29 Nisan 2015 16:04

Her Yerde 1 Mayıs!

1 Mayıs sadece işçilerin, emekçilerin bayramı değil. 1 Mayıs aynı öğrenci gençliğin; esnek ve kuralsızca çalışmaya mahkum bırakılan, sömürülen işçi gençlerin; fıtratınız batsın diyen kadınların... Herkesin bayramı.

Paylaş

İmran KURT
İstanbul Üniversitesi

Tüm dünya ve Türkiye'de işçi sınıfı, emekçiler, gençler, kadınlar 1 Mayıs'a hazırlanıyor. Bir çok kentte, ilçede, sanayi havzasında, mahallede 1 Mayıs hazırlıkları devam ederken bizler bu 1 Mayıs'ı nasıl bir Türkiye manzarasıyla karşılıyoruz? Gençlik açısından durum ne? 

Sermayenin temsilcisi AKP hükümeti 'Yeni Türkiye' naraları atıyor heryerde. Peki Türkiye'de AKP'nin 'Yeni Türkiye' manzaraları nasıl? İntihara kalkışan bir babanın dramına hepimiz şahit olduk. Kendisini intihardan vazgeçirmeye çalışan polislere sesleniyor; "Siz manavın önünden geçerken çocuğunuzun canı çekmesin diye yüzünü kapatmak nedir bilir misiniz?" AKP'nin 'Yeni Türkiye'si bu işte; zenginlerle yoksullar arasında uçurumun büyüdüğü, kimileri parsel parsel satıp/satın alıp büyürken kimileri daha da hızlı yoksullaşıyor.

Dünya liderliğine soyunmuş iktidar, elinde Osmanlı kılıcı ABD atının sırtında ırkçı ve mezhepçi politikaları kışkırtarak  kan gölüne çeviriyor Ortadoğu'yu, emperyalistlerle birlikte. Başta Ortadoğu olmak üzere dünyadaki milyonlarca insanın kanı, göz yaşı, hüznü ne varsa AKP'nin payı var. Bir de kendi ülkesinde çok varmış gibi 'demokrasi' diyor Ortadoğu halklarına.
Ya Kürtler? Kürt sorunu? Yıllardır asimile edilmeye çalışılmış, her türlü hakkı elinden alınmış, ana dilinden yoksun bırakılmış, öldürülmüş, katledilmiş Kürtler... Çözüm sürecini kendi lütfu gibi sunuyor AKP; Kürtlerin yıllardır verdiği mücadeleyi görmezden gelip. O da kendine yaramazsa sonucu belli; "Kürt sorunu yoktur"

YA MESLEK LİSELİYSEN?

Eğitim sistemine ise girmeye hiç gerek yok. Her geçen gün daha da gericileşen, köhneyen/ köhnetilen bir sistem var karşımızda. Ne demişti Erdoğan bundan yıllar önce: "Dindar ve kindar bir nesil yetiştireceğiz". Sonra geldi MEB Şûrası... Geldi 4+4+4 sistemi... Ne bilimden eser kaldı ne de nitelikten. Hurafelerle, ırkçılıkla dolduruldu müfredatlar. Adaletsiz sınav sistemleri de değişmedi. Sınavı geçtin geçtin, yoksa 5 işsiz gençten birisin artık sen de. Tabi üniversiteyi kazanınca da çok durum değişmiyor. Ne demişti Erdoğan, "Her üniversite mezunu iş bulacak diye bir kaide yok"
He, bir de meslek liseliysen durum daha da sıkıntılı. Stajlarda başlıyorsun sömürü çarkına dahil olmaya. Üniversite desen hayal! Hayal olmayıp ne olacaktı? Gördüğün derslerin niteliği belli; zaten sınav sistemi de adaletsiz.

BİLİM Mİ O DA NE?

Üniversiteler mi? İktidar YÖK'ü kaldıracağız diye çıkmıştı yola, YÖK hala yerli yerinde duruyor. Durmakla da kalmıyor, şirketlere devretmiş işi, onlar yönetiyor üniversiteleri. Halk için değil kendi çıkarları için bilim üretiyorlar. Sen ne mi yapıyorsun? İkinci öğretimsen harcını ödüyorsun, 1. öğretimsen kendini şanslı sayıp okumaya çalışıyorsun. Öyle söz hakkın falan da yok, gidip geliyorsun sadece. Bilimmiş, akademiymiş hak getire.

FITRATINIZ BATSIN!

Özgecan'ın ölümüyle sokaklara çıkan binlerce kadın açısından da bu 1 Mayıs önemli. Sermaye ve onun iktidarı  "kadın ile erkek eşit olamaz."  Çizgisinde devam ediyor.  Neymiş, fıtrata tersmiş. Kadınlar da diyor ki; tacizci, tecavüzcü fıtratınız batsın! 
İşte böyle Yeni Türkiye manzaraları... Zenginler ile yoksullar arasındaki uçurum büyümeye devam ederken otoriterleşmeye çalışıyor birileri; grevleri yasaklıyor, eylem ve örgütlenme özgürlüğünden eser bırakmıyor. Meclisten iç güvenlik yasası geçiyor; eleştirenin, muhalif olanın sesi kısılıyor. Erdoğan'a hakaretten yüzlerce insan yargılanıyor bu ülkede. 

BİZE DÜŞEN MÜCADELE

E biz ne yapacağız? Yapacağımız belli aslında: 'Yeni Türkiye' diye  tutturdukları masala karşı taleplerimize sahip çıkmak. Tüm bu emperyalist ve gerici politikalara karşı eşit ve özgür bir gelecek talebini haykırmak! Hem de işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs'ta! 1 Mayıs sadece işçilerin, emekçilerin bayramı değil. 1 Mayıs aynı zamanda parasız, bilimsel, demokratik, ana dilinde eğitim isteyen öğrenci gençliğin; esnek ve kuralsızca çalışmaya mahkum bırakılan, sömürülen işçi gençlerin; fıtratınız batsın diyen kadınların... Herkesin bayramı.  Şimdi tüm alanlarda, liselerde, üniversitelerde fabrikalarda, mahallemizde 1 Mayıs'ın yaygın ver heryerde kutlanması için çaba harcamalıyız. Fazla zamanımız kalmadı. Haydi Heryerde taleplerimizle çoşkulu ve kitlesel 1 Mayıs'a!

ÖNCEKİ HABER

Bir Sözümüz Var Bizim

SONRAKİ HABER

Kendi Tarihimiz ve Kendi Sözümüz Var!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...