; “Mobbing uygulanıyordu, komisyona başvurdum. Komisyonumuz bana dedi ki ‘Sen yeteri kadar yıprandın, bir kenarda dur, biz bir gidelim görüşelim.’ O küçücük yürekler birleşti ve sorunuma çözüm buldular. Artık gücümü kadınlardan alıyorum.”

İŞÇİYE ‘YARIN 1 MAYIS’A GEL’ DEMEK YETMEZ

Selma Özdemir, Çankaya Belediyesinde 5 yıl boyunca süpürgeci olarak çalışmış. Sendikalı ve örgütlü oldukları için çok şanslı olduklarını düşünüyor. “Etrafımda ev işine giden, çocuk, yaşlı hasta bakan bir sürü kadın var. Hiçbirinin sosyal güvencesi yok. Hatta insanlar o kadar acımasız ki bir tuşu çevirerek ‘Yarın işe gelme’ diyebiliyor. Oysa o işçi o kişiye güvenerek geleceğini kuruyor” diyerek iş güvencesinin önemine işaret ediyor. İşçilere “Yarın 1 Mayıs’a gel” demenin tek başına yeterli olmadığını ifade eden Özdemir, kendisinden örnek veriyor: “Ben de ‘Bu insanlar neden toplanmış, üstelik trafiği de engelliyorlar’ diyordum. Abim 1 Mayıs’a ‘Ölümüne de olsa gideceğim’ dediğinde, kapıları kilitlemek istiyordum. Ne zaman sendikayı ve kadının örgütlü gücünü gördüm, o zaman 1 Mayıs’a neden katılmam gerektiğini daha iyi anladım.”

ÖNCEKİ HABER

Ankaralı emekçiler 1 Mayıs’a hazır

SONRAKİ HABER

Sanayisi büyük, işçisi küçük kent: Kayseri

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...